Ethereum 2.0'da AWS polemiği: Ethereum düşünüldüğü kadar merkeziyetsiz mi?

İdeal olan herkesin kendi düğümünü çalıştırdığı merkeziyetsiz bir yapı olsa da; enerji ve sunucu maliyetleri nedeniyle kullanıcılar, teknoloji şirketlerinin ve staking havuzlarının çoğunlukta olduğu daha merkezi bir yapıyı tercih ediyor.
Ethereum 2.0'da AWS polemiği: Ethereum düşünüldüğü kadar merkeziyetsiz mi?

Geçtiğimiz ay Proof of Work (PoW) ve Proof of Stake (PoS) arasındaki fark ne? Birleşme yeni bir çatal mı yaratacak? Stablecoin'lerin çatallanmadaki rolü ne olacak? gibi tüm bu soruların cevaplarını tek yazıda sizlere aktarmıştık.

Geçen hafta Ethereum Merge (birleşmesi) 'ine saatler kala kurumlar birleşme sürecinde atacakları adımları paylaşırken, Ethereum Beacon Chain analizinden öne çıkan detaylar gündeme geldi. Birleşmenin başarıyla tamamlanmasının ardından Vitalik Buterin paylaştığı bir tweet ile bu anın Ethereum ekosistemi için büyük bir an olduğunu vurguladı.

Ethereum düşünüldüğü kadar merkeziyetsiz mi? 

Birleşmenin tamamlanmasından birkaç gün sonra ise Twitter'daki kripto topluluğu  ETH 2.0'ın merkeziyetsizliğini sorgulamaya başladı. Bunun nedeni, staking için kullanılan havuzların daha merkezi yapılar olarak öne çıkması. Bu noktada Proof of Stake yaklaşımının Ethereum ağını nasıl değiştirdiğini hatırlatmakta fayda var. 

Öncelikle bilmeyenler için Proof of Work ve Proof of Stake arasındaki farkları paylaşalım. Genellikle Bitcoin ağında gördüğümüz Proof of Work, işlemci gücü ve hesaplamalardan faydalanırken, Proof of Stake varlık sahipliğine odaklanır. 

Hatırlarsanız, Ethereum'da Proof of Work'un yerini Proof of Stake'e bırakması beklenirken, onaylayıcıların (Validator), en az 32 ETH'e sahip olması gerektiğini ve sakladıkları ETH cinsinden varlıkları karşısında faizlerle ödüllendirildiğinden sizlere bahsetmiştik

Ethereum'un bireysel yatırımcıları, onaylayıcıya dönüştürmek için kullandığı bu faiz kurgusu, havuzlar aracılığıyla da hayata geçebiliyor. Özellikle her bir kullanıcının yaklaşık 50 bin doları bulan 32 ETH'e sahip olamadığını düşünürsek, staking havuzları Ethereum yatırımında kritik bir rol üstleniyor. 

Staking havuzları

Geçen hafta Nansen'in yayınladığı rapor, Staking havuzlarının gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Stake edilen Ether miktarının yüzde 65'i 5 büyük havuzda toplanıyor.  Tanınan en büyük havuzlar arasında Lido Finance, Coinbase, Kraken ve Binance yer alıyor. Decrypt haberine göre 3 Eylül itibarıyla Lido Finance 4.2 milyon ETH'e ev sahipliği yaparken, Coinbase 2 milyon ETH, Kraken 1.1 milyon ETH ve Binance 904 bin 608 ETH ile öne çıkıyordu. 

Yine Nansen'in paylaştığı verilere göre Cuma akşamı 422 binden fazla onaylayıcı 22.3 milyar değerindeki 13.5 milyon ETH'i Beacon Chain'e aktardı. Bu söz konusu miktarın yüzde 30'u Lido'ya, Yüzde 15'i Coinbase'e yüzde 8'i kraken'e ve yüzde 7'si Binance'e ait. Böyle bakıldığında stake edilen Ethereum miktarının yüzde 60'ının bu dört kurumda tutulduğunu görmekteyiz. 

Amazon ve Ethereum ilişkisi

Ethernodes verilerine göre Ethereum Hosting'inin yüzde 51.4'ü Amazon, yüzde 13.3 Hetzner ve yüzde 8.2'si Google Cloud'a ait. 

İdeal olan herkesin kendi node'unu çalıştırması olsa da; AWS gibi geleneksel yapılar, düşük sunucu maliyetleri, hızlı ve verimli hizmetiyle kullanıcıların tercihi olabiliyor. Bu noktada AWS'nin, bunu bir iş fırsatına çevirerek şirketlere Amazon Managed Blockchain çatısı altında blockchain çözümleri sunduğunu belirtelim.

AWS, 2021 yılında yayınladığı bir blog gönderisiyle Amazon Managed Blockchain'e Ethereum'u da dahil ettiğini duyurdu. Bu güncelleme ile birlikte, AWS müşterilerinin, Ethereum düğümlerini dakikalar içinde kolayca çalıştırabileceği açıklandı. Müşteriler, genel Ethereum ana ağına bağlanabildiği gibi, Rinkeby ve Ropsten gibi test ağlarını kullanabilir hale geldi.

Şirketin web sitesine yer alan bilgilere göre, Ethereum node'larının yüzde 25'i AWS'de çalışıyor. Ayrıca yeni yapılanan Ethereum protokollerinin, AWS hizmetlerini tercih etmesiyle birlikte, AWS'de tutulan Ethereum nodelarının artış gösterdiğini düşünebiliriz. 

Bu durumda, merkeziyetsizlik kurgusuyla ilerleyen Ethereum'un şu an için blockchaini destekleyen geleneksel kurumlar aracılığıyla faaliyet gösterdiğini belirtebiliriz. 

Özellikle Ethereum'da PoS'a geçişle birlikte, madenciliğin ortadan kalması ve staking'e odaklanılması, kendi node'larını kullanan madencileri devre dışı bıraktı. Bu durumda, merkeziyetsiz bir Ethereum 2.0 yerine, görece merkezi kurumlar üzerinde çalışan bir Ethereum ağından söz etmek mümkün.

İdeal olan herkesin kendi node'unu çalıştırdığı, herkesin blockchaini kendi onayladığı merkeziyetsiz bir yapı olsa da; Ethereum 2.0, enerji ve sunucu maliyetleri nedeniyle kullanıcıların, teknoloji şirketlerinin ve staking havuzlarının çoğunlukta olduğu daha merkezi bir yapıyı tercih etmesiyle sonuçlanıyor. 

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.