Jay Z'nin satın alıp, müzik piyasasının, kendi görüşüne göre bozuk düzenine kafa tutan online müzik dinleme servisi TIDAL, küresel yayılımına hız vermiş ve bir süre önce Türkiye'ye açılmıştı. Servisin yeniden lansmanıyla birlikte şirket, aylık 19,99 euro'dan sunulan yüksek kaliteli müzik servisi TIDAL HiFi yanına, 9,99 euro'luk TIDAL Premium teklifini de eklendi ve #TIDALforALL yani "herkes için TIDAL" çağrısı yapmaya başladı. "Kaybedenlerin yanındayız" duruşuyla dinleyicileri ikna etmeye çalışsa da pek fazla kimse Madonna, Beyonce ya da Taylor Swift gibi müzik piyasasının en fazla kazanan sanatçılarının bu çağrısına anlam veremeyince, Jay Z'nin hemen her denemesi ciddi tepkiyle karşılandı.
Bu pazarlama hatası teklifi gölgelese de, TIDAL'ın standart ses kalitesi sunan ve Spotify ile aynı fiyattan satılan servisi Premium'un pazarda bir alternatif olup olamayacağı sorusu hala baki. Bununla birlikte tartışmalı HiFi servisi de daha bir merak uyandırıyor. Hal böyle olunca geçtiğimiz iki hafta boyunca dinlemeye koyulduğumuz TIDAL ile ilgili ilk izlenim Premium servisin, başta kendi tarafına çekmeyi başardığı müzisyenlerle sunmaya başladığı özel lansmanlar, HD videolar ve zengin içerikle rakiplerinden farklılaştığı.
Halihazırda web tasarımı Spotify ile benzerliğiyle dikkat çeken serviste, yeni ve yükselen yetenekleri öne çıkaran TIDAL Rising ve TIDAL editörlerinin keşiflerini listeleyen TIDAL Discovery bölümleri kullanıcılara kısa yoldan yeni müziğe erişme imkanı sunuyor. TIDAL'a özel yeni, özel müzik ve videoların erişildiği What's New bölümüyse hızlı güncellenmesi ve taze içerikleri size getirmesi yönüyle başarılı. Buna rağmen bölüm, alışageldiğimiz online müzik servislerinden ziyade kendi TV yayınını yapan büyük bir müzik kanalı izlenimini verebiliyor. Zira TIDAL yayınları beğenip beğenmediğinizle ilgileniyor gibi görünmüyor. Servisin bu yolla sizin müzik zevkinize uyum sağlama gibi bir iddiası da yok zaten.
Servisin zengin içeriğiyse, yalnızca müzikle sınırlı değil; TIDAL'da sanatçı, müzisyen röportajları, ilgilendiğiniz albümlerle ilgili detaylı açıklamalar, her sanatçının serviste sunulan videoları ve Twitter akışı dilerseniz ekranınıza geliyor. TIDAL kütüphanesinde 25 milyon şarkının var olduğunu söylüyor, ancak aradığım ve diğer servislerde bulabildiğim bazı şarkıları (ki bunlar James Blake, Lykke Li gibi popüler sanatçılara ait) bulamadığımı belirtebilirim. Yine de elbette farklı servislerin kütüphanelerini kıyaslamak gibi bir iddiam yok.
Aradığınız yerli içerikse TIDAL, henüz Türkiye'de birkaç aydır faaliyet göstermesine rağmen çok sayıda çağdaş, klasik ya da nostaljik popüler ismi dinlemenize izin veriyor. Ancak daha spesifik konseptlerle oluşturulan Türkçe çalma listeleri henüz sizi tatmin edebilecek düzeyde değil. (Bu konuda kullanıcıyı tatmin eden bir servis var mı bundan da emin değilim, YouTube unutulmuş şarkı ve listeleri bulmak konusunda sanıyorum en güçlü servis hala.)
TIDAL'ın asıl tartışma konusu olan lossless yani kayıpsız HiFi servisiyse, müziği 1411kbps, 44.1 kHz/16 bit FLAC ve ALAC dosyaları biçiminde sunuyor. CD kalitesinde olan TIDAL HiFi, müzik kalitesi 320 kbps ile sınırlı rakiplerinden bu nedenle dört kat daha iyi bir dinleme deneyimi sunma iddiasında. Servis bu özelliğiyle oldukça niş bir kitleyi hedefliyor. Zira normal şartlar altında, aynı şarkıların standart ve HiFi versiyonlarını standart bir kulaklıkla ve dikkatle dinlediğinizde arada fark olmadığını ya da şarkıya bağlı olarak çok az bir fark olduğunu duyuyorsunuz. Ancak müzik kalitesine önem veren, Bose, Beats gibi kulaklıklara ya da evde ses sitemine ortalamadan fazla bütçe ayıran biriyseniz, 10 euro daha fazla ödemeyi düşünebilirsiniz. Aksi takdirde TIDAL'ın aşağıdaki videoda iddia ettiği nüansları, günlük bir dinleme sırasında standart kulaklıklarla ayırt etmeniz biraz zor.
HiFi dinlemenin bant genişliği 3G ile sınırlı mobil cihazınızda daha yavaş yükleme gibi bir dezavantajı da var. Bunu offline dinleme özelliğini kullanarak telafi etmek mümkün zira, ayarlar menüsünde indirdiğiniz müziğin yüksek kalite olmasını da seçebiliyorsunuz. Offline seçenek videolar için henüz sunulmuyor. Bu da YouTube'un ücretli müzik servisi Music Key'in avantajı olacak gibi görünüyor.
Servisin bir diğer avantajı da aralarında Anthem, Definitive Technology, PS Audio, Wadia ve Wren Sound Systems'in olduğu 35 farklı markayla yaptığı işbirlikleri sayesinde, farklı cihazlarda zahmetsizce dinleme olanağı vermesi. Uygulama Airplay ile de uyumlu ancak HiFi müziğin aktarılmasına henüz izin vermiyor.
TIDAL Premium, bu yıl sonuna kadar başta Apple'ın agresif hamlelerle sunması beklenen Beats'i olmak üzere, daha fazla servisle hareketlenecek olan alanda aslında hiç de kötü bir alternatif değil. Buna karşın en önemli dezavantajı, kanımca, TIDAL'ın başarısız bir konumlandırma ve pazarlama kampanyasıyla piyasaya sunulmuş olması. Bununla birlikte TIDAL'ın rakipleri karşısında bir teknoloji girişiminden çok evrimleşmiş bir kayıt şirketi ( bütün olumsuz çağrışımlarıyla birlikte) gibi davranması da bir diğer eksi. İzlenimi tersine çevirmek için Jay Z'nin daha çok dil dökmesi gerekecek gibi görünüyor.