Covid-19 sebebiyle değişmek zorunda kalan alışkanlıkların en çok etki ettiği sektörlerden birisi de oyun endüstrisi oldu. Gerek konsol üreticileri, gerek donanım üreticileri gerekse de oyun yapımcıları yaşanan gelişmelerde olumlu anda nasiplerini aldı.
Özellikle Covid-19 sebebiyle eve kapanılan dönemde, oyunlara olan ilgili ve oyunlarla geçirilen zaman ciddi derecede artmaya başladı. Bunun direkt etkisini, oyun satışlarında da, streaming platformlarında da ciddi anlamda gördük ve şahit olduk.
Küresel strateji ve pazarlama danışmanlık şirketi Simon-Kucher & Partners ve bağımsız pazar araştırma enstitüsü Dynata da bu etkiyi incelemek adına “Global Oyun Sektörü ve Covid-19 Etkileri” araştırmasını yaparak, oyun sektörüne müşteri bakış açısı ile ışık tutmayı başarmış. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 17 farklı ülkeden 13 binden fazla kişinin katılımıyla Haziran ayında gerçekleşen araştırma, oyun sektörünün pandemi öncesi ve sonrası dönemdeki farklılık ve benzerliklerini gözler önüne sermiş durumda.
Araştırmaya göre, haftada 5 saatten fazla oynayan oyuncuların oranında yüzde 30 büyüme ve video oyunlara yapılan harcamalarda yüzde 39 artış görüldü. Çok oyunculu oyunlar dahil olmak üzere yeni tür oyunlara ilginin ise yüzde 60 kadar arttığı gözlemlendi. Canlı oyun izleme ve benzeri içeriklere ilgi oranında ise yüzde 42 artış görünüyor. Çalışmaya göre, oyunlara artan ilginin pandemi yasaklarının gevşetilmesi ve bitmesi sonrasında da devam etmesi beklendiği dile getiriliyor.
Oldukça yüksek olan aylık harcamanın bir sonucu olarak, küresel oyun pazarının beklentileri yüzde 50 aşarak önceki yıla göre yüzde 12 ile yüzde 15 oranında büyümesi bekleniyor. Bu elbette oyun firmaları ve sektörün markaları açısından oldukça önemli.
Hatırlayacağınız üzere ülkemizde de oyun sektörünün hatrı sayılır bir büyüklüğü mevcut. Zynga'nın Mayıs 2020'de 1.8 milyar dolar ödeyerek Peak Games'i satın alması, yine Ağustos 2020'de Zynga'nın yerli oyun şirketi Rollic'in yüzde 80 hissesini 168 milyon dolara satın alması aslında son ciddi örnekler. 2020'deki Covid-19 sebepli global kriz ortamına rağmen bu denli büyük satışların yapılması da aslında ülkemiz oyun sektörü açısından da bu alanda bir güvenoyu niteliği taşıyor.
Covid-19'dan önce ABD’de video oyunları için ortalama aylık harcama 16$ idi. Harcama, Covid-19 sırasında 18$'a yükseldi. Türkiye’de ise tablo çok benzer, aylık oyun sektörü harcamaları pandemi döneminde geçtiğimiz yıla oranla yüzde 21 artış gösterirken, bu oranın pandemi sonrası dönemde yüzde 10 seviyesinde kalacağı öngörülüyor. COVID-19'dan önce Türkiye’de video oyunları için ortalama aylık harcama 123 TL iken, bu rakam Covid-19 sırasında 150 TL’ye ulaştı. Pandemiden sonra düşüş beklense de, Covid-19 öncesi döneme kıyasla daha yüksek bir rakamda, yaklaşık 135 TL seviyesinde kalması bekleniyor.
Pandemi döneminde Türkiye’de haftada 5 saatten fazla oyun oynayan kişilerin oranı da yüzde 75'ten yüzde 93’e sıçramış durumda. Benzer şekilde artık insanlar oyun oynayan diğer oyuncuları izleme konusunda da daha meraklı olmaya başlamış durumda. Oyunu meraklılarının yüzde 80'inden fazlası, (daha önce sadece yüzde 57'ye kıyasla) pandemi süreci boyunca “streaming” videolarını izlediğini ifade ediyor. Türkiye’de ise, pandemi öncesi dönemdeki yüzde 65’e kıyasla, video oyunu meraklılarının yüzde 94’ü “streaming” videolarını izlemekten hoşlanıyor. Bu artan eğilim, farklı yaş gruplarına farklı sebeplerden ötürü hitap ediyor gibi görünüyor. 25 yaş altındaki genç “streaming” meraklıları, bu aktiviteye öncelikli olarak eğlence amaçlı yaklaşıyor. 25 yaş üzerindeki “streaming” meraklıları ise beceri geliştirmeye odaklanıyor.