Bir zamanlar ne güzel blog yazıları yazardık, okurduk ve hatta değerli yorumlarla içeriğe katkı yapardık. Ama bir süre sonra özellikle Facebook, Twitter gibi hızlı tüketime odaklı sosyal medya platformları sayesinde bu özelliğimizi tüm internet sakinleri olarak yitirdik.
Herkesin farkında olduğunu ama üzerinde fazla düşünmediğini tahmin ettiğim bu gerçek, interneti anlık olarak içeriğin tüketildiği bir kültüre taşıdı. İlk başlarda hepimiz çok sevdik 140 karakterle birşeyleri paylaşmayı ve olup biteni takip etmeyi. Ama son dönemlerde bu konuda sıkıntıların su yüzüne çıktığını görüyorum.
Geçtiğimiz günlerde elimde telefon birkaç popüler haber uygulamasından olup biteni takip ederken farkettim ki, ister Twitter uygulaması olsun ister Wall Street Journal, CNN ya da TechCrunch, hareket noktam artık aynı olmuş. 140 karakter gibi başlıklara bakıp ilerliyorum. Eskiden böyle değildim, mutlaka okuyarak ilerlerdim. Bu durumuma çok kızdığım için sonrasında bu alışkanlığımı kırmak için RSS dünyasına dönmeye karar verdim ve Reeder'ı tekrar kurdum. 3 gün sonunda Reeder tekrar dolup taştı ve yine hızlı tüketime devam ettim. Yine de bu durumu aşacağıma söz veriyorum, hiç merak etmeyin. :)
Neden bu alışkanlığımı kırmak istediğimi ve aslında istesem de istemesem de kıracağımı şöyle açıklayayım;
Çünkü internet dünyası tekrar kaliteli ve anlamlı içeriğe geri dönmeye hazırlanıyor. 140 karaktere bağımlılık, hızlı tüketim önümüzdeki yıllar içinde yerini eskiden olduğu gibi anlamlı, değer katan içeriğe bırakacak. Bunun sinyallerini zaten almaya başladık.
Çok küçük bir örnek vereyim;
Twitter'ın kurucularından Evan Williams ve Biz Stone'un son dönemlerde büyük zamanlarını ayırdıkları girişimleri Medium çalışmalarına hız kattı. Medium'u gözden kaçırmış olanlar varsa girişimle ilgili yazımızı buradan okuyabilirler.
Blog dünyasını özüne döndürmeye niyetli olan Medium bir blog platformu ve Twitter'dan önce Blogger.com'u kurmuş olan ekibin de yeni girişimi. Sanırım biz bir halt ettik, dünyayı iyice tüketim kültürüne alıştırdık, hemen toparlayalım diye de düşünüyorlar arada sırada. Tabi bu işin şakası, Twitter'ın dünya için iyilikleri de beraberinde getirdiğini düşünüyorum. ;)
Medium bence internet dünyasının önümüzdeki 3 yıl içinde alacağı şeklin çok önemli bir göstergesi ve habercisi. İçerik dünyası tekrar "fast food" kültüründen "gurme" kültürüne geçiş yapacak. Çünkü yapmak zorunda... Bunun nedeni ise birçok büyük markanın ve şirketin son dönemlerde klasik reklam ve pazarlama modelleri yerine içerik odaklı bir pazarlama stratejisi tercih ediyor olması.
İçerik hiçbir zaman olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Artık içerikle pazarlama dönemindeyiz, çünkü doğru kitleyi hatasız hedefleme ile yakalama zamanı geldi. Bakınız Twitter'ın bir diğer kurucusu Jack Dorsey'in yatırımı olan Peek'e. Turistik turları içerik ile birleştiren bu girişim aslında bir tür fırsat sitesi gibi çalışıyor ama çok daha ileri bir noktada. Çünkü bu girişim içinde ön planda içerik var. Satışını yaptıkları turlar ise içerik ile yakalanmış kullanıcıya sunulan bir katma değer.
Bir zamanlar 3C diye bir kavramla tanışmıştım. Content, Community ve Commerce kavramlarının birleşiminden oluşturulmuştu. Web 2.0 ile yatıp kalktığımız yıllarda bir arkadaşımın 3C'yi duydun mu demesiyle çok sevmiştim bu fikri. Önce içeriği oluştur, üzerine topluluğunu kur ve sonra ticaretini modelle... Aslında o dönemlere geri döndük ve dönüyoruz farkında mısınız? İçerik ile desteklenmeyen ve sosyal öğeleri barındırmayan e-ticaret sitelerini düşünün, dünyaları ne yöne gidiyor... Sosyal ticaret konuşuyoruz son dönemlerde öyle değil mi?
Sözü çok uzatmayacağım... Bu yazıyı uzun ve detaylı bir analiz yazısı olsun diye yazmadım. Sadece aklımdaki birkaç noktayı sizlerle paylaşmak, önümüzdeki birkaç yıl içinde internet dünyasında nelerin değişeceğini göstermek için yazdım. Hem de görmek istedim, acaba tekrar yorumlarda tartışabiliyor muyuz? :)
Eğer eklemek istedikleriniz varsa, ki benim aslında daha çok eklemek istediklerim var, yorumlarda bu yazıya değer katıp geleceğin internetinde içeriğin ne kadar değerleneceğini birlikte şekillendirelim ve tartışalım.