Yakın zamanda gündemde kendine genişçe yer edinen ABD ve TikTok gerilimi, aslında uzun süredir varlığını sürdürmekte. ABD'nin Çin merkezli şirketlere karşı tutumu her geçen gün daha sıkı bir hal alırken, geçmişten günümüze tüm detaylarıyla ABD'nin Çin merkezli şirketlere karşı attığı adımlara birlikte bakalım.
TikTok'un yasaklanması fikri ilk olarak nasıl gündeme geldi?
ABD dış politikasında geçtiğimiz yıllardan bu yana artarak devam eden Çin karşıtı hamleler, teknoloji dünyasında Çin merkezli teknoloji şirketlerinin yasaklanmasıyla gündeme gelmişti. Hem ABD siyasetinin hem de ABD Başkanı Donald Trump'ın uzun süredir gündeminde olan TikTok yasağı, 2020'nin Eylül ayında gerçeğe dönüşmeye başladı.
ABD Başkanı Donald Trump, imzaladığı bir kararname ile TikTok'un ABD'de kullanımını yasakladığını duyurdu. O dönemde Trump'ın iddialarını yalanlamak için PR çalışmalarını hızlandıran TikTok, hukuki yollara başvurmaktan da çekinmedi. Şirket, ABD Adalet Bakanlığı'nın kararına karşı çıkmak üzere ihtiyati tedbir kararı için başvurdu. ABD Adalet Bakanlığı'nın aldığı karar ise Pazar günü 11:59 itibarıyla ABD'de TikTok uygulamasının indirilmesini yasaklıyordu. TikTok'un Trump'ın yasak kararının yasallığını tartışmak için ABD Hükümeti'ne açtığı dava kapsamında, şirketin avukatları tedbir kararına başvurdu.
TikTok'un ABD'de yasaklanması kararı federal yargıç tarafından askıya alındı. Tedbir kararı; TikTok'un ABD Hükümeti'ne açtığı dava kapsamında değerlendirildi. TikTok'un davası sonuçlanmadan, yasak da kesinleşmeyecekti.
Ancak TikTok ve ABD'nin yönetim kademesi arasında sular durulmadı. Biden hükümetinin TikTok karşıtı adımları ilk olarak Şubat ayında federal kurumlara yapılan bir çağrıyla, hükümete ait cihazlardan TikTok'un kaldırılmasını istemesiyle başladı. Bununla beraber onlarca eyaletteki yönetim kademeleri de uygulamaya benzer yasaklar getirdi.
2022'nin Ağustos ayında ByteDance, Çin hükümetinin ABD kullanıcılarına ait verilere erişmesini nasıl engelleyeceğini aktaran bir plan sundu. Plan kapsamında, ABD hükümetinin platformun gözetimini nasıl sağlayabileceği de paylaşılmaktaydı. Ancak bir süre sonra TikTok ve Washington arasındaki görüşmeler durduruldu.
Paylaşılan bilgilere göre Biden hükümeti, TikTok'un Çin merkezli sahibi ByteDance'ten uygulamadaki hisselerini satmasını istiyor. Aksi halde uygulamanın ABD'de yasaklanabileceği konuşuluyor.
Söz konusu talep ABD'deki Yabancı Yatırım Komitesi'nden geldi. Bu noktada, Yabancı Yatırım Komitesi'nin sınır ötesi yatırımlardaki ulusal güvenlik risklerini denetleyen bir federal görev gücü olduğunu belirtelim. 10 Demokrat ve 10 Cumhuriyetçi olmak üzere yaklaşık 20 ABD senatörü, Başkan Joe Biden'ın yönetimine TikTok'u yasaklama yolunu açan yasayı destekledi.
TikTok soruşturmasından öne çıkanlar
Mart ayının sonuna doğru ABD'li yasa koyucular, TikTok CEO'su Shou Zi Chew'u kongre önünde ifade vermeye çağırdı. 5 saat süren ifade boyunca Shou Zi Chew, uygulamanın Çin Komünist Partisi ile veri paylaştığını ve bu parti ile bağlantılı olduğunu inkar etti. Chew, sık sık uygulamayı kullanan 150 milyon ABD'liyi güvende tutmak için elinden geleni yaptığını belirtti.
Shou Zi Chew'un aktardıklarına göre TikTok, iki yıldan fazla bir süredir ABD kullanıcı verilerini yetkisiz yabancı erişimden korumak için bir güvenlik duvarı inşa etti. Bu bağlamda ABD topraklarında, bir ABD şirketi tarafından depolanan ve ABD personeli tarafından denetlenen ABD verileri söz konusu. Buna rağmen Chew'un Çin ile ilgili cevapları kaçamak bulundu. Ayrıca uygulamanın ABD'li çocuklar üzerinde sahip olduğu güçle ilgili endişeler de sıkça dile getirildi. Bu anlamda tek bir yasa koyucu bile TikTok'a destek vermedi.
Üstelik TikTok, çocuklar açısından yeme bozukluklarını, yasa dışı uyuşturucu satışını ve cinsel istismarı teşvik eden içerikleri desteklemekle suçlandı. Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret komitesi oturumunda Demokrat Temsilci Kathy Castor şu ifadeleri sarfetti:
"TikTok çocuklara verilen zararı en aza indirgeyecek şekilde tasarlanabilirdi, ancak kar adına çocukları agresif bir şekilde bağımlı hale getirmeye karar verildi."
Chew, bunun gibi birçok soruyu yanıtlarken, sorunların "karmaşık" olduğunu ve bu sorunların TikTok'a özgü olmadığını vurgulama ihtiyacı hissetti. Hatırlarsanız, muhbir Frances Haugen da kongre önünde ifade verirken Instagram'ı da benzer problemlere yol açmak ile suçlamıştı.
Kongre'deki ifade esnasında TikTok'un, "Project Texas" adı altındaki veri güvenliği çalışmalarına 1,5 milyar dolardan fazla harcadığı gündeme geldi. Söz konusu projenin şu anda yaklaşık 1.500 tam zamanlı çalışanı bulunuyor. Ayrıca TikTok'un ABD kullanıcı verilerini depolamak için Oracle Corp (ORCL.N) ile sözleşme yaptığını da hatırlatalım.
Açıkçası TikTok'a karşı benimsenen tavır Washington ile Pekin arasındaki gergin ilişkiye yeni bir boyut daha kazandırdı.
Huawei'ye uygulanan kısıtlamalar
Bu arada ABD'nin bu yaklaşımından etkilenen tek teknoloji şirketi TikTok değil. Huawei de ABD'nin Çin teknoloji şirketlerine karşı duruşundan nasibini aldı. Peki Huawei'nin ABD'de karşılaştığı zorluklar nasıl başladı?
2019'un Mayıs ayında ABD Ticaret departmanı ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD merkezli şirketlerin ulusal güvenlik riski teşkil eden firmalara ait telekomünikasyon ekipmanlarını kullanmalarını yasaklayan bir kararname imzaladığını duyurdu. Trump yönetimi 2019 yılında Huawei'yi "varlık (entity) listesi" adı verilen bir kara listeye ekledi. Bu kapsamda şirkete ABD teknolojisi ihracatına ilişkin sert kısıtlamalar getirilmiş oldu. Bu hamle, Washington'un, ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturduğuna inandığı Çinli şirketleri çökertme stratejisinin bir parçası olarak konumlandı.
Bu karara rağmen ABD Ticaret Bakanlığı, bir takım şirketlere Huawei'ye yüksek hızlı 5G telekom ağlarıyla ilgili olmayan teknoloji sağlamaları için ihracat lisansı vermeye devam etti. Hatta bu şirketler arasında Qualcomm ve Intel de yer almaktaydı.
Yine de Massachusetts Institute of Technology, veri güvenliği, ekonomik rekabet gücü, ulusal güvenlik ve siyasi nedenler ile Çinli teknoloji şirketleri Huawei ve ZTE ile olan ilişkilerini askıya aldı. Çok geçmeden Android işletim sisteminin sahibi konumunda olan Google, Huawei ile olan iş birliğini askıya aldığını duyurdu.
ABD ve Huawei arasında soğuk rüzgarlar eserken, Birleşik Krallık bambaşka bir haber ile çalkalandı. Aynı dönemde paylaşılan haberlere göre İngiltere Savunma Bakanı Gavin Williamson, Ulusal Güvenlik Konseyinde Huawei şirketine yapılan gizli görüşmeleri sızdırmak suçlaması ile görevinden alındı.
Geçmişte yaşananlar bir yana, son 2 yıldır Biden yönetiminin Çin merkezli şirketlere dair yaklaşımını sıkılaştırdığını söylemek mümkün. Biden hükümeti, Ekim ayında Çin merkezli şirketlere, çip üretim mekanizması ve gelişmiş yarı iletken malzemelerin sağlanması konusunda kısıtlama getirdi.
Konuya yakın kaynaklar, ABD Ticaret Bakanlığı'nın ABD teknolojisi ihraç eden bazı şirketlere artık lisans vermeyeceğini bildirdiğini söyledi. Bu şirketlere Huawei de dahil. ABD güvenlik yetkilileri Huawei'nin Çin'in casusluk faaliyetlerine yardımcı olduğuna inanıyor. Bu nedenle de Washington, uzun süredir Huawei'yi engelleme kampanyası yürütürken, Huawei ise casusluk faaliyetlerine karıştığını reddediyor.
Washington'ın tutumu kapsamında Ticaret Bakanlığı Sanayi ve Güvenlik Bürosu Başkanı Alan Estevez, Çin ile ilgili politikaların gözden geçirilmesine öncülük ediyor. Estevez, Çin ordusunun ABD teknolojisini kullanarak silah geliştirmesini zorlaştırmayı hedeflerken, bunun için yönetim kademesinin atması gereken adımları belirliyor.
Küresel arenada ABD ve Çin
2023'ün Ocak ayında ABD Dışişleri bakanı Antony Blinken Çin'i ziyaret etmeyi planlıyordu. Böylece ilk defa Biden'ın kabinesinden yetkili bir isim, Çin'i ziyaret etmiş olacaktı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in 5 Şubat'ta başlayacağı bildirilen iki günlük Çin ziyareti süresiz olarak ertelendi.
ABD ayrıca Çin'in yarı iletken üretimi gibi ileri teknoloji geliştirme çabalarını yavaşlatmak amacıyla müttefikler edinmeye devam ediyor. Bu kapsamda ABD, 2023'ün Ocak ayında Japonya ve Hollanda ile bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşmanın amacı, Japonya ve Hollanda'daki şirketlerin, belli başlı çip üretim ekipmanlarını Çin'e ihraç etmelerini kısıtlamak. Bu noktada yarı iletkenlerin yapay zeka, nükleer silah modellemesi ve hipersonik silahların geliştirilmesinde kullanıldığını belirtmekte fayda var.
Mart ayında ise Hollanda, ulusal güvenliği korumak için ülkenin gelişmiş mikroçip teknolojisinin ihracatına dair kısıtlamalar getirdi. Bu kısıtlamalar Çip ekipmanı üreticisi ASML'yi de kapsayacak. Bu noktada ASML'nin küresel mikroçip tedarik zincirinde kilit noktada bulunduğunu belirtelim.
Çin ise bu hamle karşısında resmi şikayette bulundu. Çin, yaptığı açıklamada Hollanda'nın ihracat kontrol önlemlerinin bazı ülkeler tarafından kötüye kullanılmasını takip etmeyeceğini umduğunu vurguladı. Kısacası Çin yetkilileri Hollanda'yı başka ülkelerin takip edebileceğini düşünüyor. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning ise Hollanda'nın bu hamlesinin, Çin'i, gelişme hakkından mahrum bırakmayı amaçladığını ifade etti.
Çin, aynı zamanda Washington tarafından uygulanan ihracat kontrollerine tepki olarak o dönemde ABD'yi sık sık "teknoloji hegemonyası" olarak nitelendirmekteydi.
Rusya ve Ukrayna savaşı varlığını sürdürürken, Çin ve Rusya'nın güçlerini birleştirmesi, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin daha sıkı önlemler almasına yol açıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Çin ve Rusya ile ticari ittifak kurma ihtimali ise ABD dolarının rezerv para olma statüsünü sarsıyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap