Meerkat'in Twitter'da başlattığı canlı yayın rüzgarı, bir süre sonra fırtınaya dönüşebilir. Sırada, bir başka canlı yayın uygulaması Periscope'u satın alarak, tüm kullanılarıcılarına canlı yayın penceresini açmaya hazırlanan Twitter var derken, Stre.am geldi. Yaklaşık bir yıldır hazırlık sürecinde olan mobil uygulamasının lansmanını şimdi yapan Stre.am görünen o ki rüzgarı arkasına almak istiyor. Uygulama Meerkat'in Twitter odaklı olmayan hali, hatta bir nevi XLarge versiyonu.
Zira Stre.am, yaptığınız canlı yayını Facebook, Twitter, SMS ve e-posta üzerinden canlı yayınlamanıza izin veriyor. Yalnızca iOS'ten indirilebilen Meerkat'in aksine, uygulama hem Android hem de iOS'ten erişilebiliyor. Stre.am ile yapılan canlı yayınları, dilerseniz 24 saate kadar uygulama içinde tutabiliyorsunuz. "Reel" yani film makarası bölümünde tutulan kayıtlar, kaçıranlar için bir kez daha izleme fırsatı veriyor. Stre.am'de yaptığınız canlı yayınlar sırasında izleyicilerinizle etkileşimde olmanızı sağlayan yorum özelliği de mevcut.
Bu ve diğer ekstra özelliklerin(konum paylaşmanın opsiyonel olması, flash kullanarak çekim yapma, çekim yaparken kayıt oluşturma... gibi) bedeli ise Stre.am'in Meerkat'e göre daha karmaşık bir uygulama olması. Bu, uygulamanın kullanıcı deneyimi açısından başarısız olduğu anlamına gelmiyor ancak uygulamayı biraz daha zahmetli hale getiriyor.
Zamanlaması nedeniyle doğal olarak Meerkat'le kıyaslansa da Stre.am'in hedef kitlesinin genişliği göz önünde bulundurulduğunda, onu halihazırda piyasada olan popüler canlı yayın uygulamalarıyla kıyaslamak daha doğru. Bu bağlamda, Stre.am, Ustream ya da Livestream gibi popüler canlı yayın uygulamalarından sosyal bireysel kullanıcıyı hedeflemesiyle ayrışıyor.
Meerkat, Stre.am ve bu trende eklenmesi beklenen diğer mobil uygulamalar canlı yayın uygulaması olarak konumlansalar da bu konuya yaklaşımları haleflerinden oldukça farklı. Zira Ustream'i açtığınızda haber akışınızda NASA, BBC gibi kanalların "jilet gibi" canlı yayınlarını görürken, Stre.am ya da Meerkat'te gecenin 3'ünde eve dönmeye çalışan dağılmış bir "New Yorker"a rastlayabiliyorsunuz.
Elbette bu, söz konusu uygulamaların henüz yolun başında olmasıyla da ilgili ancak, başlangıç noktalarının sosyal ağlar olması ilerleyen aşamada benzeşmekten ziyade farklılaşacaklarını gösteriyor olabilir. Bununla birlikte sosyal odaklı yeni nesil canlı yayın uygulamaları Twitter ve Facebook için de yeni bir içerik tüketme biçimi kurguluyor. Bunun bir fırtınaya dönüşüp dönüşmeyeceğinde ise kullanıcı adaptasyonu ve uygulamaların içeriği pazarlama becerisi belirleyici olacak.
Uygulamanın iOS ve Android versiyonları için linkleri izleyebilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap