KONUK YAZAR

Türkiye’de islami fintechlerin güncel durumu

Türkiye'de gerek katılım bankaları tarafından gerekse de özel olarak kurulan İslami fintechlere genel bakış
Türkiye’de islami fintechlerin güncel durumu

Finansal teknolojiler, dünya çapında hızla büyümeye devam ederken bir yandan da geleneksel ekonominin dışında da kendine özgü şekiller almaya devam ediyor. Bugün büyüklüğü $2.4 trilyona ulaşan varlıklarıyla farklı bir işleyiş sistemine sahip olan İslami finans sektöründe fintech uygulamaları oldukça ilgi görüyor.

Toplamda 120’nin üzerinde İslami fintech bulunan sektörde yeni uygulamalar gelecek vadediyor. Birçok farklı alanda faaliyet gösteren Launchgood, Ethis Crowd, HelloGold, Jibrel gibi kendini kanıtlamış islami fintechler potansiyelin büyüklüğüne işaret ederken finansal teknolojilerin İslami finans anlamında nasıl dönüşebileceği konusunda ilham veriyorlar. İslami fintechlerin haritadaki dağılımına baktığımızda Güney Asya ve Körfez bölgesinde yoğun olduklarını görüyoruz. Bununla birlikte Avrupa’da özellikle de İngiltere’de ciddi bir yükselişin olduğu görülüyor.

Türkiye, İslami finans sektörü için potansiyeli yüksek olsa da diğer Müslüman ülkelerle kıyaslandığında 51 Milyar dolar büyüklüğündeki katılım finans varlıkları ile 9. sırada yer alıyor. Katılım finansının, özellikle 2005 yılındaki Bankacılık kanunu ile resmiyetinin arttığını göz önüne aldığımızda sektörün 15 yılda bu düzeye gelmesi normal karşılanabiliyor. Bununla birlikte toplam bankacılık varlıklarına bakıldığında katılım bankları, mevduat bankalarına kıyasla %5-6 oranında bir piyasa büyüklüğüne sahip. İslami fintechlerin, ülkemizdeki katılım finansı bağlamında güncel durumuna bakacak olursak finansal teknolojilerin gelişimine kıyasla oldukça az olduğu görülüyor.

İslami fintechlerin, Türkiye’de ortaya çıkışı ana bankacılık uygulamaları ile başlıyor. Katılım bankaları kendine özgü ana bankacılık uygulamalarını geliştirmek durumunda oldukları için ilk fırsat buradan doğuyor. Kuveyt Türk, kendi altyapısı olan BOA’yı diğer katılım bankaları için kullandırmak istemesi ile 2015’te Architecht finansal teknoloji şirketi kuruluyor ve bugün BOA katılım bankalarının yarısında kullanılan bir altyapı haline geldiği gibi yurt dışına ihraç edilen ilk İslami finansal teknoloji ürünü olarak yayılıyor.  Bu gelişmelerle birlikte katılım bankaları bilgi teknolojilerine yatırım yapmaya devam ederken 2017 yılında ilk olarak Albaraka Türk ile başlayan Albaraka Garaj ve sonrasında Kuveyt Türk ile devam Lonca girişimcilik merkezleri kuruluyor ve finansal teknolojilere destek vermek için yola çıkılıyor.

Diğer bir yandan ise 2018 yılında sırasıyla Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım ortaklığı ile KT Portföy tarafından yönetilen Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve Albaraka Portföy tarafından yönetilen Albaraka Fintech Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kuruluyor. Yeni nesil dijital bankaların yükselişte olduğu bu dönemi dikkate aldığımızda katılım bankalarının bu konuda adım attıklarını görüyoruz. Kuveyt Türk’ün 2015 yılında faaliyete geçirdiği gençlere yönelik Senin Bankan dijital ve şubesiz bankacılık uygulamasının ardından Albaraka Türk 2018 yılında yenilikçi bir model olan hizmet olarak bankacılık (Banking as a Service) yoluyla Almanya’da insha dijital bankacılık uygulamasını yayına alıyor.

Fintechlerin, açık bankacılık ile büyüyeceği göz önüne alındığında Kuveyt Türk’ün 75 API ile API marketini 2017 yılında duyurdu. Albaraka Türk 29 API ile kendi portalını yayına aldı. Diğer katılım bankalarının ise bu konuda henüz somut bir adım atmadığını görüyoruz. Fintech ekosisteminde hazine yatırım uygulamalarının yaygınlaştığını biliyoruz. Buna karşılık olarak ilk defa 2014 yılında Türkiye Finans, TFX Target uygulamasını yayınlayarak sektörde bir ilke imza atıyor. Ardından 2019 yılında Kuveyt Türk TradePlus uygulamasını yayınlayarak hazine alanında atılım yapıyor.

Katılım bankaları haricindeki İslami fintechlere geçmeden önce güncel gelişmelerden da bahsetmekte yarar var. Sektörde ilk defa ayrı bir uygulamada bir mobil cüzdan ve pos sunan Albaraka Türk’ün Alneo uygulaması 2019 yılında işlem görmeye başladı. 2020 yılı itibariyle ise finansal teknolojiler anlamında Kuveyt Türk’ün iki yeni uygulaması yayına alındı. Mufi adındaki uygulama ile fatura ödemelerine odaklanırken, Dijital Kaşif uygulaması ile dijital bankacılık anlamında 18 yaş altı gençlere yönelik harçlık odaklı yeni bir yatırım yapıldığı görülüyor. Albaraka Türk ise finansal teknolojik yatırımlarını artırmak için AlbarakaTech şirketini kurmuş bulunmakta. İslami fintechlerin Türkiye’de daha çok katılım bankaları tarafından kurulduğunu görüyoruz.

Fakat az da olsa bağımsız uygulamalar da mevcut. Bunların başında İslami finansa uyumlu olduğunu belirten MenaPay geliyor. Blokzinciri ile ödeme dünyasını dönüştürmeye çalışan MenaPay’in Orta Doğu bölgesinde büyümek ve bu bölgenin ödeme sistemi haline gelmek istediği görülüyor. Diğer taraftan ise kredi skorlaması ve mikrofinansa yönelen Colendi de katılım bankacılığı ile uyumlu olduğunu vurgulayarak mikrofinansman yöntemlerini buna göre yapabileceklerini belirtiyor. İslami finansta, uyumluluk (shariah compliance) meselesi göz önüne alındığında bu özel girişimlerin herhangi bir uyumluluk belgesi yayımladıkları görülmese de açıkça belirttikleri için islami fintechler kapsamında ele alınabilirler.

Bunlara ek olarak da henüz ticarileşmemiş iki özel girişim daha bulunuyor. Digital Zakat, zekât yönetimini kolaylaştırmaya çalışan ve zekât hesaplama aracı sunan bir girişim olarak öne çıkıyor. Wigorta ise P2P modeli ile katılım sigortacılığı (tekafül) yapmak için piyasaya çıkmaya hazırlanıyor. Maqasıd isimli portföy şirketi ise faizsiz finans anlamında girişim sermayesi ve melek yatırım ağı oluşturmaya çalışarak bu alana katkı sağlamaya çalışıyor. İslami finansal teknolojiler bağlamında son olarak Financell’den bahsedilebilir. Turkcell katılım finans ilkeleri ile uyumlu bir girişim kurduğunu belirtiyor. Financell’in ise BOA katılım finansman teknolojisiyle mikrofinansman yöntemini uyguladığını biliyoruz.

Türkiye’de katılım bankacılığı etrafında şekillenen islami fintechlerin güncel durumunu özetlemeye çalıştık. Bu durumda iki-üç öncü katılım bankasının islami finansal teknolojilere daha çok önem verdiği görülürken son yıllarda kurulmuş diğer katılım bankalarının henüz ciddi adımlar atmadıkları görülüyor. Öte yandan ise özel anlamda fonlanan ve geliştirilen islami fintech ise oldukça az ve hiçbiri katılım bankaları tarafından henüz desteklenmiyor.

İstanbul’u hem İslami finans hem de fintech merkezi için cazip hale getirme hedefleri göz önünde bulundurulduğunda islami fintechlerin de İstanbul için ilgi merkezi haline gelmesi gerektiğini düşünebiliriz. Gerek konumu gerekse de potansiyeli anlamıyla Türkiye islami finansal teknolojilerin merkezi haline gelebilir. Bunun için kamu kurumları ve katılım bankaları başta olmak üzere sektörün paydaşları bu potansiyeli finansal açıdan olduğu gibi finansal okur-yazarlık anlamında da harekete geçirmekle yükümlüler.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.