Instagram CEO'su Kevin Systorm uygulamanın iki yaşına basan Hikayeler özelliğini, bambaşka bir noktaya taşıdıklarını ifade ediyor. Son iki yıldır Hikayelere bir çok yeni özellik ekleyen Systrom, bu yenilikçi yaklaşım ile ürünü farklılaştırdıklarını da belirtiyor. Gelin Instagram Hikayeler'in son iki yılını birlikte değerlendirelim.
Öncelikle Systrom'un bu konuda yaptığı açıklamayı paylaşalım:
Bence herkesin hatası Hikayelerin bir fotoğraf ürünü olduğunu düşünmekti. Eğer eklediğimiz etkileşim özelliklerine bakarsanız, Hikayeleri başka bir şeye dönüştürdüğümüzü göreceksiniz. Gerçekten bu özelliğe yenilikler katarak, onu bize ait hale getirdik.
Snapchat'ten kopyalanan Hikayeler özelliği uzun süre boyunca etik tartışmalara yol açtı. Ancak Hikayeler özelliğinin Instagram'daki dönüşümünü düşündüğümüzde Systrom'a hak vermemek elde değil. 400 milyon günlük kullanıcısı bulunan Instagram Hikayeler, 191 Milyon günlük kullanıcısı bulunan Snapchat'i çoktan geride bıraktı. İlk yıl artırılmış gerçeklik filtreleri ve çıkartmalar ile kullanıcı sayısında eşitlik yakalamaya çalışan şirket, ikinci yılında farklı istikametlere yönelerek viral etkisini korudu.
Snapchat aslında Systrom'un da dediği gibi eklediği fotoğraf düzenleme araçlarıyla photoshop'u andırmaya başladı. Objeleri silmek için kullanılan Magic eraser, yeşil ekran benzeri arka plan değiştirici, bazı objeleri kopyala - yapıştır yapabilmek için kullanılan makas ve görselleri renkle doldurmak için kullanılan paint bucket bu özelliklerden bir kaçı. Ancak gençlere hitap eden bir uygulama için bu özelliklerin gereğinden fazla olduğunu söyleyebiliriz. Paylaşılan görselleri daha çekici yapması beklenen bu özellikler karmaşıklığı nedeniyle gündelik hayatta Snap atan kişiler tarafından pek de tercih edilmiyor. Kullanıcı tarafından bakıldığında düzenleme özelliklerinden faydalanarak oluşturulan fotoğraflar da tıpkı diğer hikayeler gibi üzerine basılıp geçilecek ve bir süre sonra kaybolacak. Dolayısıyla kullanıcılar bu anlamda vakit kaybetmek istemiyor olabilir.
Aslında Instagram da Hikayeler özelliğine fotoğraf düzenleme araçları getirebilirdi. Ne de olsa uygulama Hikayeler öncesinde fotoğraflara getirdiği filtreler ile öne çıkıyordu. Ancak görsel bir platform olarak konumlanan Instagram, bu algıyı bozmak istediği için etkileşime odaklandı. Şirket, Hikayeler özelliğini içerik üreticiler ve hayranları arasında ya da sadece arkadaşlar arasında bir köprü olarak konumlandırdı.
Instagram Hikayeler, Snapchat Hikayeler'den üç yıl sonra çıkmasına rağmen arkadaşlarınızı etiketlemenizi sağlayan ve bu konuda bildirim yollayan ilk Hikayeler formatı oldu. Bu etkileşim odaklı özellik sonrasında etiketlediğiniz arkadaşılarınızın içeriği paylaşmasına ve herkese açık gönderilerin hikayelerde paylaşmasına kadar uzandı. Böylece tıpkı alıntılanan tweetlerde olduğu gibi başka Instagram kullanıcılarının gönderileri de etkileşim açısından yükseldi.
Hikayeler etkileşim ivmesini arttırmak için anket çıkartması ve emoji slider'dan da faydalandı. Bu takipçiler ve kullanıcılar arasında ciddi bir iletişim oluşmasına da sebep oldu. Soru çıkartmaları da bu iletişimi bir üst seviyeye taşıdı. Instagram bunların yanı sıra Hikayeler'de müzik paylaşımına yer vererek genç kitleyi platformda aktif tutmaya devam etti. Henüz ülkemizde yayına alınmayan müzik çıkartmaları ise bunun en güzel örneklerinden biri.
Tüm bu özelliklere baktığımızda, Instagram'ın etkileşimi arttırmak adına basit ve kullanımı kolay geliştirmeler yaptığını söyleyebiliriz. Kullanıcıların sosyal iletişiminden faydalanan Instagram, hikayeleri özellikle başkalarıyla paylaşılabilir hale getirdi. Böylece Instagram Hikayeler ürünü, kullanıcı kitlesinin dışında kalanları ve pek aktif olmayan kullanıcıları dahi Instagram evrenine dahil edebildi. Tabi ürünün geçiciliği de paylaşım kolaylığını sağlayan unsurlardan biriydi.
Aslına bakarsanız bu süreçte Snap de etkileşim odağında özellikler ortaya çıkardı. Etiketlemeyi yayına alan şirket, çoklu oyuncuya yer veren AR oyunu Snappables ile çıtayı yukarı taşıdı. Bu arada Snappbables'ta yüz ifadeleriniz ile oyun oynayabiliyor ve bu görseli Hikayenizde paylaşabiliyorsunuz. Ancak başta da bahsettiğimiz gibi Snap'in yaratıcılığı arttıkça, kullanıcılar özellikten uzaklaşabiliyor. Bu nedenle bu özellik de kullanıcılara karmaşık gelebilecek cinsten.
Snapchat'in yaptığı gibi Hikayeler'de Photoshop özelliklerine yer vermek ise içerikleri gerçek dünyadan çok daha albenili bir hale getirmek anlamını taşıyor. Bu noktada Hikayeler özelliği samimiyetini yitirip yapaylaşıyor. Tam da bu nedenle Systrom, piyasaya sürdükleri andan itibaren Hikayeleri daha samimi bir özellik haline getirmeye çalıştıklarını belirtiyor. Bu noktada Systrom GIF çıkartmaların resmiyeti yıktığını, yazı modunun ise kullanıcıların fotoğrafların ötesinde düşüncelerini paylaşmasına olanak tanıdığını söylüyor. Aynı şekilde Superzoom, TV efekti ve ritmlerin bu yapaylığı bozmak ve işi mizaha dökmeyi amaçladığını belirtiyor. Bunun sonucunda kullanıcılar daha fazla içerik paylaşıyor.
Şirketin Hikayeler tarafında sunduğu bu rahatlık hissinin, haber kaynağındaki estetik algısıyla birleşmesi Instagram'ın popülerliğinde çok ciddi bir rol oynuyor. 1 Milyardan fazla kullanıcıya ulaşan Instagram, Snapchat'in asla hitap edemediği gelişmekte olan ülkelerde de rağbet görüyor.
Bu anlamda Systrom Hikayelerin kopyalanması sürecinde çok eleştiri aldığını ve bu eleştirilere verdiği cevabı hatırlatıyor. Bunun bir format olduğunu ve bu formata yenilikler getirdiklerini belirten Systrom:"Buradaki ana fikir ürünü sadece fotoğraf odağında değil ifade odağında geliştirmekti. Hikayeler kendinizi ifade edebileceğiniz bir tuval." dedi. Systrom'un kopyalamanın ardından Snapchat'in tüm övgüyü hak ettiğini söylediğini de hatırlatalım.
Hikayelerde yaşanan bu başarı, şirketin IGTV'yi piyasaya sürmesiyle sonuçlandı. Systrom ise tam ekran ve dikey video formatının özgünlüğüyle iftihar ediyor. Ancak özellik şimdilik Hikayeler'in ivmesini yakalamış değil. Ne de olsa Snapchat Hikayeler, kullanıcılara yapacakları paylaşımlar konusunda bir fikir vermişti. Instagram bir yandan IGTV'yi haber kaynağına taşımanın yeni yollarını test ederken öte yandan Systrom, platformun ilk istatistiklerinin umut vadettiğini söylüyor.
Hikayeler'in kopyalanması ve yakaladığı etkileşim aslında en fazla Facebook'un işine yaradı. Tüm uygulama ailesinde yayına aldığı bu özellik, Instagram, WhatsApp, Messenger ve Facebook dahil olmak üzere toplamda 1 milyar günlük kullanıcıya ulaşmasını sağladı. Facebook'un günlük kullanıcı sayısının ve gelirlerinin büyüme yavaşlığı şirketi Hikayeler üzerinden geliştirilen reklam modellerine itiyor.
Bu noktada Systrom, masaüstü reklamlar döneminin geride kaldığını vurgulayarak mobil reklamlara yöneldiklerini belirtiyor. Systrom aynı zamanda geleceğin haber kaynağı ve Hikayeler kombinasyonunda olduğunu da belirtiyor. Böyle bakıldığında Hikayeler'in göz ardı edilemez başarısının biz kullanıcılara yeni reklam modelleri olarak dönüş yapacağını söylemek mümkün.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap