Daha önce yazdığımız gibi Google, kendisi dahil 20 Amerikan şirketine ve bazı kullanıcıların Gmail hesaplarına yapılan saldırılardan Çin hükümetini sorumlu tutarak Çin'deki tüm operasyonunu kapatabileceğini açıklamıştı.
Bu haberi yazmamızın üzerinden iki ay geçmiş ve geçen iki ayda Google yöneticileriyle Çin hükümeti yetkilileri arasında süren görüşmeler olumsuzlukla sonuçlanmış. Bunun üzerine Google, Çin'deki tüm operasyonunu sonlandırmasa da Çin hükümetiyle yaptığı anlaşmaya istinaden arama motorunda uyguladığı sansüre son verdi.
Dün geceden itibaren Google Çin sayfaları Google'un Hong Kong sayfalarına yönlendirilerek kullanıcılar sansürsüz aramaya kavuşturuldu. Google tarafından yapılan açıklamada bu konunun sürece nasıl bir katkısı olacağından çok şirketin herkes tarafından ulaşılabilir olmak istemesinden ve Çin'deki Google kullanıcılarını asla mağdur etmek istemediklerinden bahsedilmiş. Bu yönlendirmenin Google'un Hong Kong'daki sunucularında yoğunluğa ve yavaşlığa sebep olabileceği de ayrıca dile getirilmiş.
Google'ın bu yaptığı uygulamaya karşılık Çin Hükümetinin tepkisi de sert olmuş. Çin Devlet Konseyi Enformasyon Ofisi'nden yapılan açıklamada Google Çin hükümetine verdiği yazılı sözünü tutmamakla ve siyaseti ticarete alet etmekle suçlanmış.
Durumu uzaktan izliyoruz ve kişisel yorumum; Google'ın istediğini elde edemediği için oyun bozanlık yaptığı yönünde. Google yıllardır Çin'den gelen aramalara sansür uygulamakta bir sakınca görmemişti, şimdi Çin hükümetine karşı bunu bir koz olarak kullanması ve sanki kullanıcıları düşünüyor gibi bir tavır alması hiç de etik bir davranış değil.
Türk blogosferinin Çin şubesi olarak tanımlayabileceğimiz Yavuz Selim Şen de konuyla ilgili yazdığı yazıda Google'ın Çin'e inatla birşeyi kabul ettiremeyeceğini dile getirmiş. Çin'lilerin haleti ruhiyesi nedir ben bilemiyorum ancak Google geride kaldığı Çin pazarında, ülkeyi uluslararası toplumun gözünde suçlu göstermesi ve elindeki kozlarla sıkıştırmaya çalışması arka planda başka hesapların olabileceğini akıllara getiriyor. Cümlenin biraz komplo teorisi kitaplarından fırlamış gibi göründüğünün farkındayım ama durumun "bize saldırdılar alın bizde bozduk anlaşmayı, Çin'e özgürlük getirdik" formatından daha karmaşık olduğunu düşünüyorum...