43 milyar dolarlık müzik sektöründe müzisyenlerin payı yüzde 12

Teknoloji geliştikçe eski müzik dinleme alışkanlıkları da yerini dijital müzik platformlarına bırakmaya başladı. Spotify, Apple Music, Deezer ve bilumum uygulamalar ise plakların, CD'lerin, kasetlerin ve hatta mp3'lerin yerini aldı. Bu tür online platformlar, müşterilere daha ucuz fiyatla birlikte kolaylık sunarken, şüphesiz endüstrinin gelir sisteminin yapısını ve sanatçıların bir araya gelme şeklinin de değişmesine neden oldu.

Spotify gibi platformlarda müzisyenlerin kazancının ciddi anlamda düşük olması ise müzik dünyasında yıllardır gündemden düşmeyen ve birçok müzisyen için kanayan yara haline gelmiş bir konu. Hatta geçtiğimiz aylarda Elon Musk bile bu konu hakkındaki sıkıntısını dile getirmiş, düşük kazancın sadece müzisyenler için değil, plak şirketleri için de geçerli olduğunu belirtmişti.

Pazartesi günü, analist Jason B. Bazinet önderliğinde yayınlanan Citigroup raporuna göre ise müzik endüstrisinin 2017'deki 43 milyar dolarlık gelirinden sadece yüzde 12'si sanatçılara gitti. Bu da ortalama 5 milyar dolara tekabül ediyor. Üstelik sanatçılar bu kazancı paylaştıkları müziklerinden, yayınladıkları albümlerden değil, turnelerden ve konserlerden elde ediyorlar. Paranın büyük bir kısmının aracılara gittiğini söylemek mümkün. Geri kalanı da AM/FM radyo, online platformlar ve kayıt etiketleri gibi dağıtım hizmetleri için harcanıyor.

Geçtiğimiz yıllara göre yüzde 5'lik artış

Yüzde 12'lik bir kazanç bu noktada ciddi anlamda düşük görünse de geçtiğimiz yıllardaki yüzde 7'lik dilimi göz önüne aldığımızda, 2017'de müzisyenler açısından kazançta artış olduğunu söylemek mümkün. Bu oranla birlikte müzisyenlerin konserlere ve turnelere öncelik vereceğini öngörmek ise kaçınılmaz duruyor. Fakat bu yeni yaklaşım, müzisyenlerin ayakta kalmasını sağlayacak olsa da onları gerçek anlamda üretmeye teşvik etmeyeceği için tatmin de etmeyecektir.

Citigroup, bu gelir eşitsizliği için üç olası çözüm öne sürüyor. Bunlardan ilki dikey bütünleşme. Bu da konser destekçilerinin mevcut bir dağıtım platformu ile birleşebileceği anlamına geliyor. İkincisi ise yatay entegrasyon. Böylelikle mevcut dağıtım firmaları güçlendirilebilir. Üçüncü olarak ise organik entegrasyon biçimi çözüm olarak görünüyor. Bu da mevcut web tabanlı Spotify, Deezer gibi dağıtım şirketlerinin organik olarak müzik etiketlerine dönüşebileceği anlamına geliyor.