Paynet, 2000’li yılların başlarında Türkiye’de bir ilk olan, “bayi kanalında kredi kartı ile tahsilat” fikriyle yola çıkmış. Bugün farklı sektörlerde faaliyet gösteren yaklaşık 20 binden fazla işletmenin finansal süreçlerini dijitalleştiren, Merkez Bankası lisanslı bir finansal teknoloji şirketi konumuna geldi.
Paynet, B2B ve B2B2C segmentlerinde faaliyet gösteren her çeşit firmanın, ticari işletmenin tahsilat ve ödemelerine aracılık edip, bunları dijitalleştiriyor, fiziksel dünyadaki işlemlerin dijital ve hızlı şekilde yapılabilmesini sağlıyor. Dijital dönüşümle birlikte şirketlerin ihtiyaçları her geçen gün değiştiğini belirten Paynet CEO'su Serkan Çelik, "Paynet olarak bu dönüşüme öncülük ediyor ve ihtiyaca uygun, terzi işi teknolojik çözümler geliştiriyoruz. SMS ya da e-posta üzerinden ödeme alınmasını sağlayan Paylink, temassız ödemeye imkan veren mobil uygulamalar, hızlı ve zahmetsiz mikro krediler ve güvenilir cüzdan entegrasyonları gibi çözümlerimiz bulunuyor" diye konuşuyor.
2020'de 4 milyar TL işlem hacmi
Şirket, kurulduğu yıldan bu yana, toplam tahsilat hacimini her sene iki kat büyüttü. 2019 yılını 2,1 milyar lira ile kapattı. Bu seneyi ise 4 milyar liranın üzerinde bir işlem hacmi ile kapatacağı tahmin ediliyor. Bir taraftan kurulduğu günden bu yana, herhangi bir dış kaynağa ihtiyaç duymayan şirket, her yıl kazandığı gelirlerle kendini finanse edebiliyor.
Bu sayede ana üretici firmadan son kullanıcıya kadar uzanan tedarik zinciri üzerindeki tüm nakit akışı çok daha verimli, çok daha hızlı hale geliyor, işlem ve finansman maliyetleri minimuma indiğini söyleyen Çelik sözlerine şöyle devam ediyor:
Paynet’in KOBİ’lere sağladığı avantajları müşteri odaklı yaklaşım başlığı altında toplamak mümkün. Örneğin bir KOBİ’nin her bankayla ayrı ayrı sözleşme yapıp, tüm bankacılık ürün ve hizmetlerine ulaşmaları uzun ve çok zahmetli bir süreçtir. Bu şekilde tek tek yapılan anlaşmalar hem POS maliyeti hem de operasyonel maliyet açısından çeşitli yükler getirir. Oysa Paynet müşterileri için bu süreç tarihe karıştı. KOBİ’ler başta olmak üzere tüm müşterilerimiz Paynet ile anlaşma yaparak tüm bankaların sunmuş olduğu onlarca farklı finansal çözüme tek bir nokta üzerinden en hızlı ve en verimli şekilde ulaşabiliyorlar. Elbette ihtiyaçları değişen tek taraf işletmeler değil; son kullanıcılar da artık daha fazlasını talep ediyor ve bunların başında düşük maliyetli taksit ihtiyacı geliyor. Öyle ki, Bankalararası Kart Merkezi’nin yayımladığı istatistiklere göre, 2019 yılı aynı dönemle kıyaslandığında bu yılın ilk altı ayında taksitli kredi kartı işlemleri yüzde 24 artış göstermiş durumda. Sadece Paynet kullanarak tüm bankaların kartlarına taksit yapabilmek dahi, KOBİ’ler için önemli bir rekabet avantajı sağlıyor.
Son kullanıcıların bir diğer talebi ise fiziksel bağlılığı ortadan kaldıran, yenilikçi ödeme yöntemleri. Bu alanda sunduğumuz mobil aplikasyon üzerinden ödeme, Paylink ile ödeme, Mobil cüzdanlar ile ödeme, QR kod ile ödeme gibi temassız ödeme çözümleri, sadece sanal değil fiziksel dünyada da farklı kanallar üzerinden ödeme yapmayı tercih eden müşterilerin çember dışı kalmasını önlüyor. Bu sayede müşterilerimizin kendi müşterilerine sunmaya ihtiyaç duydukları inovatif çözümleri onlara sağlıyor ve sürdürülebilir, dijital bir iş ve nakit akış modeli oluşturuyoruz.
Şirket, bugün hem sanal hem de fiziksel dünyadaki son kullanıcılar ile kurumlar arasındaki ödeme sürecini tamamen dijitalleştiren ve bu dijitalleşmiş paranın akışını hızlandıran bir iş modeli ile çalışıyor. Paynet'in kredi kartlarının tek bir platformda toplanmasına ve kurumlara ve kullanıcılara hizmet verilmesine ön ayak olan ilk fintech şirketlerinden biri olduğunu söyleyen Serkan Çelik, "Sadece online ticaret yapan firmalarla çalışmıyoruz. Fiziksel mağazada satış yapan ve buradan son kullanıcıya ulaşan, bir dağıtım ağı olan ve bu ağdaki bayilerden tahsilat yapan firmalara tek bir platformdan hizmet veriyoruz. Ana üretici firmadan tüm satış noktalarına, buradan tüketiciye uzanan ve tüketici de dahil olmak üzere yapılan tüm ödeme işlemlerini almaya talibiz. Bu konuda ihtiyaç duyulan mobil cüzdanla ödemeden bireysel tüketici kredisine, kredi kartından karekodla ödemeye tüm finansal ihtiyaçları karşılayacak hizmetleri sunuyoruz. Hedefimiz yeni ürün, çözüm ve iş ortaklıklarımızla bu liderliğimizi sürdürmek" diye konuşuyor.
Serkan Çelik'e göre, pandeminin beklenmedik ama pozitif sonuçlarından biri de dijital dönüşümdeki hızlanma oldu. Başta sosyal mesafe olmak üzere, kişisel hijyen farkındalığını artıran unsurlar sayesinde temassız ve uzaktan ödeme gibi trendler ivme kazandığını belirterek ekliyor: "Önümüzdeki dönemde, bu farkındalığın daha da yaygınlaşacağını ve yenilikçi ödeme sistemlerinin daha fazla benimseneceğini öngörüyoruz. Paynet olarak biz pandemi döneminde üç önemli konuya odaklandık: Çalışanlarımızın sağlığı, uzaktan çalışmanın yaratabileceği güvenlik açıklarının müşterilerimiz adına yönetilmesi ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin tüketicilerin uzaktan ve temassız ödeme taleplerine cevap verebilmesi."
Açık bankacılığın önü açıldı
Serkan Çelik, B2B ve B2B2C segmentinde faaliyet gösterdiklerini bir kez daha yineleyerek, bu segmentte yer alan tüm işletmelerin ister sanal isterse fiziksel işlemlerinden doğan tüm nakit akışını dijitalleştirmeye ve yönetmeye talip olduklarını söylüyor. "Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl PS2 direktifi çıktı ve açık bankacılığın önünü açtı. Bunun yanında Pandemi döneminde, temassız ödemeler öne çıkınca hükümet yeni yasal düzenlemeler yaptı. TR karekodu standartları üzerinde çalışılıyor. E-irsaliye, e-fatura hayatımıza iyice girdi. Online sözleşmelerin önü açıldı. Bizim de, ticaret bu tarafa doğru evrilirken, gelecekteki en büyük hedefimiz, müşterimize kullanıcı deneyimi anlamında bu alanda en yeni ve en iyi hizmetleri verebilmek" diye konuşuyor.
Şirketin hedefleri büyük... Çünkü sadece kartlı sistemler ile sınırlı kalmaksızın, her çeşit finansal ödeme enstrümanının dijitalleştirilerek Paynet ekosistemine dahil etmek istiyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap