Webrazzi olarak Temmuz ayından bu yana her pazartesi yayınlanan 'Kadınlar Anlatıyor' başlıklı bölümde İnternet Ekosistemi'nin önde gelen kadın girişimci, yatırımcı ve yöneticilerle röportaj yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. İş hayatında erkek egemen politik ve stratejik yapının var olmasından dolayı maruz kaldıkları cinsiyet ayrımı, eşitsizlik, aile yaşamındaki sorumluluklarla iş yaşamının getirdiği sorumlulukların çatışmasını kendi deneyimi üzerinden nasıl gerçekleştiğine sıklıkla yer verdik. Aslında bütün yapılan röportajların temelini 'kadınlar, teknoloji sektöründe nasıl konumlanıyor sorusu' oluşturdu. Söyleşi yaptığımız isimler, temelde toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde çalışma hayatında kadın-erkek ayrımı yapılmasını doğru bulmadıklarını altını çizdi. Kadının çalışma hayatındaki yeri ile ilgili yapılan araştırmalar da cinsiyet eşitliğinin iş dünyasında hakim olması için uzun ve kat edilmesi gereken bir yol olduğunu gösteriyor.
Tam da bu noktada ScaleX Ventures Kurucu Ortağı & Yönetici Ortağı Dilek Dayınlarlı, Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Cinsiyet Uçurumu 2020 raporunu hatırlatarak mevcut ilerleme hızına bağlı olarak küresel cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının neredeyse 100 yıl alacağını söylüyor. Ekonomik alandaki eşitlik için gereken süre ise 200 yıl... Ayrıca dünya genelinde her 3 işletmeden 1’i kadınlara ait. Kadın girişimcilerin oranı son 20 yılda yüzde 100’ün üzerinde artış gösterirken, dünyada 250 milyonun üzerinde kadın girişimci bulunduğunu ifade ediyor.
Dayınlarlı, kadın liderliğindeki girişimlerin yatırımlarla desteklenmesi büyük önem taşıdığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Kendim de kadın yatırımcı olarak elimden geldiğince gözünden ışık çıkan kadınlara destek olmak ve gençlerin önünü açmak istiyorum. Kamudan sivil toplum örgütlerine yatırımcıdan girişimciye kadar hepimize düşen görev toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve her alanda ayrımcılığın önlenmesi için çalışmalar yürütmek. Bunun için çalışmalı ve örnek olmalıyız."
"Cinsiyet önemsiz hale gelmeli"
Kadınların bütün sektörlerde olduğu gibi, teknoloji sektöründe de kronik olarak yetersiz temsil edildiği bilinen bir gerçek. Aslında bilgisayarların ilk yıllarında donanım erkeklerin, yazılım ise kadınların sorumluluğundaydı. Jean Jennings, Marlyn Wescoff, Ruth Lichterman gibi ilk yazılımcıların kadın olmasına rağmen erkek çocukların oyun oynaması için tasarlanan kişisel bilgisayarların 1980’lerde evlere girmeye başlamasıyla erkeklerin lehine bozulmaya başladı. Son yıllarda kadınların bazı disiplinlerde önemli bir varlık kazandı.
Vispera'nın kurucu ortaklarından ve akademinin en güçlü isimlerinden Prof. Dr. Aytül Erçil, biyolojik bilimlerdeki lisans derecelerinin yaklaşık yüzde 60'ı, fizik bilimlerindeki lisans derecelerinin yüzde 41'i ve kimya mühendisliğinde yüzde 35'i kadınların oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor: "Ancak bilgisayar bilimi ve elektrik mühendislik, sadece yaklaşık yüzde 12. Birçok girişim, BT tabanlı olduğu için kadınların bilgi işlemdeki görece sıkıntısı, göze çarpan acı bir nokta haline geliyor." Ona göre günümüzde tüm ekonomilerin daha yetenekli bilim insanlarına ve mühendislere ihtiyacı var. Kadınları STEM kariyerlerinde işe almak ve elde tutmak için daha fazla çaba gösterilmedikçe bu ihtiyaç karşılanmayacağını belirtiyor ve internet ortamında, kimliklerin, cinsiyetlerin önemsiz hale geldiği bir ortamda kadınların çalışmaları gittikçe ön plana çıkacağını düşünüyor.
Momento'nun yüzde 67'si kadın çalışanlardan oluşuyor
Sadakat ve ödüllendirme sistemi platformu Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro kadınların ne yazık ki iş gücünde hâlâ pek çok sektörde ve kademede eksik temsil edildiğini söylüyor. Bunu sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın kanayan yarası olarak tanımlıyor. Bu savını Deloitte'un yayınladığı bir rapordan örnek vererek destekliyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Dünya genelinde FinTech kurucularının büyük çoğunluğunun erkek olduğuna işaret edilen raporda, kadınların ise toplam havuzun sadece yüzde 7'sini oluşturduğunun altı çiziliyor. Raporda son 10 yılda FinTech sektöründe kurucuları veya kurucu ortakları kadın olan startup’ların sayısının yalnızca erkekler tarafından kurulan girişimlere kıyasla biraz daha hızlı büyüdüğüne vurgu yapılırken, ilerlemenin ise sınırlı kaldığına dikkat çekiliyor. Öte yandan raporda son beş yılda, kadınlar önderliğindeki girişimlerde yatırımların bileşik yıllık büyüme oranının yüzde 58,9 arttığı vurgulanırken, erkekler tarafından hayata geçirilen girişimlerde ise artış oranının yüzde 29,1 olduğu belirtiliyor. Tüm bu bilgiler sektörümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği özelinde olumlu gelişmeler yaşansa da daha gidecek çok yolumuz olduğunu gözler önüne seriyor. Bu noktada toplumlara, şirketlere ve yöneticilere çok önemli bir görev düşüyor." Kastro, Momento'nun yüzde 67’sinin kadınlardan oluştuğunu sözlerine ekliyor.
Startupfon'un kurucu ortağı Gülsüm Çıracı, sektörde fon yöneten üç kadından biri... Bu yüzden konuya farklı bakış açısı getiriyor. Ona göre teknoloji sektörünü genel olarak değerlendirildiğinde kadın istihdamında bir ayrımcılık söz konusu değil. Hatta diğer sekörlere göre daha eşitlikçi bir tavır içinde. "Ama" diyor ve ekliyor: "Fakat, teknoloji sektöründe çalışan kadınlara baktığımızda çoğunluğu idari görevler veya satış-pazarlama gibi alanlarda çalışıyor. Sadece yüzde 13'ü Ar-ge ve teknoloji kısmında yer alıyor. Ar-Ge ve teknoloji birimlerinde istihdamın düşük olmasının sebebi aslında bu konuda eğitim almış kadınların az olması."
Çıracı bu konuda oldukça haklı. Çünkü toplumsal algıda teknoloji geliştirme birimlerinin daha çok erkek işi olarak görülüyor. Bu nedenle direkt bir ayrımcılık olmasa da teknoloji geliştiren kadınlar böyle bir önyargıya maruz kalabiliyor.
"Geçerli akçe akıl teri"
Yedi yıldır dijital reklam teknoloji ve medya araştırmaları alanlarında faaliyet gösteren Gemius'un Türkiye ve Ortadoğu ofisini yöneten İdil Kesten, teknoloji sektöründe geçerli akçenin “akıl teri” olduğunu söylüyor ve burada tam olarak ne demek istediğini şöyle açıklıyor: "Yani bilgi, disiplin ve çalışkanlık. Çevremde bu donanımlara sahip hem yönetici, hem de girişimci birçok kadın görüyorum." Bunun yine de yeterli olmadığını ve çok daha fazlası yapılabileceğini ifade ediyor ve ekliyor: "Bu sayının artması için sektörel koşullardan ziyade daha çok yapısal koşulların iyileşmesi gerekli: Dünyayı takip eden, yüksek standartta eğitim, girişimcilere finansal teşvikler, sektörün katma değerinin anlaşılması gibi..."
Twin Science kurucu ortaklarından Asude Altıntaş sektördeki genç girişimcilerden... "ISACA’nın rakamlarına göre globalde çalışan kadınların oranı yüzde 40, teknoloji sektöründe ise yüzde 25. Türkiye’de bu yüzde daha da düşük" diyerek iş dünyasında kadınların nasıl temsil edildiğini istatistiklerle açıklıyor. Ona göre teknoloji alanında kadın liderlerin sayısını artırmak için en önemli konu, kadın rol modellerin sayısını artırmaktan geçiyor. Bunu şu örnekle açıklıyor: "Stanford'lı Profesör Raj Chetty’nin araştırmasına göre erken yaşta bir rol modele tanıklık eden çocukların, ileri de rol modelinde gördüğü alanı seçme oranı 10 kat artıyor. Biz de bir YGA girişimi olan Twin’de, kız çocuklarının erken yaşta doğru rol modeller ile STEM’le tanışmasını amaçlıyoruz."
Altıntaş'ın çocuklara robotik, kodlama ve sanatın eğlenceli dünyasına giriş yapma imkanı sağlayan girişimi, STEM setlerini en dezavantajlı çocuklara ulaştırarak hem teknoloji alanındaki becerilerini geliştiriyor. Hem de onlara rol model oluyor. Girişimci, bugün doğru rol modellerle bilime özenen çocukların, ileride teknolojiye liderlik edeceğine inanıyor. Böylece onların geliştireceği teknolojiler de çok daha kapsayıcı ve bütüncül bakış açısına sahip olacak, dünya daha iyi bir yere doğru gideceğini düşünüyor.
Restoran yönetim platformu FineDine'nın kurucu ortaklarından Duygu Kutluoğlu Kılıç, Türkiye’de diğer ülkeler de olduğu gibi, kadınların teknoloji alanında çok daha az çalıştığını söylüyor ve ekliyor: "Size daha çarpıcı bir veriden bahsetmek isterim. Türkiye’de teknoloji sektöründe çalışmak isteyen kadınların sadece yüzde 8’i girişimci olmak istiyor."
Bu rakamın çok düşük olduğunu düşünen Kutluoğlu, kadınların bu sektörde yeterince temsil edilmediğini ve bu yüzden de olanaklarını bilmediğini belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Bir kadın girişimci olarak en büyük hayalim, daha fazla kadını bu sektörde görebilmek. Bu yüzden de farklı girişim programlarında hem mentörüm, hem de fırsat buldukça üniversiteler etkinliklerine konuşmacı olarak katılıyorum. Açıkçası, bence sektörde kadının adı var mı diye bakmamak lazım. Bugüne kadar bir kadın olarak bu sektörde, cinsiyetim nedeni ile hiç bir zorluk yaşamadım. Bir çok firmada çalıştım ama kadın olmayı bir engel olarak görmedim. Dolayısı ile kadınların da cinsiyetlerini bir ayrıştırıcı olarak görmeden ilerlemesini öneririm. İleriki nesillerde bu oranları arttırmak bizlerin elinde, eğitimde mutlaka fırsat eşitliği olması gerekiyor."
Paynet CMO’su Serra Yılmaz, Startups.watch 2020 yıl sonu verilerine referans gösteriyor. Deneyimli yönetici, son 10 yılda kurulan girişimlerin ortalama yüzde 16,2’sinin kadın girişimciler tarafından hayata geçirildiğini ifade ediyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Her ne kadar 2020 yılında bu oran yüzde 14’e düştüyse de bu düşüşte yeni girişimlerin arasında oyun girişimlerinin sayıca üstünlüğü önemli bir faktör. Çünkü oyun girişimlerinin kurucularının yüzde 97’si erkeklerden oluşuyor. 2020 yılında kadın teknoloji girişimcileri açısından sevindirici olansa kadın girişimcilerin kurduğu girişimlerin aldıkları yatırım tutarının yüzde 632 oranında artarak 43 milyon dolara çıkması oldu. Böylece kadın girişimciler 2020 yılında girişimlerin sadece yüzde 14’ünü kurmuşken yatırımların toplam yüzde 31’ini aldı." Ona göre 2020’de kadın girişimciler gerçekten çok önemli bir başarıya imza attı. Yılmaz bunun da kadınların teknoloji dünyasında girişimci olarak da adlarının varlığını gerçekten kanıtladığını düşünüyor ve ekliyor: "Gelecek için de umut veriyor."
"Bu sadece, kadınların meselesi değil!"
"Türkiye'nin ilk kurumsal hızlandırma programı Türk Telekom Pilot'un kurucusu ve DO Ventures Kurucu Ortağı Duygu Öktem Clark ise "Boston Consulting Group'un 2018'de yayınladığı bir rapora göre, kadın kurucu ortağa sahip girişimler, alınan her 1 dolar yatırım karşılığında 78 cent gelir elde ederken, erkeklerden oluşan ekiplerin kurduğu girişimler her 1 dolar yatırım karşılığında 31 cent kazandı" diyerek kadın girişimcilerin kurduğu işlerin finansal başarısını istatistiklerle açıklıyor.
Clark, buna rağmen sadece kadın kuruculardan oluşan girişimlerin aldıkları yatırım miktarı maalesef çok az olduğunu söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Erkek kurucu ortaklarla birlikte, en az 1 kadın kurucu ortağın olduğu girişimleri dahil etsek bile, bu oran Crunchbase verilerine göre yüzde 9'larda. Covid-19 ile beraber bu oranın daha da düştüğüne şahit oluyoruz." Ona göre bu uçurumu kapanması için yapılması gereken şey, meseleyi sadece kadınların problemi olarak görmek yerine, kadın-erkek herkesin çözüm için katkı vermesi gerekiyor.
Kadınlar, geçen sene 43 milyon dolar yatırım aldı
2010'dan beri ekosistem içinde yer alan Keiretu Forum Türkiye Genel Müdürü Duygu Eren,10 yıllık tecrübesiyle girişimciler ve sektörün diğer alanlarında başarılı olan pek çok kadın girişimci bulunduğunu ve Türkiye’de toplam girişimler arasında kadın girişimcilerin oranı 2010- 2020 yılı ortalaması yüzde 16,2 olduğunu söylüyor. Türkiye’deki kadın girişimcilerin en yoğun olduğu sektörler arasında sosyal girişimcilik, biotech, moda, bebek ve güzellik ve bakım olduğunu kaydediyor. Kadın girişimcilerin kurduğu girişimlerin ise 2020 senesinde 43 milyon dolar yatırım aldığını belirtiyor ve ekliyor: "Bu oran 2010 senesinden itibaren en yüksek orandır. Teknoloji sektöründe özellikle girişim sermayesi yöneticileri arasında kadın sayısı fazladır. Kadınların ağırlıklı olduğu sektörler teknoloji ile tasarımın kestiği alanlardır."
Help Steps Proje Yürütücüsü ve kurucularından Gözde Venedik, yukarıdaki istatistikleri destekliyor. Duygu Asena'nın Kadının Adı Yok kitabını refere ederek teknoloji sektöründe kadının adının olması gerektiğini savunuyor. "Çünkü" diyor ve ekliyor: "Artık teknoloji her yerde! Ancak hala sayımız az." Kadın girişimcilere sağlanan teşviklerin oranı ve seçenekleri daha da arttırılması gerektiğini savunuyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Kadın girişimci denilince akla gelen ilk algı artık değişmeli. Bizler çalışmaya, üretmeye devam ettikçe her alanda başarı elde etmeye de devam edeceğiz."
Rimuut'un kurucu ortağı Esen Bulut, girişimciliğin özellikle teknoloji alanında, yüksek risk almaya dayalı ve zorlayıcı bir alan olduğunu belirtiyor. Bu durumun kadının toplumdaki rolüyle uyuşmadığı ön yargısını tetiklediğine inanıyor ve ekliyor: "Ne mutlu ki bu önyargı dünyada hızla değişmeye başladı. Değişimin hız kazanması için özellikle teknoloji alanında girişimci kadınların daha çok desteklenmesi gerektiği görüşündeyim." Bulut, kadın girişimcilerin yatırım alma olasılığının erkeklerden yüzde 63 daha az olduğunu kaydediyor ve bu farkın önemli bir kısmı cinsiyet farklılıklarından kaynaklandığını söylüyor. Girişimci, kadınların girişimcilik dünyasında daha güçlü konumlanacağı ve bu önyargıların yıkılacağı günlerin yakın olduğuna yürekten inandığını belirtiyor.
"Cinsiyetçi roller bir kenara bırakılmalı"
Userdots'un kurucu ortağı ve CEO'su Şevin Ballıktaş, kadının doğasında detayları yakalamak, üretmek, birçok işi aynı anda yapabilmek, konuşulmayanı anlayabilmek olduğu düşünülürse kadınların iş yaşamında başarıları tartışılmaz olduğunu söylüyor. Aynı şey yenilikçi bakış açısı, iç görü toplayabilme yetisi ve çalışkanlık gerektiren teknoloji alanı için de geçerli olduğunu belirtiyor. "Yakın çemberimde olup girişimlerinden ilham aldığım çok değerli isimler var: Dilek Dayınlarlı, Duygu Akbudak, Hande Çilingir, Melis Güçtaş, Reyhan Arslan ilk aklıma gelenler..." diye konuşuyor. Tüm bunların yanında kadının bu alandaki yetkinliğini ve varoluşunu tartışmanın ötesinde cinsiyet bağımsız iş ve vizyon uyumunu konuşmanın kadınları çok daha doğru noktalara getireceğini düşünüyor. "Yani" diyor ve ekliyor: "Bizlerin cinsiyetçi rolleri bir yana bırakıp yetkinlik, yaratıcılık ve girişimcilik konuşmamızın zamanı çoktan geldi. Türkiye’deki yeni iş ekosistemi buna hazır. Gelecek bizleri bekliyor."
Givin'in kurucusu Başak Sucuka, teknoloji sektöründe kadın varlığının biraz geriden geldiğini düşünse de çok değerli rol modellerle oluştuğuna inanıyor ve ekliyor: "Birçok alanda olduğu gibi bu alanda da biraz geriden gelmesine rağmen rol modellerin verdiği ilhamla yakın gelecek ve orta vadede kadın varlığının gelişeceğine ve sağlamlaşacağına inanıyorum."
Gizem Sevinç, kendi girişimi Kolay İK'nın ilk satır kodunu yazan, aynı zamanda şirketin kurucu ortaklardan biri... Kendi işinin sahibi olan kadınların sayısının gitgide arttığını düşünen girişimci, "Hem de sadece geleneksel iş modellerinde değil teknoloji gibi geleneksel olmayan iş modellerinde de başarılı kadın girişimci örneklerini çokça görüyoruz" diye konuşuyor. Ancak ne yazık ki bu örnekler hala yeterli sayıda olmadığını belirtiyor. Kadınların teknoloji sektöründe önemli bir konuma sahip olmalarına rağmen içselleştirdikleri kimi davranış biçimleri onların bu gerçeği görmelerini engellendiğini söylüyor. Bu sorunun önüne geçmek için izlenmesi gereken yol ise kalıplaşmış cinsiyetçi yargıları kırmaktan ve kadınlara rol model olacak örnek liderlerin görünürlüğünü arttırmaktan geçtiğini düşünüyor ve ekliyor: "Bunun yanında sektördeki kadın istihdamını arttırmak ve sürekli kılmak için somut adımlar atmak da sektördeki tüm şirketlerin birinci önceliği olmalı."
Sektör, erkek egemen...
Internative'nin kurucu ortağı Begüm Taştan, Türkiye’de genel olarak tüm sektörlerde, özellikle de üst düzey yönetimde ve liderlik pozisyonlarında kadınların oranı çok az olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Sektör günümüzde halen ne yazık ki erkek egemen bir sektör. Teknoloji ve yazılım alanında erkeklerin çok daha iyi olduğu önyargısı hâkim." Birden fazla kurucu ortağın olduğu ve kadın girişimcilerin yer aldığı teknoloji girişimlerinde de ne yazık ki kadın girişimcilerin isminin bile gölgede kaldığını belirtiyor. Bu yüzden kadınların fikirlerini ifade edecek güvene sahip olmak için genellikle iç ve dış engelleri aşmak zorunda olduğuna inanıyor. Özellikle teknoloji sektöründeki kadın girişimcilerin girişimlerini büyütmek, hedeflerini gerçekleştirmek için çalışırken aynı zamanda çok daha fazla öz değer ve öz saygı için mücadele ettiğini savunuyor. Ona göre erkek egemen bir sektörde kadın bir girişimci olarak saygı kazanmak bir mücadele haline geliyor.
Kadınların özel yaşamlarında daha fazla sorumlukları olduğu düşüncesi iş-yaşam dengesini kurmaları konusunda ön yargılar yarattığını belirten Taştan sözlerine şöyle devam ediyor: "Oysa ki kadınlar gerçekten de kendilerini her anlamda işine ve hedefine adıyor, çok fazla çalışıyor ve harika başarılara imza atıyor. Durum böyleyken üstüne üstlük girişimciliği kadın girişimci- girişimci (erkek) olarak adlandırarak ayrımcı bir dil yaratıyoruz. Kadın girişimciler bilim, mühendislik ve teknoloji gibi alanlarda büyük ölçüde yetersiz temsil ediliyor ve birçok başarılı örnek olmasına rağmen isimlerini çok az duyuyoruz. Teknolojideki kadınların motivasyonlarını ve girişimcilik öncesi serüvenlerini anlamalı, dinlemeli, daha fazla kadını cesaretlendirmek ve sesini duyurmak için adım atmalarını teşvik etmenin yollarının bulmalıyız. Kadınların ekosistemde karşılaştıkları zorluklar hakkında farkındalık yaratmak, desteklemek için ekosistemdeki herkesin çalışması gerekiyor."
Avrupa'nın ilk Türk sermayeli ortak çalışma alanı Engelnest kurucu ortağı Aslı Şeyda Engel, kadınların dünyaya, çevreye, aileye ve insan ilişkilerine bakış açısını her açıdan daha güçlü, daha empatik, daha genel ve daha analizci buluyor. Bu yüzden kadınların her alanda konumlanabilir ve başarılı olduğunu düşünüyor.
Ona göre cinsiyet eşitliği- eşitsizliği açısından teknoloji sektörü geleceği temsil ettiğinden eşitsizlikleri barındırması tezatlık olur. Engel, bunu neden böyle düşündüğünü şöyle açıklıyor: "Gelişen teknoloji dünyasında cinsiyet eşitliliğin önemi her fırsatta ön plana alan alanında dev şirketler var. Kadınların kendilerini daha rahat gösterebilmeleri için yarışmalar düzenliyorlar. Ülkemizde de yine teknoloji şirketlerinin başında yer alan kadın ceolar sektöre öncülük ediyor. Bilişim ve özellikle oyun alanında da kadınların başarılırını sıklıkla duymaktayız. Teknoloji sektöründe kariyer anlamında yükselmenin çok daha hızlı ve açık olduğu düşünülürse bu alanda yakın zamanda kadın girişimciler yönünden artış ve daha da güzel haberler geleceğine inanıyorum."
İstanbul Teknik Üniversitesi, Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi’nde profesörü ve Tazi Kurucu Ortağı Zehra Çataltepe'ye göre öncelikle kadın olmak maalesef, bazı zamanlar, çok zor bir iş. Bir erkeğin elde ettiği herhangi bir başarıyı, bir kadın olarak elde edebilmek için çoğu zaman daha fazla çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor ve ekliyor: "Bu sadece Türkiye de değil, benim gördüğüm kadarı ile Avrupa ve Amerika’da da böyle."
Çataltepe, her ne kadar çalışan kadınların sayısı artsa ve genel durum olarak gidişat iyi olsa da, kadınların yönetici seviyesine yükselme, yatırımcı ve girişimci olma, yatırım yapma ve alma oranlarının çok düşük olduğunu düşünüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Kadın olarak yatırım alabilmek için bir erkeğe oranla sadece onda bir şansımız var. Ama yatırım aldıktan sonra başarılı olma şansımız erkeklere göre çok çok daha fazla. Yatırımcıların kadınlara daha fazla güvenmesi gerekiyor. Benim önerim, bütün kadın yöneticiler ve girişimcilerin, kendilerinin de yatırımcı olmaya çalışmaları yönünde. Kadın yatırımcı sayısı arttıkça, kadın girişimcilere yatırımların da artacağını düşünüyorum. Kız çocuklarımıza, kadınlara (ve tabii ki erkeklere de), ‘sen bunu yapamazsın’ demememiz lazım. ‘Sen bunu yaparsın’ dendikten sonra bir sürü kadın bir çok şeyi deneyebiliyor ve yapabilir hale geliyor. Başarısız olmanın bedelini de toplumsal olarak azaltırsak hepimiz daha çok deneme yapacak ve başaracak hale geleceğiz."
SBS Bilimsel Bio Çözümleri'nin kurucu ortağı Aslı Elif Tanuğur Samancı, teknoloji sektöründe kadınların sayısı liderlik ve yönetici pozisyonlarında oldukça az olduğunu söylüyor. "Fakat" diyor ve ekliyor: "Bu yine teknoloji sektöründe başarılı kadınlardan söz edemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Kadınlar her alanda olduğu gibi burada da üstün başarı örnekleri sergilemeye ve dünyaya yenilik sunmaya devam ediyor. Üstelik son yapılan bir araştırmaya göre de kadınlar teknoloji sektöründe mutlu ve kariyerlerinde de adım adım yükselme hedefinde." Samancı, teknolojinin geleceği olan bir sektör olduğunu ve kadınların kesinlikle bu sektör içinde daha da çok yer almasını umduğunu sözlerine ekliyor.
ModaCruz'un kurucusu Melis Güçtaş ise "Sektörde kadın ya da erkek kimsenin bir adı yok, sadece yaptığın işin bir tanımı var. Bugün Trendyol başarısı sayesinde Demet ile adı bilinirken, Peak'in başarısı sayesinde de Sidar Şahinin adı anılıyor" diyerek bu konuya son noktayı koyuyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap