Geçen ay sonuna doğru yurtdışında kapanan 26 girişimden ve kapanma nedenlerinden bahsetmiştik ve akabinde Türkiye'de kepenk indiren girişimlerin kapanma nedenlerini bir anket üzerinden soruşturmak istedik. Bu yazıda da nihayet anketimizin sonuçlarını açıklıyoruz.
Kısa bir açıklama yapmam gerekirse iki hafta gibi bir sürede anketimize yanıt veren girişimci sayısı 42 oldu ancak anlamlı yanıtları değerlendirmeye alarak bu sayıyı 34'e indirdim. Anketimizi yanıtlayanlardan biri internet sektörü dışındaki girişiminden bahsederken, bir kişi birden fazla girişiminde başarısız olduğunu, bir kişi ise girişimi henüz kapanmamış olsa da kapanacağından emin olduğunu itiraf etti.
Girişimlerin yüzde 14'ü yatırım aldığı halde kapandı
Anketimize katılan 34 girişimcinin yüzde 14'ü yani 5 girişim, yatırım aldığı halde kapandığını söylüyor. Bu girişimlerin üçü yatırım almalarına rağmen finansal kaynak yetersizliğini yaşadıklarını söylerken, diğer iki girişimin gösterdiği ortak kapanma nedeni kurucu ortaklar arasındaki anlaşmazlık veya ayrılık. Yine bu iki girişimden biri pazar büyüklüğünün sandıklarından küçük olduğunu, diğeriyse teknik/ürün sorunlarının çözülemediğini kapanmalarına sebep olarak gösteriyor. Yatırım almasına rağmen finansal kaynak yetersizliğinden dem vuran girişimcilerden biri yatırımcılarla anlaşmazlık yaşadıklarını, diğeriyse büyük bir oyuncunun pazara girip dengeleri değiştirdiğini söylüyor. Kısacası yatırım almak başarılı olmak için tek başına yeterli olmuyor.
Webrazzi'de tanıtılan girişimler daha mı başarılı?
Ankette incelediğim 34 girişimden sadece yüzde 18'inin (6 girişim) Webrazzi'de tanıtılmış olması gibi dikkat çekici. (Hem yatırım alan hem de Webrazzi'de tanıtılan girişim sayısı ise sadece 2.) Bu sonuç Webrazzi'de paylaştığımız girişimlerin yoluna devam etmekte daha başarılı olduğunu düşündürüyor fakat bunun mutlak bir sonuç olmadığını da söylemem gerek. Geçmiş yıllara nazaran Webrazzi'de tanıttığımız girişimlerin ayaklarını yere sağlam basan girişimlerden seçmeye çalışıyoruz ancak tanıttığımız bir çok girişimin kapandığını da biliyoruz.
Girişimlerin yüzde 35'i ilk yıl içinde kapanmış
Yine yanıtlar içinde kapanan girişimlerin yüzde 35'inin ilk yıl içinde kapandığını görüyoruz. 1-2 yıl arasında yaşayan girişimlerin oranı yüzde 29,5 ve bu durum kapanan girişimler için ilk 2 yılın oldukça kritik olduğunu gösteriyor. Zira bizim tablomuza göre kapanan girişimlerin yüzde 65'i ilk 2 yıl içinde kapanıyor. Üç yıldan fazla yaşamayı başarmasına rağmen kapanan girişimlerin oranıysa yaklaşık yüzde 12'de kalıyor ve muhtemelen 5 yılı atlatan girişimlerin büyük çoğunluğu yaşamak için gerekli direnci kazanmış oluyor.
Her iki girişimden biri finansal kaynak yetersizliğinden şikayetçi
Ankete katılan girişimcilerimizin arasında sadece finansal kaynak yetersizliğini kapanma sebebi olarak gösterenlerin oranı yüzde 23,5. Çoklu yanıtları kabul ettiğimiz bu bölümde finansal kaynak yetersizliğini kapanma sebepleri arasında gösterenlerin oranıysa yüzde 45'i buluyor. En çok işaretlenen kapanma sebeplerinin ikincisiyse kurucu ortaklar arasındaki anlaşmazlık veya ayrılık. Katılımcıların yüzde 10'u bu durumdan şikayet ederken, büyük bir oyuncunun pazara girip dengeleri değiştirmesi ve teknik/ürün sorunlarının çözülememesi yüzde 8,3 pay alıyor. Yatırımcılarla anlaşamamazlık ise yüzde 5'te kalıyor.
Girişimlerin kapanmasının arkasındaki gerçekler
Girişimcilerden kapanma nedeni olarak yukarıdaki hazır yanıtlardan birini seçmelerini istedik ama kendi açıklamalarını paylaşmalarına da izin verdik ve bu bölümde daha kapsamlı bilgiler aldık. Dolayısıyla "Girişiminizin kapanma nedenini kısaca açıklar mısınız?" sorusuna verilen yanıtları genel olarak sıralamakta fayda görüyorum;
- Manevi destek eksikliği
- Kurucu ortakların tam zamanlı girişim dışında işleri olması
- Ürünü pivot etmeyi başaramamak
- Ürün/pazar uyumunu sağlayamamak
- Girişime/şirkete duyulan güvensizlik (17 yaşındaki girişimciler henüz şirketleşemediği için müşterilerine gerekli güveni sağlayamamış)
- Ar-Ge çalışmaları sırasında yapılan harcamaların geri dönüşlerinin zayıf olması
- Satışların sürekli olmaması (dönemsel işlerin hassas noktası)
- Başlangıçtaki gereksiz maliyetler: "Küçük ve sık adımlar atarak pazar uyumunu kanıtlamadan önce melek yatırım alıp, büyük bir ekip ile yola başladık."
- Müşteri merkezli olmayan ürün geliştirme (Müşteri ihtiyaçları göz önüne alınmadan çok fazla teknik geliştirme yapılması.)
- Ölçeklenebilirlik sorunu: Hedeflediğimiz pazarda satış yapabileceğimiz firma sayısının 30-40'i geçmemesi.
- Tedarikçi firmaların lojistik altyapılarının kötü olması: "10 siparişten 5'ini iptal ediyor duruma gelmiştik" (Dolayısıyla)
- Siyasi-ekonomik dengelerin olumsuz şekilde değişmesi
- Pazara çok erken adım atmış olmak
- Ekipteki yetkinliklerin sınırlı olması ve ekipteki bireylerin hedeflerinin birbirinden farklılaşması
- Devlet teşviklerinin zamanında ödenmemesi: "İki ay içerisinde alırsınız denilen destek 6 aydır ödenmedi. Hata birazda bizde. Buna güvenip yola çıktık."
- Piyasada çok güçlü rakiplerin olması
- SEO'ya ve alan adına önem vermemek: "Türkçe karakterli alan adı alarak ucuza kaçtık."
- Ortaklar tarafından aldatılmak
- Uzun ödeme vadelerine girmek
- Ana şirketin dağıtıcısı olan markanın Türkiye pazarından çıkış yapması ve karlılığın yok olması
- Yazılımcı/mühendis eksikliği (Bu da finansal kaynak eksikliğine bağlanıyor çünkü girişimcimiz kaynak bulamadığı için işe alım yapamamış)
- Dikey girişim yapmanın zorlukları
Başarısızlık nasıl arkadaş ve aile içinde karşılanıyor?
Türkiye'de özellikle internet odaklı girişimcilikte başarısızlığın ders çıkarılan bir tecrübe olarak görülmesi gerektiğini zaman zaman dile getiriyoruz. Kültürel ve sosyo-ekonomik farklılıkları tamamen göz ardı edip Silikon Vadisi pratiğini uygulamak biraz hayalcilik olur ama bakış açımızı değiştirmemiz gerektiği de göz ardı etmememiz gerekiyor. Anketimizin son sorusu da bu konuya dairdi ve başarısız olan girişimcilerimizin aldıkları tepkileri sormuştuk. Yanıtları genellemek maalesef çok kolay çünkü herkesin ailesine ve çevresine göre değişen tepkiler aldığını görüyoruz. Neticede bu yanıtları 3 başlık altında toplabilirim ve bunların sonuncusuna dikkatinizi çekmek isterim;
- "Sabit maaşlı/sigortalı bir işe gir" diyenler (Genellikle anne ve aile efradı) / Bu noktada Biz Stone'un bile annesinden benzer bir tepki aldığını hatırlatmak isterim.
- "Ben demiştim" diyenler (Çoğunlukla arkadaşlar içindeki bu kişiler arasında başarılı olmanızı istemeyenler de olabilir.)
- Ümit verenler, destek olanlar (Yakın arkadaş çevresi ve girişimciliğe sıcak bakan aileler bu tepkiyi veriyor.) 'Girişim başarısında diğer girişimcilerle takılmak, yatırım almaktan daha etkili' başlıklı yazımıza göz atmanızı isterim.
Ankete dair görüşlerinizi yorum bölümünde paylaşabilir, merak ettiğiniz yeni araştırma konularını bizimle paylaşabilirsiniz.
Görsel Kaynak: Depositphotos