2011 ve 2012'yi değerlendirmeye devam ediyoruz. Bu konuda görüşlerini aldığımız diğer bir konuğumuz da, oldukça hareketli bir yıl geçiren Dr. Haluk Elçi.
Ümit Öncel: 2011 yılında kaç yatırım yaptınız?
Haluk Elçi: 2011'de toplam 8 yatırım yaptım. Tek Melek Yatırımcı'sı olduğum girişimler olmakla birlikte, birçok Melek Yatırımcı'nın katılımının olduğu birlikte-yatırım (co-invest) modelini tercih ediyorum. Çok katılımlı co-invest modeli olarak ikisi Etohum Fonu'unda ve Taşıt.com'da yatırımlarım oldu.
ÜÖ: 2012 yılında kaç yatırım yapmayı planlıyorsunuz?
HE: 2012 yılında ağırlıklı mevcut yatırımları büyütmeye odaklanmayı düşünüyorum, çünkü yatırım yaptığım girişimcilere beni katma değerim için davet ediyorlar ve finansal yatırımcı olarak gereken zamanı ayırmak istiyorum. 2012'de 2-3 yeni yatırım planlıyorum.
ÜÖ: Yatırım yaptığınız öncelikli bir alan var mı?
HE: Serious dating, mobil oyun geliştirme platformu, dikey sosyal ağ, sosyal oyun, dikey ilan sitesi, dikey e-ticaret, medya ve dikey e-ticaret hizmetleri alanında yatırımlar yaptım.
ÜÖ: 2012 yılında hangi alanların yıldızı parlayacak?
HE: Global oyun sektöründe Türkiye'deki yetenekli oyun geliştirici girişimler için fırsat görüyorum. Dikey veya uzmanlaşmış sitelerde potansiyel görüyorum, ancak bunun sadece dikey e-ticaret ile sınırlı olmayacağını, ek olarak popülaritesi düşmüş olan dikey sosyal ağlar ve dikey internet hizmetlerin tekrar başarı hikayeleri yazacağını düşünüyorum. Mobil alanında önemli adımlar atılmasını bekliyorum, fakat buradaki gerçek başarı hikayelerinin 2012 ötesine kalabileceğini öngörüyorum.
ÜÖ: Yatırım yaparken ilk önceliğiniz nedir?
HE: Girişimcinin çalışkanlığı ve fikre bağlılığı. Girişimcinin temel katkısı emek, yatırımcının ise sermaye. Girişimcilerde beni en çok etkileyen unsur, girişimcinin kendi inisiyatifinde çok çalışması ve pes etmemesi. Bu durumda yatırımcı olarak bende azami katma değer sağlamak istiyorum, iyi bir sinerji oluşuyor ve iş ilerliyor. Bunun dışında kalan her şeyi aslında daha önce "Yatırımcılar Ne İster" konusunda ele almıştık.
ÜÖ: Size gelen girişimcilere en çok sorduğunuz soru nedir?
HE: Nezaket çercevesinde aslında doğrudan hiç soramadım, ancak sorum şu olurdu: "Cumartesi geceleri saat 2:00'de ne yaparsınız?".
Çoğu kişi buna "uyuyorum, bardayım, TV seyrediyorum, internette surf, arkadaşlarımlayım" gibi yanıtlar verebilir. Çoğu girişimci, çok çalışmayı bazı günler biraz geç çıkma veya ayda bir gece çalışma gibi anlıyor. Yatırımcıların söylemediği fakat aslında beklediği; girişimin her zaman ve sürekli girişimcinin aklında olması ve çıkışa kadar hep girişim ile ilgili düşünmesi, çalışması. Kısacası 7 gün 24 saat girişimle birlikte yaşaması…
Yatırımcı söylemiyor ama neredeyse insan üstü bir çaba bekliyor girişimciden, çünkü girişimcinin aslında fikir ve beceri dışında tek koyabildiği şey zaman ve enerjisi. O yüzden bu yatırımcı tarafından dile çok vurgulu getirilmese de bekleniyor. Bunun dışında bütün büyük başarı hikayeleri arkasında bu olağanüstü çaba biliniyor. Amazon, Facebook vs. gibi girişimciler oturduktan sonra sanki kolay olmuş, sanki birkaç gün uykusuz kalmış gibi anlatıyorlar veya dinleyen öyle anlıyor. İyi bir girişimde 2-3 yıl uykusuzluktan bahsediyoruz.
Dr. Haluk Elçi'nin altını çizdiği en önemli konu girişimcinin çalışkan ve girişimi ile yaşıyor olması. Gerçekten de çoğu görkemli girişimci hikayesinde sıklıkla dikkatlerden kaçan önemli bir nokta, girişimcinin bugün gördüğümüz noktaya gelene kadar nasıl çalıştığı ve hangi fedakarlıklara katlandığı.
Not: Bu yazı dizisi dahilinde görmek istediğiniz kişi ve kurumları bize iletmeye devam edebilirsiniz.