Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'in ABD Başkanı olma ihtimali son dönemin önemli tartışma konularından ve nihayet genç girişimciye Başkanlıkta gözünün olup olmadığı da soruldu. Zuckerberg ise tabir-i caizse bir siyasetçi gibi yanıt verdi.
Kısa bir özet geçecek olursam; Mark Zuckerberg'in dünya üzerindeki etkisi tartışılmaz bir gerçek. 2010 yılında Time tarafından Yılın Kişisi seçilen Zuckerberg, dünyanın en genç milyarderi olmak gibi sıradışı bir ünvana defalarca sahip oldu. Bugüne dek Facebook'u yönetmek konusunda ciddi bir yol kateden Zuckerberg, yıllar geçtikçe tişört ve parmak arası terliklerinden sıyrılmaya ve takım elbisesi içinde daha fazla gündeme gelmeye başladı. Bu arada Hindistan'dan Çin'e uzanan seyahatlerini ve ülke başkanlarıyla yaptığı görüşmeleri de giderek arttırdı.
Zuckerberg adının popülerleşmesi sadece Facebook'un kurumsal hedefleriyle sınırlı olmadı. Sahip olduğu Facebook hisselerinin yüzde 99’unu Chan Zuckerberg Vakfı‘na bağışlayan 32 yaşındaki girişimci, bu sayede bireysel etkisini daha fazla hissettirmeye başladı. 2017 yılı hedefinin 'ABD'nin 50 eyaletini dolaşmak' olduğunu açıkladığında ise siyasi kariyer dedikoduları daha fazla dillendirilmeye başlandı.
Zuckerberg Başkan adayı olmayı düşünüyor mu?
Tüm bu gelişmeler ışığında Zuckerberg'e ABD Başkanlığına dair soru sorulması kaçınılmazdı ve nihayet bu soru da soruldu. Zuckerberg de ABD Başkanlığına aday olmayı düşünüyor musunuz? sorusuna "Hayır. Ben Facebook'taki topluluğu büyütmeye ve Chan Zuckerberg Vakfı için çalışmaya odaklanmış durumdayım." şeklinde bir yanıt verdi. Siyasi analiz uzmanı değilim ama bu yanıttan geleceğe dönük net bir sonuç çıkarmanın zor olduğu aşikar.
Hatta Hillary Clinton ve Donald Trump'ın bir kaç yıl önceki söylemlerine ve aşağıdaki tespite bakarak Zuckerberg'in açıklamasından olumlu bir sonuç çıkarmak da mümkün. Zuckerberg, sadece şimdilik kendi işinin başında olduğunu söylüyor ki Trump'ın daha bir kaç gün önce görevi devraldığını hatırlamakta fayda var.
Silikon Vadisi Muhtarlığından Başkanlığa
Zuckerberg'in iki yıldan fazla siyasi hizmet veremeyeceği yönündeki bilgi ise Techcrunch'a göre doğru değil. Yani Zuckerberg, Facebook'un yüzde 30'undan fazlasına sahip olduğu halde hisse sınıflandırma anlaşması veya yönetim kurulu kabulü ile Facebook'u yönetmeyi bırakmadan da siyasi kariyerini sonsuza kadar sürdürebilir. Üstelik Zuckerberg'den direkt olarak ABD Başkanı olmasını beklemeye gerek de yok. Silikon Valisi muhtarı veya California Valisi olmak gibi daha küçük adımlar da atabilir.
Toparlayacak olursam, Zuckerberg'in gerçekten bir gün siyasete girip girmeyeceğini elbette net olarak bilemeyiz. Ancak bu ihtimalin hafife alınmayacağını düşünenlerdenim. Zira devletler gün geçtikçe veri güdümlü teknolojik dönüşümlerin etkisine maruz kalmakta ve Zuckerberg'in elinde çok güçlü bir koz var. Facebook'un yüz tanıma teknolojisinin FBI'ınkinden daha kesin sonuçlar vermesi bile gerektiğinde 'terörizme karşı' kullanılabilecek güçlü bir avantaj.
Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri'nde devlete veya bir teknoloji şirketine hizmet etmek arasındaki sınırlar hızla eriyor. Devlet kurumları ile teknoloji devleri arasındaki transferler bir yana; ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Dropbox yönetim kuruluna girmesi, Google'ın eski CEO'su Eric Schmidt'in Pentagon İnovasyon Danışma Kurulu Başkanı olması, 17 yıllık Googler Matt Cutts'ın U.S. Digital Service kurumuna katılması ve son olarak Elon Musk - Travis Kalanick ikilisinin Trump'a danışman olması bu konuda verilebilecek üst düzey örnekler. Seyahatlerinde en az 12 kişilik sosyal medya ekibiyle gezen Zuckerberg'in Başkan adayı olması durumunda ne kadar etkin olacağını ise söylemeye gerek bile yok... (Bkz: Trump'ın dijital zaferi)