2005 yılındaki Facebook yatırımıyla milyarder olan yatırımcılardan Jim Breyer hala Silikon Vadisi'nin en tanınmış VC'leri arasında yer alıyor. Accel Partners ortağı olan Breyer, son olarak Etsy'nin halka arzından hem kendi servetine hem Accel'in kasasına toplam 749 milyon dolar kazanç sağlamıştı. Buna karşın ünlü yatırımcı son dönemde memnuniyetinden daha çok teknoloji balonu konusundaki şikayetleriyle gündeme gelmeye devam ediyor.
Davos'ta düzenlenen World Economic Forum (WEF) yıllık buluşmasına bu yıl da katılan Breyer, burada Business Insider yayınına verdiği röportajda, yatırım ortamını bugüne kadar olmadığı kadar kesin bir dille eleştiriyor. Breyer bugün unicorn statüde olan, yani 1 milyar doların üzerinde değerlemeye sahip olan borsaya açılmamış girişimlerin yüzde 90'ının kısa vadede ya yok olacağını ya da yerini başka bir girişime bırakacağını ve yalnızca yüzde 10'unun bekleneni verebileceğini söylüyor.
Bazılarımız için bu malumun ilanı da olsa bu "çok kan döküleceği" gerçeğini değiştirmiyor. Zira düşen unicorn'larla birlikte yumurtalarını aynı sepete koymamayı çok iyi bilen yatırımcılar için portföylerinden belki bir ya da iki girişim eksilecek. Buna karşın düşen bir girişim birçok şeyini (belki her şeyini) kaybediyor olacak. Kurucuları ve çalışanları şüphesiz bu süreçten en fazla etkilenen grup olacak. Breyer'in ifadeleri de bunu doğruluyor.
Yakın zamanda paylaştığımız gibi dünya genelinde bugün toplam 229 unicorn bulunuyor ve bunların 146'sı ABD'de yer alıyor. Breyer'in hesaplamasının ABD için geçerli olduğunu düşünürsek, uzun vadede bu girişimlerin yalnızca 14-15'ini hala konuşuyor olmamız kuvvetle muhtemel. Avrupalı unicorn'ların daha sağlıklı göründüğü konusunda ise daha genel bir kanı hakim, Breyer bu konuya değinmemiş röportajında.
Unicorn statüsünü almanın neredeyse yarış haline geldiği son dönemde, Breyer yüksek değerlemeli yatırımların kurucuların aç gözlülüğü ve kısa vadeli hedeflere odaklanma hatasından kaynaklandığını belirtiyor. Bunda haklı da olabilir ancak unicorn'ları parlatırken, unicorn'un tanımıyla ilgili sorunları tartışmaya gerek duymayan teknoloji medyasının da bunda sorumluluk sahibi olduğunu da unutmamak gerekiyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap