İnternetin yeni fırsatlar sunması özellikle mobil alanda hemen her sektörü etkiliyor. Bu fırsatlara kulak veren sektörlerden biri de sağlıkla iç içe olan ilaç sektörü.
Pfizer Türkiye'nin bu alandaki dönüşümünü sağlayan NeoBusiness bölüm koordinatörü Gökhan Salmanoğlu'na dijital-mobil tarafta neler yaptıklarını sorduk.
Fırat Demirel: Gökhan Bey bize kendinizden ve Pfizer'deki görevinizden bahsedebilir misiniz?
Gökhan Salmanoğlu: ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nden 2004 yılında onur derecesi ile mezun oldum. Çalışma hayatıma Aygaz’da pazarlama alanında başladım. Ardından P&G Polonya ve P&G Türkiye bünyesinde çeşitli pazarlama ve dijital pazarlama pozisyonlarında bulundum. Son olarak Pfizer Türkiye’de NeoBusiness Koordinatörlüğü görevini üstlenmekteyim.
F. Demirel: Koordinatörü olduğunuz NeoBusiness bölümünü biraz daha tanıtır mısınız? Bu bölüm neler yapıyor?
G. Salmanoğlu: Ülkemizde ve tüm dünyada ilaç sektöründeki çevre, çalışma şartları, paydaşların ihtiyaçları büyük bir hızla değişiyor, gelişiyor. Türkiye özelinde geçtiğimiz dönemde yaşanan değişiklikler de sektörün farklı iş modelleri aramasına hız verdi.
Pfizer olarak firmamızda 2 yıl önce kurulan NeoBusiness multi-fonksiyonel takımı teknolojiyi bir araç olarak kullanarak paydaşlara daha verimli yollardan etkileşim ve iletişim kurmayı, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak yeni iş yapış modelleri geliştirmeyi hedefliyor.
NeoBusiness takımı ve departmanının çalışmaları arasında Türkiye’deki ilk e-kongre uygulaması, ilaç sektöründe ilk ve en çok takipçiye sahip kurumsal Facebook sayfası, vaka paylaşım sitesi, Migrene Son gibi hasta bilinçlendirme kampanyaları örnek verilebilir.
F. Demirel: Peki Digivent adlı etkinlikleriniz?
G. Salmanoğlu: Bu birimi şirket içinde yepyeni etkinlikler serisi Digivent ile lanse ettik. 2012 yılı boyunca toplam 3 etkinlikten oluşan bir seri halinde yapılacak “Digivent”ler Pfizer çalışanları için, dünyada ve Türkiye’de dijital pazarlamada başarılı uygulamaların, son trendlerin ve dünyanın dijital alanda nereye gittiğinin tartışıldığı bir etkinlik serisi. Konularında uzman, global ve yerel, önde gelen sosyal ve dijital medya ajansları, farklı sektörlerden her biri alanlarında fark yaratmış şirketler ve marka yöneticilerinin katılacağı etkinlikler halinde yapılıyor olacak.
F. Demirel: Mobil sağlık teknolojilerini mobil pazarlama yöntemleriyle tanıtmaya çalışıyorsunuz. Sağlık alanında ne tür mobil çözümler geliştirdiniz?
G. Salmanoğlu: Mobil sağlık teknolojileri ve mobil pazarlama alanında da birçok projeyi hayata geçirdik ve aktif olarak üzerinde çalışıyoruz. AVEA ile ortak gerçekleştirdiğimiz TeleTıp, Kronik Hastalıkları takibi pilot projemiz, ürün gruplarımızın temsilci ve doktorlarımızın diyaloğunu geliştirmek üzere yaptığımız mobil CRM projemiz, temsilcilerimizin saha ziyaretlerinde kullanmak üzere iPad tabletlerle kapalı devre pazarlama (Closed Loop Marketing) projelerimiz bu alana örnek verilebilir.
iPad ile e-Detailing ve kapalı devre pazarlama platformu özellikle çok değer verdiğimiz bir proje. Bu proje sayesinde, saha ekibimizin mobilitesini artırarak, merkez ofis ile koordinasyonunu artırabildik. Kapalı devre pazarlama programı sayesinde de müşterilerimizin pazarlama programları sonucunda verdiği cevapları ve tepkileri, gerçek zamanlı olarak görüp ona göre pazarlama içeriğimizi çok hızlı revize ederek, etkileşimi maksimize ediyor ve müşteri odaklı yaklaşımımızı bu alanda da sürdürebiliyor olacağız.
F. Demirel: Sağlık/tedavi ürünlerinin gerçekten mobil pazarlama kampanyalarına ihtiyacı var mı?
G. Salmanoğlu: Bir ilaç firması olarak tabi olduğumuz kanun gereği topluma tanıtım ve promosyon yapamıyoruz. Hekimler ve eczacılara çeşitli kanallarla ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm kısıtlamalarla birlikte, ülkemizde ve tüm dünyada ilaç sektöründeki çalışma şartları ve paydaşların ihtiyaçları büyük bir hızla değişiyor, gelişiyor.
Türkiye’de 30 milyonu aşkın internet kullanıcısı bulunuyor ve doktorlarımızın tamamına yakını interneti aktif kullanıyor. Mobil tarafta ise durum farklı değil, %90’ların üzerinde bir mobil yaygınlık var ülkemizde. Akıllı cep telefonları ve mobil internet kullanımı ise çok hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Bu ekosistem de, ilaç firmalarına dijital ve teknolojik kanallarla yeni iş yapış modelleri geliştirmek için yepyeni fırsatlar sunuyor ve biz de bu fırsatları değerlendirme yoluna gidiyoruz.
F. Demirel: Biraz mobil uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
G. Salmanoğlu: Toplantı ajandası, uçuş bilgileri, konuşmacı profilleri, anket formları, sunumlar, kontak bilgileri gibi e-posta ve kağıt üzerinden almaya alışkın olduğumuz birçok bilgiyi ve süreci dijitallestirip, tek çatı altında topladık. Dahası iPhone, iPad, Android, BlackBerry gibi birçok cihazın altyapısıyla uyumlu bir servisle bunu kullanma şansı bulduk. Şirket içi dönem toplantısında kullanmaya başladığımız bu platformu, paydaşlarımızın da kullanabileceği bir mecra haline getirmek hedeflerimiz arasında.
F. Demirel: Bu konudaki teknolojik yeniliklere hastalar mı yoksa doktorlar mı daha çok ihtiyaç duyuyor?
G. Salmanoğlu: Mobil sağlık teknolojileri ve mobil pazarlama alanındaki gelişmeler aslında içeriğine göre tüm paydaşlarımızı da ilgilendiren bir ihtiyaç haline gelebiliyor. Örneğin TeleTıp projemizde, mobil tansiyon takip mekanizması ile aile hekimlerinin hastalarının tansiyonlarını, uzaktan da takip edebilmesini ve tansiyonun düzenli gözlemlenebilmesini sağlamıştık.
Hasta tarafında, bu teknoloji, doktorunun ona daha yakın olduğunu hissettirerek bir güven verip, ilaç kullanımını ve tedaviyi daha da düzenlerken, doktor içinse tedavinin devamını takip edip, gerektiğinde müdahale edebileceği bir mekanizma sağlıyor. Bu sayede tedavide başarı oranı artıyor. Bu sayede, iki tarafın da ihtiyaçları karşılanmış oluyor.
F. Demirel: Sağlık/ilaç sektörü mobil teknolojilerle büyüyecek diyebilir miyiz?
İlaç sektörü son derece dinamik ve özellikle de son yıllarda ciddi bir dönüşümden geçen bir sektör. Tüm sektörlerde olduğu gibi ilaç sektöründeki çevre, çalışma şartları, paydaşların ihtiyaçları büyük bir hızla değişiyor, gelişiyor. Şüphesiz teknolojik gelişimler, bu gelişimle beraber paydaşlarımızın davranışlarındaki ve ihtiyaçlarındaki değişiklikler, bizi çok yakından ilgilendiriyor. Pfizer Türkiye olarak biz de bu alandaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap