Spotify, Türkiye lansmanını bundan yaklaşık 3 yıl önce Webrazzi Summit 2013 sahnesinde yapmıştı. O gün henüz niş bir müzik dinleme servisi olan Spotify, bugün Türkiye'de hemen her noktada karşınıza çıkan bir online müzik dinleme servisi. Hatta öyle ki dünyanın en değerli şirketi Apple imzalı müzik servisi Apple Music'in en güçlü rakibi.
5 Şubat'ta bu yana yani yaklaşık iki aydır Türkiye'ye açılan Apple Music rüştünü küresel anlamda henüz ispatlamadı. Haziran 2015'ten bu yana tüm iOS 8.4 ve üzeri işletim sistemine sahip iPhone'larda varsayılan müzik uygulaması olarak sunulan servisin ilk altı ayında 10 milyon ücretli üyeye sahip olduğu belirtiliyor. Hızlı büyüse de Apple Music'in 100 milyon kullanıcıya yaklaşan Spotify'ı yakalayıp yakalamayacağı henüz muamma.
Apple Music müzik öncelikli, Spotify kullanıcı öncelikli bir servis
Kullanıcıların karar vereceği soruyla ilgili sağlıklı bir kıyas önermek için, halihazırda Spotify kullanan bir müzik sever olarak yaklaşık bir aydır Apple Music'i deniyorum. Servisle ilgili ilk izlenimim Apple Music'in müzik öncelikli bir servis olduğu. Başka ne beklenebileceğini düşünenler için Spotify ile ilgili kişisel görüşüm kullanıcı öncelikli bir servis olduğu. Kronolojik olarak Spotify'ın önce gelen bir servis olmasının bu algıda ne derece etkili olduğunu bilmiyorum ama zamanı geri alamadığımıza göre, gerçek bu. Diğer taraftan Apple, her zaman belirli standartları olan Apple.
Apple Music'in müzik önceliği Mac ya da iPhone uygulamasında karşılaştığınız ilk ekrandan bütün bir kullanıcı deneyimine hemen her noktada hissediliyor. Bunda önemli bir etken Apple Music'in sosyal bir servis olmaması. Sanatçılar dışında diğer kullanıcıları takip edemediğiniz serviste profilinize de oldukça sınırlı bir alan ayrılmış. Ortak bir çalma listesi hazırlama, diğer kullanıcılarla etkileşime geçme gibi Spotify'ı (sınırlı olsa da) dinamik bir servis haline getiren özellikler henüz Apple Music'te yok.
Apple Music'in sanatçılar için sunduğu Connect adındaki ağına henüz Türkiye'den erişmek mümkün değil.
Apple Music radyolarını mutlaka keşfedin!
Apple Music'in müzik önceliği ise yalnızca iyi müzik dinlemek isteyenler için benzersiz bir servis sunmasını sağlıyor. Apple Music'in 24 saat canlı yayın yapan beats1 radyosuyla birlikte alternatif, blues, klasik ya da elektronik gibi popüler genre'lere göre oluşturulmuş radyolarıyla bu kanallara Spotify'a göre çok daha geniş yer ayırıyor. Yeni albüm ve müziklere öncelik veren Apple Music radyoları servisin mutlaka keşfedilmesi gereken bölümlerinden biri. Müzikler değişirken Spotify'da olduğu gibi beğendiğiniz şarkıları kendi çalma listenize ekleyebilir, albüme gidip sanatçıyla ilgili daha detaylı bilgi alabilir ya da "Ben bu müziği beğenmedim" diye geri bildirim verebilirsiniz.
Spotify'ın Apple Music'ten çok daha eski bir servis olması sanatçı sayfalarında size en popüler şarkıları dinleme sayılarına varıncaya kadar detaylarla sunmasını sağlıyor. Apple Music bir albümün en çok dinlenenlerini size gösteriyor ancak sayılar ister istemez daha ikna edici olabiliyor. Bu bölümde Spotify'da olduğu gibi kendi radyo istasyonunuzu oluşturma şansınız henüz yok. Apple'ın bir gün buna izin verip vermeyeceğini de bilmiyoruz.
Kim daha çok tanıyor?
Apple Music'in kullanıcısını, bu durumda beni, Spotify'dan çok daha az tanıyor olması gerekiyor: Apple Music'i kullandığımız süre ve ilk kullanmaya başladığınızda formalite icabıymış gibi görünen tanışma soruları göz önünde bulundurulduğunda. Sonuç da pek sürpriz sayılmaz. Apple Music'in müzik servisinde sizin için (For You) sunulan bölümdeki önerileri iyileştirilmesi gerekiyor.
Apple Music'te milyonlarca müzik halihazırda milyonlarca kullanıcının zevkine göre kategorize edilmiş ve zevkinize göre şarkıların sunulacağı, size özel alan, zaten özenli bir seçimle hazırlanmış durumda. Müzik öncelikli olmasının servise sağladığı en önemli avantaj kanımca bu. Ancak Spotify'ın birçoklarının beğenisini kazanan Haftalık Keşif listeleri gibi isabetli tahminler üreten önerileri henüz Apple Music'in sahip olmadığı bir beceri. Apple Music radyoları yeni müzik keşfi için ilk adresiniz olarak kalabilir.
Türkçe müzik bulmak konusunda kaygılıysanız, yalnızca iki ay önce Türkiye'ye açılmış olmasına rağmen Apple Music'in yerelleştirme, konusunda bir sıkıntısı yok. iTunes'un avantajını kullanan Apple, Türkçe çalma listeleri ve özgün müzik türleriyle Spotify ile neredeyse aynı seviyede Türkçe müzik içeriği açısından. (Bu iddiamı çok ileri götürmek istemiyorum çünkü sadece Türkçe müzik özelinde yeni bir deneme yapmak da gerekebilir.)
Arayüz ve kullanıcı deneyimi açısından Apple Music'in ya da herhangi bir müzik servisinin Spotify'dan çokça esinlendiği doğru belki ama kanımca Tidal bu bağlamda Spotify'a daha çok şey borçlu. Apple Music'in beyaz arka planı, fontları, iTunes ile devamlılık kaygısı ve en önemlisi müzik odaklılığı başka bir uygulama içinde olduğunuzu sık sık hatırlatıyor.
Apple Music size daha çok Apple evreninden çık(a)madığınızı hatırlatıyor. Bağımsız bir servis olarak müzik severlerle bağ kurmayı başaran Spotify'ın Apple'a karşı mücadelesi teknoloji devlerine karşı bir alan mücadelesi olarak da okunabilir... Bu nedenle Spotify kullanıcılarının birçoğunun Apple Music'e kayacağını düşünmek yerine Apple Music'in online müzik dinleme pazarını büyüteceğini düşünmek daha gerçekçi. Servisi kimin sağladığı ise, müziğin müzik olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yorulan yazar dinlenmek için Boiler Room dinleyebileceği en iyi kanal olan YouTube'a yöneliyor...
İlk üç ay ücretsiz dinleme teklifiyle gelen Apple Music fiyatları Spotify ile aynı. Her iki servis de aylık 9,99 TL; aileler içinse 14,99 TL’den ücretlendiriliyor.