TechCrunch'ın ana etkinligi Disrupt San Francisco'yu bu yıl Workup by Türkiye İş Bankası'nın katkılarıyla sahadan takip ediyoruz. San Francisco her geek ziyaretçi için olduğu kadar bizim icin de bir çekim merkezi ve her yeni seyahatte yeni bağlantılar ve deneyimler vadediyor. Ajandamızda sürücüsüz araçlardan kuantum bilgisayarlara çok sayıda yerinde deneyim başlıgı var ancak listedekilerin tamamını gerçekleştirmek bizim dışımızda cok farklı faktörlere bağlı.
Listede deneyimi en kolay ama en imkansız başlıksa Impossible Burger. Bugüne kadar aralarında Google Ventures, Bill Gates gibi isimlerin olduğu yatırımcılardan toplam 257 milyon dolar yatırım alan Impossible Foods'un geçtiğimiz yıl San Francisco'da sunmaya basladığı etsiz eti kullanmasıyla dikkatleri çeken burgerını denedim.
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirirken burger yemek
Impossible Foods, aşina olmayanlar için Stanford'da biyokimya profesörü olan ve bitkisel kaynaklı ürünler satan Kite Hill şirketinin de kurucu ortağı olan Patrick O. Brown'ın 2011 yılında kurduğu bir girişim. Amacı etin tamamen bitkisel kaynaklı bir muadilini geliştirmek. Çıkış noktası, etrafta etsiz çok sayıda burger olmasına rağmen bunların et yemeye düşkün kişilere hitap etmemesi.
Gıdayı üretmek yerine hazır bir şekilde tüketen birçoğumuz için bu, pek ilginç olmasa da girişim öncelikle dikkati üretim sürecine çekmesiyle önemli bir misyon üstleniyor. Et ve diğer hayvansal ürünlerin hızlı tüketim bandına girmesiyle birlikte insanın hayvanlara ettiği eziyet göz ardı edilemez boyutlara geldi. Diğer taraftan hayvansal besinleri bu hızla tüketmemizin ekosisteme ciddi zarar verdigi yönünde görüşler var. Artık avcı-toplayıcı atalarımızdan epey uzaklaştığımızı da göz önüne alıp, yaklaşık iki yıl önce eti hayatımdan çıkarma sorumluluğunu daha fazla ertelememe kararı almıştım.
Şunu da not etmem gerekiyor, ben oldum olası ete düşkün biri olmadım ama eti çok sevmesine rağmen sorumluluk duygusuyla et yemeyi bırakan çok sayıda vegan/vejetaryen tanıdım. Impossible Burger, sadece etçillere değil bu kişilere de hitap etmesiyle önemli bir boşluğu dolduruyor. Ve elbette bunlar bugun beni Impossible Burger denemeye ikna eden başlica teorilerdi. Zira Impossible Burger, henuz sınırlı sayıda ancak sıradan hamburger zincirlerinde bulunabiliyor.
Eger özellikle arayıp bulmadıysaniz Impossible Burger, diğer burgerlerle birlikte menüde bir alternatif olarak karşınıza çıkacak kadar iddialı. Eğer ne olduğundan habersiz bir şekilde menüye bakıyorsaniz muhtemelen listedeki en pahalı burger olarak dikkatinizi çekiyor. Ortalama burgerlardan birkaç dolar daha pahalı olması, aldığı yatırımlardan da anlaşılacağı üzere, üretiminin epey pahalı olmasından kaynaklanıyor. Ancak fiyata bakıp merakla içeriğini garsona sormanız da mümkün.
Et "disrupt" edilebilir mi?
Impossible Burger görüntüsüyle epey ikna edici. Ne olduğunu bilmiyorsanız masanıza gelen burgeri diğer hamburgerlerden ayırmanız imkansız. Ağirlik ve doygunluğuyla birlikte ilk lokmadan önce tabağınıza damlayan birkaç damla yağ eski usul deneyimi aratmıyor. Ve evet lezzeti de oldukça iddialı. Dokusuyla tamamen et hissi veren burgerin etsiz oldugunu sadece ben değil, klasik burger yiyen arkadaşlarım dahil kimse söyleyemiyor. Dikkatle yediğinizde etsiz etin liflerinin tipik ete göre daha az güçlü olduğunu hissetmeniz muhtemel ama buradan yola çıkıp yediğinizin et olmadığını söylemeniz için sanırım Vedat Milor olmanız gerekiyor. Öyle ki benim icin fazlaca et tadı veren burger fazla da doyurucuydu. Porsiyonu bitiremedim ama masadan epey tok kalktım.
Impossible Burger'in bu başarısını uzun bir Ar-Ge süreci sağlıyor. Tüm bitkisel yağları deneyen Impossible Foods, burgerin ıslak kıvamını hindistan cevizi yağıyla sağlıyor. Izgarada eriyen bu yağ, burgeri kurutmuyor ve ilk lokmada tabağınıza damlıyor. Toplam 220 kalorilik Impossible Burger'da doymuş yağ 11 gram civarında ancak kolesterol oranı 0. Tipik bir burger 283 kalori; 6.7 gram doymus yağ içeriyor ancak kolesterol oran 100 mg. Etsiz et işlenmiş bir gıda olsa da kırmızı et gibi kansere neden olduğu bilinen bir gıdaya göre daha sağlıklı olduğu kabul ediliyor.
Impossible Burger bu haliyle midesi kadar zihnini de tatmin etmek isteyenler için iyi bir alternatif. Etin yanında konumlandırılarak genel kitleye ulaşmaya çalışması agresif ancak anlaşılabilir bir strateji. Ancak Impossible Foods'un en önemli handikapı henüz zamanının ilerisinde olması. Zira hamburger yemeye gelen müşterilerin onemli bir çoğunluğu hamburger yiyerek masadan kalkıyor ve etsiz ete neden daha fazla para ödemesi gerektiğini anlamıyor. San Francisco için bile niş sayılabilecek bir ürünün etin yerini alması için zaman gerekiyor. Zira ürün fazlaca abarttığımız etten daha iyi olmasına rağmen, tüketimi köklu bir algı değişimi gerektiriyor. Et tüketiminin diğer bütün alışkanlıklarımız gibi sadece etle değil tüketimimizle ilgili bir sorun olduğunu da belirtmek gerekiyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap