Salgın döneminde, virüse yakalanmamak ve sosyal mesafeyi korumakla birlikte özellikle işe gitmek zorunda olanlar ve tüm çalışanlar için işlerini kaybetmemek ve en azından minimum yaşam koşullarını devam ettirmek en çok konuşulan konulardan oldu. Resmi olarak açıklanan oranların üzerinde olduğu tahmin edilen işsizlik oranları da salgının etkilerine işaret ediyor. Sadece işsizlik oranları değil, uzaktan çalışmanın bu dönemden sonra da devam edecek olması ofislerin yapısı, çalışma koşulları ve çalışanların beklentilerini de değiştirmekte.
Bu nedenlerden dolayı da zaten konuşulmakta olan otomasyon ve iş gücünün değişimi hızlanacağa benziyor. Otomasyonun bazı iş kollarının ya da tanımların tamamen değişip çalışanların gerçek yetkinliklerine daha uygun ya da daha "iyi" pozisyonlar şeklinde iş hayatına girmesi ise bu dönemde çok mümkün olmayabilir. Bunun yerine otomasyonun yansımalarını sosyal mesafe ve diğer salgın önlemleri nedeniyle çalışan sayısı ile pozisyonların azaltılması olarak görebiliriz.
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre salgın nedeniyle otomasyon ve robotik araçlara yatırım niyeti e-ticaret, gıda ve içecek ile lojistikte yüksek. Otomasyonun öncelikli olarak depo, stok ve ikmal merkezlerini daha çok etkilemesi zaten beklenen bir durumdu - salgın öncesindeki örnekler de bu yönde ilerlemekteydi. Salgın dönemi ile mağazaların hijyeni ile çalışanların sağlığının daha çok öne çıkması da süpermarketlerdeki temizlik görevlilerinin otomatik bu işi yapabilecek araçlarla değiştirilmesi gibi örneklerde görülmekte.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap