Nesnelerin interneti denildiğind akıllara hemen teknolojik cihazlar geliyor ama kimse herhangi bir elektronik aksamı bulunmayan şeyleri düşünmüyor. Mesela giysilerinizi.
Evet, artık giysilerimiz de nesnelerin interneti furyasından nasibini alıyor. Birmingham City University araştırmacıları geliştirdikleri yıkanabilir ve tamamen temassız olarak çalışan RFID (Radio frequency identification) cihazı sayesinde kıyafetlerimizin artık daha bağlantılı hale gelmesini sağlamayı başardılar. RFID sayesinde giysilerinizin bulunduğu gardırobunuz durumu gözden geçirerek kullanmayı bıraktığınız kıyafetlerinizi geri-dönüşüm için kullanabilir.
Sistemin nasıl çalışacağını şöyle bir örnek ile açıklamaya çalışalım. Her kıyafetinize yıkanabilir bir RFID etiketi yapıştırıyorsunuz ve odanızın kapısına veya gardırobunuza bir okuyucu yerleştiriyorsunuz. Bu cihaz sizin her kıyafeti ne sıklıkla giydiğinizi kayıt altına alıyor ve belirli aralıklarla giymediğiniz kıyafetlerinize ilişkin size uyarı veriyor ve tweet atıyor. Bir süre sonra otomatik olarak da hayır kurumu ile iletişime geçiyor ve bu kullanmadığınız kıyafetleriniz oraya bağışlanıyor. Tüm sistem baştan sona otomatik bir şekilde ilerliyor.
Hepinizin "gerçekten hiç giymediğim kıyafetlerim var" dediğinizi duyar gibiyim. Sinir bozucu derecede agresif bir girişim gibi görünse de amaç insanların gereksiz moda tüketiminin önüne geçmek. Tekstil sektöründe ürünü üretmek, ağartmak, boya ve daha bir çok farklı alanda çok ciddi enerji ve ham medde tüketimi yapılıyor ve çoğu boşa gidiyor. Buna ek olarak çok sağlıksız ve zor şartlar altında çalışan insanlar gelir dağılımından adaletli bir şekilde paylarını alamıyorlar. Tüm bunların önüne geçmek için böyle agresif bir yöntemin hayata geçirilmesi oldukça makul.
İngiltere vatandaşlarının dolaplarında yaklaşık 30 milyar sterlin değerinde kullanılmamış kıyafet durduğu tahmin ediliyor. Amerika için de durumun çok farklı olduğunu söyleyemeyiz.
Konuşan gardırop projesinin insanları giyim alışkanlıklarını yeniden düşünmeye teşvik edeceğini umduğunu belirten Birmingham City Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mark Brill endüstri içerisinde de bu durumun bir farkındalık yaratabileceğini umduğunu belirtiyor. Artık çok fazla kıyafete sahip olma fikrinden sıyrılmamız gerekiyor. Kıyafetlere ihtiyacımız olduğu kadar sahip olmalı ve fazlasını almaktan kaçınmalıyız yoksa bir süre sonra eşyalarımız bize hükmetmeye başlar.
Teknolojik anlamda bu proje geliştikçe bir çok alternatif şey çıkacaktır. Hangi kıyafetin ne şartlarda ne kadara üretildiği, satın alan kişiye kaça mal olduğu gibi bilgilerle bu farkındalık zenginleştirilebilir ve bağış gibi bir şeye sıcak bakılmazsa bir çok farklı platforma entegre edilecek servislerle online satışa da sunulabilir bu kıyafetler. Böylece kullanmadığınız kıyafetlerinizden para bile kazanabilirsiniz.
Teknolojik gelişmelerin böyle yararlı ve farkındalık sağlayan işlerde kullanılması gerçekten çok değerli. Gelişen teknolojinin bu tarz projelerde daha fazla kullanılmasını umuyorum. Ne de olsa artık her şey daha erişilebilir ve daha bağlantılı.