Türkiye'de hem kullanıcıların hem de GSM sektörünün sıkça şikayet ettiği konuların başında vergi geliyor. GSM şirketleri SIM kart üzerindeki verginin, üretici firmalar ÖTV'nin yükseliğinden, kullanıcılarsa her iki vergiyi ödemekten şikayetçi. Türkiye'deki GSM sektörü üzerindeki vergi artık yurtdışında da yankılanmaya başladı ve ilk tepki GSMA'den geldi.
GSMA'in Deloitte ile hazıırladığı rapor, Türkiye’deki mobil kullanıcıların dünyadaki en yüksek vergiyi ödediği bilgisini paylaşıyor. Buna göre Türkiye'deki mobil kullanıcıların bir cep telefonu üzerinden 2011 yılında ödedikleri toplam vergi ortalaması yüzde 48. Dünya ortalamasının yüzde 18.2 olduğu raporda paylaşılıyor. Bu vergi oranlarının Türkiye'deki kullanım yaygınlığını olumsuz olarak etkilediği elbette kabul edilen bir görüş. GSM sektöründeki vergilendirilmenin düşürülmesi için hükümete çağrı yapan GSMA Kamu Politikalarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Gabriel Solomon, sektörün 2011 yılında 28.8 milyar TL'lik Türkiye ekonomisine yüzde 2.3'lük katkıda bulunduğunun altını çiziyor.
Raporda yer alan detaylar arasında ilginç bir nokta bulunuyor. Şu anda devletin GSM sektöründen aldığı toplam vergi, olası bir indirim senaryosunda artış gösteriyor ve 2016 yılındaysa şu anki alınan oranı geçiyor. Deyim yerindeyse hükümet sürümden kazanmış oluyor. Şu anki uygulanan vergi politikası mobil kullanım yaygınlığını düşürdüğü gibi, devletin kasasına giren vergi gelirlerini de azaltıyor.
Türkiye'de bir veri ya da görüşme cihazının kullanılabilmesi için toplamda 7 farklı kalemden vergi alındığını belirtmek istiyoruz. Bu verilerin arasında cihazlardan Özel Tüketim Vergisi, Özel İletişim Vergisi, TRT pulu ve kayıt gibi birçok ödeme bulunuyor. Bu vergilerin birçoğu GSM şirketlerinden alınıyor. Ancak büyük kısmı son kullanıcıyı etkiliyor.
Türkiye’deki mobil kullanıcılara uygulanan vergileri aşağıda bulabilirsiniz:
- Doğrudan mobil kullanıcılar tarafından ödenen ve KDV’nin yanı sıra sesli çağrı ve kısa mesajlara uygulanan kullanım üzerindeki yüzde 25'lik Özel İletişim Vergisi. Burada verginin vergisi alındığını ifade edebiliriz.
- İthal edilen her bir mobil cihaz için Maliyet, Sigorta ve Nakliye ücretine yüzde 25 oranında bir Özel Tüketim Vergisi uygulanıyor. Bunun yanı sıra Türkiye Radyo Televizyon Kurumu için yüzde 6’lık bandrol ücreti alınıyor.
- Kullanıcılar her yeni SIM kart satın alındığında 37 TL'lik vergi ödüyor.
- Ruhsatname ücreti adında aslında kayıt ücret anlamına gelen 14.56 TL'lik vergi ödemesi kullanıcılar tarafından veriliyor.
- 14.56 TL olan Yıllık Kullanım Ücreti'ni, aktif aboneler yıllık olarak ödüyor.
- GSM şirketleri yıllık brüt cirolarının yüzde 15’ini hazine payı olarak ödüyor. Bu hazine payı sabit telekom operatörleri tarafından ödenmiyor.
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na da GSM şirketleri net satışlarının yüzde 0.35'ini katkı payı ödüyor.
Raporda yer alan bilgilere göre 2011 yılın 4. çeyreğinde Türkiye’deki toplam mobil abone sayısı bilindiği gibi 65 milyon olarak açıklanıyor. Bu oran mobil penetrasyonun yüzde 88.5 oranına ulaştığını gösteriyor. Ancak burada Türkiye’deki mobil kullanım yaygınlığının 2008 yılına kadar yüzde 90 oranında arttığını ve bu tarihten itibaren de kısmen düşmeye başladığını ifade etmek gerekiyor.
Paylaşılan raporun doğruluğuna katılmamak mümkün değil. Şu anda yüksek vergi politikasından, şirketler, kullanıcılar ve devlet tarafının olumsuz olarak etkilendiği açıkça görülüyor. GSM şirketleri ülke coğrafyasında neredeyse yüzde 100 çekim kapasitesine ulaşmış durumda. Ancak yüksek vergilerden dolayı özellikle kırsal kesimde yaşayanların mobil hizmetlerden daha uzun süre rahatça yararlanamayacağı söylenebilir.
Öte yandan makineden makine (M2M) iletişiminin de vergi politikasından olumsuz etkilendiği biliyor. Hatta şirketler daha az vergi ödemek için yurt dışındaki GSM şirketlerinin SIM kartılarını tercih etmeye başlıyor. Vergilerin düşürülmesinin şüphesiz M2M kategorisini de olumlu etkileyeceğini söyleyebiliriz.
Hükümetin mobil iletişimdeki vergileri düşürmek üzere bir çalışma yaptığı son aylarda sıkça gündeme geliyor. Umarız bu çalışmalar sembolik indirimlerle değil iletişim sektörünü daha da şahlandıracak ve her kesime yarayacak köklü çözümlerle sonuçlanır.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap