Bill Gates'in Breakthrough Energy Ventures'ı güneş enerjisi girişimi Terabase'in 44 milyon dolarlık yatırım turuna katıldı

Sürdürülebilir enerji sistemleri geliştirmek, atmosferdeki sera gazlarını azaltmak için çalışmalar ve yatırımlar yapmak üzere faaliyete geçen  Breakthrough Energy Ventures, güneş enerjisine odaklanan girişim Terabase'in 44 milyon dolarlık yatırım turuna katıldı. Breakthrough Energy Ventures, yatırımı ortaklaşa Prelude Ventures ile yönetti. Amine Berrada, Chris Baker, Dan Cohen, Matt Campbell, Pierre Gousseland tarafından kurulan Terabase'in toplam yatırımı 52 milyon dolara çıktı. 

2019 yılında kurulan şirket, güneş enerjisi santrallerini dijitalleştiriyor. ABD merkezli Terabase, bu santrallerin tasarım ve inşasını yönetmek için yazılımlar geliştiriyor. İnşaat aşamasında her biri 20 kilo olan güneş panellerini kaldırmak için robotik kol teknolojisinden yararlanıyor.  Şirketin amacı inşaat maliyetlerini düşürmek. Terabase'in 44 milyon dolarlık yatırımı yeni güneş enerjisi santralleri kurulması için kullanılacak. Toplamda 10 güneş enerjisi santralinin kurulması bekleniyor. Bu santrallerin enerji kapasitesinin 1 terawatt olması hedefleniyor.

Breakthrough Energy Ventures, Bill Gates tarafından kuruldu. Temiz teknolojilere yapılan yatırımları artırmak için 2015 yılında faaliyete geçti. Yatırım şirketinin yönetim kurulu üyeleri arasında Jeff Bezos ve Masayoshi Son bulunuyor. Breakthrough Energy Ventures, geçen hafta iklimlendirme odağındaki teknoloji girişimi Blue Frontier'in 20 milyon dolarlık yatırım turuna liderlik etti. Blue Frontier, iklimlendirme sistemlerinde devrim yapmak ve onları daha çevre dostu ve sürdürülebilir hale dönüştürmeyi hedefliyor.

Dün de Breakthrough Energy Ventures destekli modüler ev teknolojisi alanında çalışan Vantem Global'i anlatan bir yazı yayınlamıştık. 2012 yılında kurulan şirket, kuruluma hazır enerji tasarruflu prefabrik paneli üretiyor. Çimento benzeri yapıya sahip paneller; modüler evlerin iç, dış ve çatı için kullanılıyor. Ürettikleri paneller, geleneksel inşaat yöntemlerine kıyasla yüzde 50 daha hızlı ve yüzde 20 daha ucuz imal ediliyor. 5 kat daha dayanıklı olduğu biliniyor.