Foursquare 2009'da ilk kez SXSW konferansında tanıtıldığında restoran ve bar gibi fiziksel konumlarda check-in yapmanızı sağlayan ve sizi arkadaşlarınızla "mayor"lıklar için rekabet etmeye sürükleyen bir sosyal ağ uygulamasıydı. Foursquare'in bu hafta SXSW'de bu ilk tanıtımından tam 10 yıl sonra gerçekleştirdiği yeni Hypertrending tanıtımı teknoloji çevrelerinde viral etki yarattı. Foursquare, bir sosyal ağ olarak başlayan yolculuğunu 10 yılın sonunda teknoloji şirketi olarak tamamladı. Gelin bu yolculuğun adımlarına birlikte göz atalım.
Foursquare'in başlangıcı ve yükselişi
Foursquare 2009 yılında resmi olarak SXSW'de tanıtıldığında tıpkı o tarihten birkaç yıl önce tanıtılan Twitter gibi bir fenomene dönüştü. Ancak bu fenomene dönüşen tanıtımın arkaplanı düşünülenden çok daha sadeydi. Kurucu ortaklar Dennis Crowley ve Naveen Selvadurai, prototipi herhangi bir ekibe ihtiyaç duymadan Crowley'nin East Village'daki evinde geliştirmişti. Ve konferansa biletleri dahi olmamasına rağmen insanlara üzerinde çalıştıkları ürünü göstermek için yola çıkmışlardı.
Crowley o günü anlatırken şu cümleleri kullanıyor:
Dürüst olmak gerekirse, o gün yaptığımız uygulama konusunda kendimi mahcup hissettiğimi hatırlıyorum. Çünkü Foursquare 1.0, rozetleri, mayorlıkları, check-inleri ve şehir rehberini içeren bir oyundu. Birçok farklı şey bir araya getirilmişti Ve aslında insanların bunun aptalca bir fikir olduğunu düşüneceklerini sanıyorduk. Ama insanlar öyle düşünmedi. İnsanlar Foursquare'i sevdi ve ürün beklediğimizden çok daha iyi karşılandı.
2009'daki tanıtımın sonrasında New York'tan 100 kullanıcı ile SXSW'ye gelen Foursquare, Austin'den 4 bin 5 bin arası kullanıcıyla ayrıldı.
Foursquare ve SXSW ilişkisi
2009'ta Foursquare'in SXSW'de kazandığı bu ivme, etkinliği şirket için özel kıldı. Crowley, o dönemlerde etkinliğe katılan herkesin Twitter kullandığını ve kameralı telefonu bulunduğunu ifade ediyor. Bu durum şu an için size komik görünebilir ancak bundan 10 yıl öncesi için bu ikisi de şimdiki kadar erişilebilir değildi. Dolayısıyla Foursquare check-in yapma ihtimali yüksek bir kitleyle bu etkinlikte tanıştı.
Foursquare yeni özellikler tanıtmayı neden bıraktı?
Yaşanan bu ivmenin ardından çıkardığı yeni ürün ve özellikleri 4 yıl üst üste etkinliğe gelerek tanıtan Foursquare, altı yıl boyunca SXSW'de boy göstermedi. Crowley, yakaladıkları büyümeyle birlikte on milyonlarca insana yeni şeyler üretmekle meşgulken SXSW'ye giderek tanıtım yapmanın onlara anlamlı gelmediğini ifade ediyor.
Açıkçası Foursquare'in bu tanıtımdan uzak tavrı şimdiye kadar sosyal ağlarda sıkça gördüğümüz bir şey değil. Özellikle başka sosyal ağ ve uygulamaları bünyesine dahil ederek devleşen Facebook'un sürekli hem kendi platformu hem de diğer ürünler için geliştirdiği yeni özellikleri tanıttığını düşünürsek, Foursquare'in bundan yıllar önce rotasını değiştirdiğini söyleyebiliriz.
Şirket neden bu yıl Hypertrending'i tanıtmayı seçti?
Şirket Foursquare'in 10. yıl dönümünü kutlarken, hem eski Foursquare'e bir selam çakmak hem de şimdiye kadar üzerinde çalıştıkları en yeni ve en iyi teknolojiyi tanıtmak istedi. Görünen o ki; 6 yıldır ortada görünmeyen şirketin, kendini yeniden tanıtmak için 10. yıl dönümünün uygun bir zaman olduğunu düşündü.
SXSW katılımcılarına Hypertrending isimli bir demo gösteren Foursquare, şimdiye kadar şirketin ne üzerinde çalıştığından haberi olmayanları büyüledi. Crowley Hypertrending'i şöyle tanımlıyor:
"Orijinal Foursquare'de trend adında bir özellik vardı. Bu özellik, bir yere kaç kişinin giriş yaptığını gösterirdi. Hypertrending'in yaptığı şey ise, küresel panelimize ve farklı mekanların giriş-çıkış trafik eğilimlerinden anladıklarımıza dayanarak, her bir yerde kaç kişi olduğuna dair tahminlerimizi ölçümlemektir. Yani Hypertrending 2009 ve 2010'da gösterdiğimiz bazı şeylerin süper, güçlendirilmiş, fütüristik bir versiyonu gibi."
Kopyalanan Check-in özelliği
Foursquare Hypertrending gibi araçlara yönelerek teknoloji şirketi olmaya karar vermeden önce yeni ve ilgi çekici bir sosyal ağ uygulamasıydı. Bu dönemde diğer sosyal ağ uygulamaları da Foursquare'in check-in özelliğini kopyalayarak kendi platformlarına entegre etti. Bunun yanı sıra check-in hizmeti sunan birçok farklı uygulama da uygulama mağazalarında yerini aldı. Yine de kullanıcılar Foursquare'i tercih etmeye devam etti.
Crowley Foursquare'in tercih edilmesinin iki nedeni olduğunu düşünüyor. Bunlardan ilki Foursquare'in bir taklit değil orijinal uygulama olması. Crowley en başından beri inşa etmek istedikleri şeyler için bir vizyona sahip olduklarını ve bu nedenle dikkatlerinin dağılmadığını ifade ediyor. Crowley, amaçlarının bir check-in uygulaması üretmek olmadığını, önemli olan kısmın bu uygulamanın sahip olduğu veriyle büyüleyici hizmetler üretmek olduğunu ifade ediyor.
Yani Foursquare en başından beri, sosyal ağ uygulamasını teknoloji şirketine dönüşmenin bir yolu olarak görüyor. Bu noktada Dennis Crowley'nin Foursquare'den önce metin mesajlarına check-in ekleyen Dodgeball şirketini Google'a sattığını hatırlatalım. Dolayısıyla Crowley, check-in özelliğinin ilgi çekeceğini bildiği gibi bu veriyi edinerek nasıl bir rota çizeceğini de biliyordu.
Yeni sosyal ağlar ve Foursquare-Swarm ayrılığı
Instagram'ın yükselişi, kullanıcıların Twitter ve Snapchat gibi sosyal ağlara kaymasıyla Foursquare çekiciliğini yitirmeye başladı. Öte yandan uygulamanın kullanıcı tabanında ürünü mekan arama ve check-in için kullanan devasa ve aktif bir kitlesi mevcuttu.
Bir süre sonra Foursquare, birçok kullanıcılarının mekan arama ve check-in özellikleri arasında seçim yaptığını fark etti. Üstelik birçok kullanıcının da iki özellik bir arada olduğunda uygulamanın kendilerine hitap etmediğini düşünerek kullanmayı bıraktıklarını gözlemledi.
Bu nedenle şirket, kullanıcı tabanını bölmeye karar verdi. Foursquare'i yenileyerek Swarm adı altında da yeni bir uygulama çıkaran şirket, uygulamanın daha iyi versiyonlarını ayrı ayrı geliştirmiş oldu.
Crowley bu hamle hakkında şöyle konuşuyor:
Artık Foursquare Şehir Rehberi Şehir Rehberi ürününün çok daha iyi bir versiyonu ve Swarm, bir check-in ürününün çok daha sıkı bir versiyonu.
Foursquare'in gelir modeli ve Pilgrim teknolojisi
Crowley geçmişe dönüp baktığında ürünleri ayırma kararından pişman olmadığını söylüyor. Üstelik bunun sebebinin check-in oranları, yapılan aramalardaki artış ya da kullanıcıların yüklediği fotoğraf sayısıyla ilgili olmadığını ifade ediyor. Crowley'e göre şirket, bu sayede kullanıcı tabanı üzerinden gelir elde etme fikrinden uzaklaştı. Ve bunun yerine gelir modelini verileri, araçları ve teknolojileri lisanslama üzerine kurdu.
Size daha önce aktardığımız Hypertrending'in dayanağı Pilgrim teknolojisi de Foursquare'in inşa ettiği araçların en kıymetlisi. Pilgrim teknolojisi sayesinde check-in düğmesine ihtiyaç duyulmadan telefonların bir mekanın içinde mi yasa dışında mı olduğu öngörülebiliyor. Uygulamalarına Pilgrim'i dahil ettiklerini söyleyen Crowley, bu teknolojiyle birlikte daha ilginç şeyler yaptıklarını ifade ediyor.
Pilgrim'i diğer şirketlerin uygulamalarına yerleştirmelerine yardımcı olan Foursquare, böylece şirketler de kendi kullanıcılarına dünya üzerinde nasıl hareket ettiklerini anlamaları konusunda yardımcı oluyor. Bu her iki yaklaşım da bir arada değerlendirildiğinde, işletme için birçok veri üretiyor. Bu sayede Foursquare, insanların nereye gittiğine dair içgörü edinirken yer ve mahallelerdeki eğilim ve trendleri tahmin edebiliyor. Bu noktada Foursquare elindeki verilerle gerçekten sıra dışı reklam ürünleri ortaya koyabiliyor.
Veri gizliliği
Foursquare'i konum teknolojisindeki iyi aktörlerden biri olarak tanımlayan Crowley, elde ettikleri verileri anonimleştirdiklerini ve herhangi bir iş ortağına bu verileri aktarmadan önce birleştirdiğini ifade ediyor.
Verilerin kullanıcılar ait olduğunu ve veri üzerinde onların söz sahibi olduğunu belirten Crowley, bu yaklaşımın insanların sevebileceği ve güvenebileceği ürünler ortaya çıkarmakla ilişkili olduğunu söylüyor.İnsanların yeni yeni Facebook'un verilerle neler yapabildiğinin farkında olmaya başladığına da değinen Crowley, artık kullanıcıların konum hizmetlerinin ve reklam teknolojilerinin veri özelinde arka planına daha fazla baktığını ifade ediyor.
Aslına bakarsanız Foursquare, verileri nasıl topladığına dair her zaman şeffaf bir duruş sergiledi. Bu da bize kullanıcı verilerini gelir modeline dönüştürmekte daha etik bir yol izlenerek de başarı elde edilebileceğini gösteriyor.
Foursquare'in geleceği kullanıcı büyümesinin durmasıyla şekilleniyor
Öte yandan Foursquare hiç bir zaman Facebook'un uygulama ailesi de dahil olmak üzere elde ettiği 2.3 milyarlık hacme ulaşamadı. Yine de Foursquare ve Swarm'un 60 günlük olarak hesaplanan 50 milyon kullanıcısı bulunuyor.
Uygulamayı ikiye böldükleri andan itibaren asla 100 milyon kullanıcıya ulaşmayacaklarını anlayan şirket, bu niş ürünlerle daha fazla büyüme kaydedemeyeceklerini fark etti. Bu nedenle şirket sahip oldukları varlıkları gelire dönüştürmenin farklı bir yolunu buldu.
Bu noktada API kullanımı için yazılım geliştiricilerden ödeme almaya karar veren şirket, yazılımcılarla yaptıkları görüşmelerde onların bu konuya olumlu yaklaştığını gördü. Crowley, bu gelişmeyle birlikte şirketin büyümek ve gelişmek için bir fırsatı olduğunu anladıklarını söylüyor. Böylece Foursquare, geleceğinin son kullanıcıları hedefleyen reklam modelleri yerine işletmelere yönelik satış modellerine dayanacağını fark etti.
Aslında Foursquare bizlere bir sosyal ağ uygulamasının kullanıcı gizliliğini ihlal etmeden büyüyebileceğini ve sosyal ağ sıfatını bir kenara bırakarak l temiz bir teknoloji şirketine dönüşülebileceğini gösteriyor. Yakın zamanda Steve Wozniak'ın da etik bir sosyal ağ olarak Foursquare'i örnek gösterdiğini hatırlatalım. Wozniak Foursquare hakkında şöyle konuşmuştu:
“Kullanıcı verilerini vermeleri için şirkete milyonlarca dolar teklif edildi ve etik dışı olduğu için bunu geri çevirdiler. Yani çizgiyi iyi bir yere çekebilirsin.”
Kullanıcı tabanının yeterli olduğunu düşünen Crowley, ellerindeki veri ve teknolojilerle birlikte 1 milyar kullanıcının ne yaptığını anlamak için 1 milyar kullanıcıya ihtiyaçları olmadığını ifade ediyor.