Türkiye Varlık Fonu'nun Türk Telekom hisselerinin yüzde 55'i için bankalardan 1.6 milyar dolar kredi alacağını paylaşmıştık. Aynı gün içinde Türkiye Varlık Fonu ile LYY, Türk Telekom hisseleri için anlaştığı haberini de sizlere aktardık.
Bu haberlerle birlikte pek çok kişi Türkiye Varlık Fonu'nun Türk Telekom'daki en büyük hissedar olmasının şirketi nasıl etkileyeceğini düşünmeye başladı. Ancak Türk Telekom bu modelin ilk örneği değil.
Turkcell de 21 Ekim 2020'de gerçekleşen yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda, Türkiye Varlık Fonu'nun en büyük hissedar olmasını sağlayan ana sözleşme değişikliklerini kabul etmişti.
Turkcell yatırımının detayları
O dönemde Turkcell'in kurucu ortağı Telia, yüzde 24.02'lik hisselerinin tamamını satarak çıkış yaparken, Çukurova Holding de benzer bir şekilde çıkış yaparak, Telia'yı takip etti.
Yüzde 49'u halka açık olan Turkcell'in LetterOne isimli yatırımcısı ise hisselerini artırarak yüzde 24,8 ile şirketin en büyük azınlık hissedarı olmuştu. Şirketin şu anki ortaklık yapısını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz.
Türkiye Varlık Fonu'nun Turkcell'in en büyük hissedarı olması, şirketin hissedarlar arasında uzun süredir devam etmekte olan anlaşmazlıkları çözmesini sağlamıştı. Bu nedenle şirket ve piyasa tarafından olumlu karşılanan bu yatırım, şirketin karar alma süreçlerini de hızlandıracaktı.
O dönemde analistler, devletin devreye girip hissedarlar arasında yaşanan sıkıntıyı çözmesinin şirketin hisse fiyatlarına da olumlu yansıyacağını açıklamıştı. Bununla beraber, artan kurların bir risk olduğu dile getirildi. Analistler, uzun vadede hisse fiyatı artışı konusunda haklı çıktı.
Türk Telekom yatırımının etkisi
Kur dalgalanmalarının yeniden hareketlendiği bugünlerde, Türk Telekom yatırımı için analistler henüz konu hakkında görüş bildirmedi. Ancak yatırımın akabinde yeniden yukarı yönlü bir hareket gerçekleştiğini söylemek mümkün.
Varlık Fonu'nun Turkcell'in yanı sıra Türk Telekom'un en büyük yatırımcısı olarak konumlanması, çıkar çatışmaları konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Şu anda aşağıda görmekte olduğumuz ortaklık yapısı yerini tamamen Türkiye Varlık Fonu'nun aldığı bir yapıya bırakacak.
Türkiye Varlık Fonu'nun her iki kurumda da yatırımcı olarak konumlanması, rekabetin ötesinde "rekaberlik" anlayışını da beraberinde getirebilir. Aslına bakarsanız, günümüzde Silikon Vadisi'ndeki büyük yatırımcıların da benzer bir anlayışla rakip şirketlerden hisse alımı gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Yine de şu an için herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Gelişmeleri hep birlikte izleyip göreceğiz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap