DHL, elektrikli hava kargo ağı kurmak istiyor

Elektrikli ulaşım araçları son yıllarda gittikçe önem kazanıyor. Birçok devlet ve şirket bu konudaki çalışmalarını hızlandırdı. Yaklaşık bir hafta önce ABD Senatosu 1 trilyon dolarlık altyapı paketinden elektrikli ve düşük emisyonlu okul otobüsleri için 5 milyar dolarlık bütçe ayırdığını açıkladı. Dün edindiğimiz bilgilere göre dikey kalkış ve iniş yapabilen elektrikli jetler üreten Alman şirket Lilium, 220 aracını 1 milyar dolarlık bir anlaşma karşılığında Brezilyalı hava yolu şirketi Azul'a satmayı planladığını duyurdu.

Bugün ise bu konuyla ilgili başka bir gelişme yaşandı. DHL Express, elektrikli hava kargo ağını kurmak için elektrikli uçak üreticisi Eviation ile birlikte çalışmaya başladığını duyurdu. Eviation'dan 12 tamamen elektrikli uçak sipariş etti. Alice adı verilen uçaklar 2024'te teslim edilecek.  Tek pilot tarafından uçurulabilen 9 koltuklu uçak, 815 kilometreye kadar menzile sahip. Bu işbirliği, DHL Group'un 2030 yılına kadar emisyonları azaltma ve 2050 yılına kadar karbonsuz hale gelmeye yönelik başlattığı 8,3 milyar dolarlık yatırımın bir parçası.

Havacılıkta yeni bir döneme giriyoruz

DHL Express CEO'su John Pearson, Eviation ile ortaklık hakkında şöyle konuşuyor: "Lojistik sektöründe sıfır emisyonlu bir geleceğe inanıyoruz. Hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimiz doğru ortağı bulduk ve birlikte sürdürülebilir havacılıkta yeni bir döneme gireceğiz."

Alice, sürdürülebilir hava mobilitesinde yeni kategoriler yaratma hedefiyle yola çıkan Eviation tarafından geliştirildi. bölgesel hava yolculuğunu elektrikli araçlardan oluşturmak ve enerji tüketimini, işletme maliyetlerini ve CO2 emisyonlarını azaltmak isteyen birkaç şirketten bir tanesi. Diğer güçlü rakipleri arasında İsveç'in Heart Aerospace ve İtalya'nın Tecnam'ı yer alıyor.

DHL, Amerika merkezli bir Alman kurye, paket ve Alman lojistik şirketi Deutsche Post DHL'in bir bölümü olan ekspres posta servisi olarak biliniyor. Şirket yılda 1,3 milyardan fazla paket teslim ediyor. Kurucu ortaklardan Larry Hillblom, 1960'ların sonlarında Kaliforniya Üniversitesi'nde hukuk okurken sigorta şirketi için kurye olarak çalışmaya başlamış. Mezun olduktan Adrian Dalsey ve Robert Lynn ile bir araya gelerek şirketi kurmuş. Şirketin adı da onların baş harflerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş.