The Sandbox Kurucu Ortağı ve COO'su Sebastien Borget: "Türkiye önceki sezonda ilk 5'te yer aldı."

Sebastien Borget ve Arslan Kiran ile Muhteşem Yüzyıl, Kral Şakir, Engin Altan Düzyatan ve Wideangle olmak üzere Türkiye'deki iş birliklerini, gelecek planlarını, ortaya atılan iddiaları ve Türkiye pazarının Metaverse'deki konumunu konuştuk.
The Sandbox Kurucu Ortağı ve COO'su Sebastien Borget:

The Sandbox’ın düzenlediği “The Sandbox Metaverse: Geleceğe İz Bırak” etkinliğinde The Sandbox'ın kurucusu Sebastien Borget ve Büyüme Daire Başkanı (Head of Growth) Arslan Kiran ile The Sandbox'ın Türkiye pazarındaki hedeflerini içeren bir röportaj gerçekleştirdik. 

Sebastien Borget'ye ilk olarak Metaverse girişimlerinin yeteri kadar ilgi görmediğini belirten haberlerle ilgili yorumunu ve Metaverse girişimlerinin potansiyeline ulaşma sürecinde bizleri nelerin beklediğini sordum. Bu noktada önceki haftalarda DappRadar verilerinden yararlanan Coindesk'in, Decentraland ve The Sandbox'taki kullanıcı aktivitesinin yetersiz kaldığını vurguladığını hatırlatalım.  

Sebastien Borget bu haberler hakkında ilk olarak şu ifadeleri kullandı. 

Haberdeki tüm veriler, zincir üstü (on-chain) veriler, bu doğru. Doğru olmayan şey verilerin yorumlanış şekli. Bu durum, Metaverse'teki - Metaverse ile kastım The Sandbox - kullanıcıların etkileşimlerini yalnızca transferlerle, kullanıcının NFT alım satımı ile kısıtlıyor. Biliyoruz ki;  bu durum gerçeği yansıtmıyor. 

Borget, kullanıcı etkileşimlerini ve varlığını fiziksel dünya üzerinden örneklendirerek konuya açıklık getirdi:

Örneğin gerçek dünyada bir alışveriş merkezine gidersek oradaki insanların varlığı için yalnızca ödemeleri saymayız. Gerçekte, insanlar şimdiden bu deneyimlerde günde 20 - 30 dakika geçiriyor. Avatarlarına bağlanıp, sosyalleşiyor, görevleri tamamlıyor, sohbet ediyor veya diğer aktivitelerle ilgileniyor. Bu, haberde eksik olan bizim netleştirdiğimiz bir bilgiydi. 

The Sandbox'ın öne çıkan verileri

Sebastien Borget sorunun yanıtını detaylandırırken, The Sandbox'ın öne çıkan verilerini de paylaştı. Bu verileri paylaşırken The Sandbox'ın henüz beta sürümünde olduğuna da dikkat çekti: 

Şimdiye kadar The Sandbox, cüzdanlarıyla birlikte 4.3 milyon kullanıcıya  ve geçtiğimiz Alpha sezonunda - ki 2 Kasım'da sona erdi- günlük aktif 40 bin kullanıcıya ulaştı. Her gün, 40 bin kullanıcı... Nereye giderseniz gidin bol miktarda aktivite mevcut. Sezon boyunca 360 bin eşsiz kullanıcı oyun oynadı. Yani metrikler müthiş, özellikle de The Sandbox'ın hala beta'da olduğunu, hala mobil sürümünün bulunmadığını, yalnızca PC ve Mac'te çalıştığını düşünürsek...

The Sandbox'ın gelecek planları

Sebastien Borget bu açıklamanın ardından, sorumun ikinci kısmını yanıtlarken bir Metaverse girişimi olarak The Sandbox'ın potansiyelinden bahsetti. Borget, bununla beraber The Sandbox'ın gelecek planlarından söz etti. Borget'nin anlattıklarına göre gelecek yıldan itibaren kullanıcılar The Sandbox'ta kendi arazilerini kendileri yayınlayabilecek. Ayrıca 2023'ün ikinci yarısında The Sandbox'ın mobil sürümü de yayına alınacak  

Platformu daha fazla kullanıcıya açtıkça, gerçek potansiyelini de anlayacağız. Tüm toprak (land) sahipleri, tüm traderlar kendi deneyimlerini yayınlayabilecek. İnsanların kendi arsalarını kendi yayınlaması özelliği, gelecek yılın ilk çeyreğinde yayına alınacak.

Yeniliklerden bir diğeri ise mobil versiyon. İnsanların mobil cihazlar üzerinden metaverse'e daha kolay erilebileceğini anlıyoruz. Üretmek için hala PC ve Mac kullanılacak ancak oynamak için mobil daha müsait. Bu nedenle gelecek yılın ikinci yarısında mobil sürümü hayata geçireceğiz. Bu durum kullanıcıların büyümesinde de rol oynayacaktır. 

Türkiye'deki iş ortaklıkları: Muhteşem Yüzyıl, Engin Altan Düzyatan, Kral Şakir ve Wideangle

Sebastien Borget bütün bunlara ek olarak Türkiye'deki yeni iş ortaklıklarını duyurdu. İlk duyurulan iş ortaklıkları arasında Muhteşem Yüzyıl, Engin Altan Düzyatan, Kral Şakir ve Wideangle yer alıyor. Ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan'ın aynı zamanda Wideangle kurucu ortaklarından biri olduğunu hatırlatalım. 

Ayrıca insanların metaverse'e içerikleri takip etmek için geldiği içerik inşa etmenin ise zaman aldığı bir gerçek. Harika içeriklere ihtiyacımız var, harika içerikleri nasıl elde edeceğimiz konusunda daha fazla çaba harcıyoruz. Muhteşem içerik üretimi aracımız sayesinde günümüzde içerik üreticileri kendimize çekebiliyoruz, şu anda bu içerik üreticileri, (etkinlik alanını kastederek) aşağıda üretimlerini gösteriyor. 

Borget, sözlerini sürdürürken, sadece oyun ya da sadece ticari amaçla üretilmiş içeriklerin dışında şu anda platformda yer almayan türde orijinal içerikler üretmek istediklerini dile getirdi. İnsanların daha önce görmediği deneyimler üretmek istediklerini vurguladı. Kullanıcıların içerikleri ve platformu yeniden ziyaret etmesi için onları ödüllendirdiklerini belirten Borget, kullanıcıların süreci adım adım takip etmesini sağlayan oyunlaştırma mekanikleri kullandıklarını ifade etti. Bu süreçte markalarla ve iş ortaklarıyla kurdukları ilişkiyi ise şöyle aktardı: 

The Sandbox'ta hali hazırda sürece dahil olan daha fazla markamız var ve 1 milyar hayrana ulaşabiliriz. Ancak bu yeterli değil. Daha fazla markayı, daha fazla yerel içeriği The Sandbox'a katmaya devam edeceğiz. Bugün duyuracağımız ilk dalga ortaklarımız Muhteşem Yüzyıl, Engin Altan Düzyatan, Kral Şakir ve Wideangle. Bu ortaklar, en popüler en iyi TV dizilerini, filmleri ve oyuncuları temsil ediyor. 

Borget, bu içerikler ile Türkiye'nin dünyanın geri kalanı ile kendi kültürünü paylaşmasını sağlarken, The Sandbox olarak Türkiye'den kullanıcıları, oyuncuları kendilerine çekeceklerini açıkladı ve ekledi:  "Tıpkı daha önce Dubai, Fransa, Birleşik Krallık ve Kore kültürlerinde olduğu gibi .."

Borget: Türkiye önceki sezonda ilk 5'te idi. 

Haziran ayında Türkiye pazarına açılmak için adım attıklarını hatırlatarak operasyonun detaylarını sordum. Şu an için The Sandbox'ın 5 kişilik bir ekiple ilerlediğini dile getiren Borget, büyüme sürecine Arslan Kiran'ın liderlik ettiğini hatırlattı. 

Türkiye önceki sezonda oyuncular arasında ilk 5'te yer aldı. Yani belli bir seviyede ilgi olduğunu söyleyebiliriz. 

Genellikle bir ülkeye ya da bölgeye açılmadan önce 4 parametreye bakıyoruz. İçerik üreticiler ya da geliştiriciler açısından büyük yetenekler var mı? Oyun stüdyoları gibi büyük geliştiriciler var mı? Oyuncular var mı? Büyümek için kullanabileceğimiz eğitim ya da akademiler var mı? 

Türkiye pazarı, bu 4 durumu da bir araya getiriyor. Video oyunları için harika bir pazar, PC oyunları kripto penetrasyonu güçlü, eğitim güçlü. Mesele, erişilebilirliği artırmak için içeriğinizi ve metinlerinizi yerelleştirmekte ve bence bu, ilgi çekici olacaktır.  

Bununla beraber Sebastian Borget Türkiye'nin Metaverse için ilk 10 ya da ilk 5'te yer alan pazarlardan biri olacağını dile getiridi. Borget, nüfusun neredeyse yüzde 10'unun kripto kullanıcısı olduğuna dikkat çekti. İnsanların hali hazırda spora, oyunlara, filmlere ve kültüre ilgi duyduğunu ifade etti.

The Sandbox'ın Türkiye'deki oyun stüdyoları ile iş ortaklıkları  

The Sandbox Büyüme Daire Başkanı (Head of Growth) Arslan Kiran ise Türkiye operasyonunun The Sandbox'ta yarattığı etkiyi ve Türkiye'deki iş ortaklıklarını detaylandırdı. 

Lansmandan sonra yüzde 40, yüzde 50’ye varan oyuncu kitlesi geldi. Alpha 3’teki rakamlar anlamında Alpha 2'ye göre Türkiye çok daha fazla kullanıcıya ulaştı. Bunun da en büyük sebebi yerelleştirme. 

Geliştirici stüdyosu anlamında, Türkiye'de içeride onay verdiğimiz, süreçlerimizi geçen ve The Sandbox stüdyosu olarak nitelendirilen 5 stüdyomuz var. Bunların içinde UGC90, Fiber Games, Hungri Games, Tomtom stüdyosu var. Bu stüdyolardan içerikler gelmeye başlayacak çok yakında. 

Arslan Kiran'a Türkiye'de The Sandbox'ın yatırım yapacağı alanları da sordum. Kiran şöyle yanıtladı: 

Yatırım yapacağımız alanlar daha çok geliştirici tarafı olacak yine. Ekosistemi çok hızlı geliştirmek istediğimiz için Türkiye'deki oyun stüdyoları, The Sandbox Metaverse'te içerik geliştirmek isteyen stüdyolara bir fon sağladık. O fon üzerinden Türkiye özelinde yatırımlar devam edecek. 

Kiran The Sandbox'ın oyun geliştiricilere ayırdığı global fonun belli bir kısmının Türkiye'deki geliştiriciler için ayrıldığını belirtti. 

Marka anlamında ise çok büyük markalarla iletişim halindeyiz. Muhteşem Yüzyıl olsun, Kral Şakir olsun bu tarz popüler Türk içeriklerini zaten bugün itibariyle duyuruyoruz.

Onun yanında bir yandan Kapadokya üzerinde bir deneyim yapılıyor. Çanakkale'deki eski Truva şehrini Metaverse'te canlandırıyoruz. Türkiye için herkesin bildiği ve büyük kitlelere ulaşabildiğimiz içerikler geliyor. 

Blockchain oyunlarının oyun endüstrisindeki yeri 

Özellikle 2. katman çözümleriyle Blockchain oyunlarının kazandığı ivmeyi daha önce sizlerle paylaşmıştık. Buradan hareketle Borget'e blockchain oyunlarının oyun endüstrisine etkilerini sordum. Blockchain'in kullanım alanlarını hatırlatarak konuya giriş yapan Borget şunları söyledi: 

Şimdiye kadar Blockchain'in kullanım alanlarından biri NFT'ler, biri merkeziyetsizlik yani DAO'lar biri kripto paralar oldu. Bazı oyunlar, oyun tasarımını değiştirmek, veri sahipliği  ya da karar verme sürecine katkı sunulması yoluyla gücü oyunculara geri vermek için bunlardan birini yahut ötekini ya da tüm seçenekleri kullanıyor. 

Borget sözlerini Blockchain Game Alliance başkanı şapkasıyla devam ettirdi: 

Blockchain Game Alliance Başkanı olarak söylemeliyim ki, bugün BGA'da 450 üyemiz bulunmakta. Olasılıklar konusunda oyun endüstrisine bilgi ve eğitim vermeye devam edeceğiz. 

Bununla birlikte blockchain oyunlarının hala erken aşamalarda olduğunu dile getiren Borget, büyümeye devam ettiklerini, bunun da daha fazla talep, Web3'ü öğrenmek için kullanmak isteyen daha fazla geliştirici ve daha fazla girişimci anlamına geldiğini belirtti. 

Markalar The Sandbox'ta anlamlı bir şekilde varlık göstermek için  neler yapmalı? 

Borget'ye Sandbox'a katılmak isteyen işletmelere tavsiyelerini ve The Sandbox'ta anlamlı bir şekilde varlık göstermenin anahtarını sordum. Borget'nin önerileri arasında gerçek hayatta yaşanamayacak deneyimler sunmak ve başka projelerin NFT'lerini sahiplenmek de yer alıyor. 

The Sandbox'a katılmak isteyen işletmeler ya da markalar için genellikle 5 temel önerim oluyor. Bunlardan ilki Metaverse'ü gerçekten henüz ilk aşamalarında olan ve yaratıcı bir alan olarak değerlendirmek. Bununla beraber bu alan gelir elde edebileceğiniz, finansal işlemler gerçekleştirebileceğiniz de bir alan. 

İnsanların metaverse'e gelmek istemesini ve burada vakit geçirmesi sağlamak gerekiyor. Topluluklarla, markalarla ve projelerle etkileşim halinde olun. Kendinizi yeniden keşfedin, yaratıcı olun, yenilikçi olun ve gerçek hayatta yaşanamayacak deneyimler sunun. Örneğin; bir sanatçının evini ziyaret etmek, 1 milyar kişinin katıldığı bir konsere katılmak, geçmişte Truva dünyasını keşfetmek, favori sanatçısının avatar'ı ile oynamak gibi... 

İnsanların burada vakit geçirmesinin istiyoruz. Vakit geçiren kullanıcıdan gelir elde etmeye çalışmak yerine onlara değer verin. Markalara, kendilerini alana açmalarını tavsiye ediyoruz. Web3 tamamen topluluk ve ortaklıklarla ilgili. Başka projelerin NFT'lerini sahiplenin, aynı şekilde başka proje ile iş birliği yapın. Kullanıcılar tarafından üretilen içeriği (User Generated Content) benimseyin. Özellikle The Sandbox'ta kodsuz üretim aracını (no-code maker) kullanarak topluluğunuzu yaratıcılığa teşvik edin. Hem topluluğunuza hem de hayal güçlerine özgürlük tanıyın. 

Önceki gün Maslak ESA Arena'da düzenlenen "Sandbox Metaverse: Geleceğe İz Bırak" etkinliğinde  panellere katılan sinema, dizi ve teknoloji dünyasının önde gelen isimleri ve girişimciler, Web3 dünyasının sunduğu fırsatları konuştu.

TurkishVerse,  en popüler film, dizi ve karakterlerden bazılarını bir araya getirmeyi amaçlıyor. Sandbox ile iş birliği yapan film, dizi ve program yapımcıları ile sanatçılar LAND (arsa) ile metaverse'in; TurkishVerse'in bir parçası olacak.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.