Foursquare 2009 yılında piyasaya girdiğinde Twitter’dan sonraki “büyük şey” olarak tanımlanmaktaydı. Bu esnada Twitter ise küçük bir kitle tarafından kullanılmayı geride bırakarak popülerlik kazanmıştı. O tarihlere baktığımızda Facebook'un anne ve babalar tarafından keşfedilmek ve Farmville gibi oyunları piyasaya sürmekle meşguldu.
O günleri hatırladığımızda ne çok şeyin değiştiğini görebiliyoruz. O sıralar sosyal ağlar için gelir yaratmak ciddi bir problemdi. Ancak zamanla gelişen reklam modelleri ve hedeflemeler sayesinde artık sadece sosyal ağların her çeyrekte ne kadar gelir getirdiğini konuşuyor ve kazançlarını birbirleriyle kıyaslıyoruz.
Bu anlamda uzun süredir sesini duymakta güçlük çektiğimiz Foursquare geçtiğimiz günlerde 2017 gelirlerini açıklayarak hepimizi şaşırttı. Gelirlerini üç yıl üst üste yüzde 50 ve üzeri oranda arttıran Foursquare, Chicago'da da yeni mühendislik ofisini açmaya hazırlanıyor.
Küresel olarak aylık 3 milyarın üzerinde ziyarete sahip olan uygulama, dünya çapında 105 milyon mekana ve uygulamada ya da Pilgrim SDK aracılığıyla uygulama dışında konum paylaşımını seven 25 milyon insana hitap ediyor. Bu rakamlar; reklamcılar, işletmeler ve yazılım geliştiriciler için oldukça değerli. Yine de tüketici odaklı bir uygulamayı kurumsal bir reklam platformuna dönüştürmek düşünüldüğü kadar kolay değil.
2014 yılında iki ayrı uygulamaya bölünerek Swarm'ı piyasaya süren Foursquare, check’in fonksiyonunu Swarm'a taşırken, orijinal uygulamayı da keşif odaklı bir "Sarı Sayfalar"a dönüştürmüştü. Böylece Foursquare Yelp'in rakibi olarak konumlanırken, Swarm özgünlüğünü korumaya devam etti. Ancak daha da önemlisi hedef kitlesinin ilgisini bu hamleyle tekrar kazanan şirket, veri toplamaya da devam edebildi.
Teknoloji yazarları bu ortaya çıkan ikiliden hangi uygulamanın yaşayıp hangisinin hayatta kalacağını tartışırken, 2016 yılında iki uygulama da aylık 50 milyon kullanıcı barajını aştı. Şirket, bu başarının ardından kurumsal reklam ürünleri çıkarmaya odaklandı. Ve açıkçası bu yolda tüketici odaklı bir uygulama olmaktan çok daha iyi sonuçlar ortaya çıkardı.
Örneğin Foursquare'in ortaya koyduğu kurumsal reklam ürünlerden biri olan Pinpoint, Ad Age 100 şirketlerinden yarısına hizmet veriyor. Bir diğer örnek ise Foursquare'in Attribution ürünü. Bu ürün ile markalar yaptıkları reklamların ne kadar etkili olduğunu ölçümleyebiliyor. Üstelik Attribution 2017 gelirlerini ikiye katlamayı da başardı.
Foursquare'in işletme araçlarının bir kısmını da yazılım geliştiriciler için üretilen araçlar oluştruruyor. Pilgrim SDK ve Places API 125 binden fazla yazılımcıya konum teknolojisi temin ederken CEO Jeff Glueck'in deyimiyle "sürdürülebilir bir biçimde büyüdü".
2017'de ekibine mühendislik, satış, kreatif, iş geliştirme ve pazarlama alanlarında 50'den fazla yeni pozisyon kazandıran şirket, Chicago'da yeni mühendislik ofisini açarak yıl boyunca ekibini yüzde 30 oranında genişletmeyi planlıyor.
Tüm bu verilere baktığımızda Foursquare'in bir sosyal ağ uygulamasından çok daha fazlası olmayı başardığını söyleyebiliriz. Üstelik bunu Facebook gibi tartışmalara konu olmadan ve Twitter gibi gelir kaynağı sıkıntısı yaşamadan başaran Foursquare, belki de 2009 yılında ekosistemde yer alan isimlerden en akıllıca hareket edeni oldu. Foursquare'in gelişmesi ile birlikte teknoloji tarihinde alacağı yeri hep beraber izleyip göreceğiz.