Instagram satın almasının yankıları sürerken Facebook geçtiğimiz günlerde yine sürpriz şekilde Swaylo adlı şirketi satın aldı. Swaylo, Threadsy adlı ürünüyle Facebook temelli bir pazarlama hizmeti sunuyordu ama bu satın alma Facebook'un kullanıcıları daha yakından tanıyacağı anlamına geliyor ve oldukça derin bir mesele.
Kısaca Swaylo'nun yaptığı işten bahsedecek olursak girişim kullanıcıların Facebook hesaplarındaki bilgileri analiz ederek bir karakter ortaya çıkarıyor. Bu veriler ışığında da tıpkı Klout gibi kimlerin çevresinde daha etkili biri olduğunu analiz ediyor. Aslında yaptığı analiz Klout'tan daha önemli çünkü Klout Twitter popüleritesinden yola çıkarak işe başladı ve Twitter henüz Facebook kadar kişisel paylaşımların yapıldığı yer halini almadı.
Aslında daha önce Klout'un Facebook veya Google gibi bir şirket tarafından satın alınabileceğini yazmıştım ama Facebook'un daha ziyade küçük şirketleri satın alma prensibi yine tekerrür etmiş gibi görünüyor. Ortaya çıkan tablo ise Facebook'un kullanıcılarından elde ettiği büyük veriyi daha detaylı işleyerek satabilmesini tasvir ediyor.
Kara Kutu'nun peşinde
Şöyle ki, Facebook'un şimdiye kadar ilgi alanları ve demografik bilgiler sınıflandırmaları Swaylo sayesinde daha derin ve kişiye göre yanıt verilebilir bir katman açıyor. Bu durum pazarlama anlamında kullanıcıları da yeni bir katmana, daha kişisel reklamlarla karşılaşması anlamına geliyor. 6.3 milyon dolar yatırım alan Swaylo'nun sloganının "Unlock the Black Box (Kara kutuyu açın)" olması da Facebook'un neyin peşinde olduğuna dair yeterince fikir veriyor. (bkz: Kara Delik olarak Facebook)
Şimdilik ücretli modelindeki müşterilerine hizmet vermeye devam edecek olan Swaylo, Theadsy.com'u Kasım ayında kapatmıştı. Facebook reklamlarının ne kadar etkili olduğu tartışmaları şu sıralar durulmuş gibi ve Swaylo yakın zamanda bu şikayetleri tersine çevirmek için çalışacak gibi.
Petabyte çağı
Paylaşımlarımız ölçüsünde hayatımızı "zaman tüneli" içine kaydeden Facebook'un günde 500 terabyte veri topladığını paylaşmıştık. Bu Facebook'un Petabyte çağına ayda 15 Petabyte gibi bir veri yükü ile dahil olduğunu anlatıyor. Facebook'un şubat ayı itibariyle sahip olduğu veri miktarı ise 100 Petabyte olarak kayıtlara geçmişti.
Bu yıl Dünya Ekonomik Zirvesi'ne dahil olan büyük veriyi işleme meselesi ve daha önce değindiğim Facebook'un 200 milyon dolarlık veri merkezi aslında bu gelişmelerin haberini veriyordu. NY Times da 'büyük veri' kavramının bir yandan yeni kullanımlar ve anlayışları getirdiğini ve ABD Hükümeti'nin de bu alandaki araştırmalara bu yıl 200 milyon dolar harcayacağını bir yandan da büyük veriye dahil olanların dikkatli olması gerektiğini açıklıyor.
Kısacası bu teknolojik dönüşümü "Büyük Birader'in genişleyen hafızası" olarak adlandırabiliriz. Evet, kulağa pek hoş gelmiyor ama Yale Alıntılar Kitabı'nın editörü Fred R. Shapiro da büyük veri için "İstemeden de olsa uğursuz bir havası var" lafını kullanıyor. Julian Assange'in Facebook'u en büyük kişisel istihbarat sahası olarak gördüğünü söylemesinden çok uzun zaman geçmedi.
Son olarak 'Büyük Veri'yi Dilbert'in gözünden aktaralım ve konunun halka inmiş olduğunu netleştirmiş olalım.