PwC'nin giyilebilir teknolojiler ile ilgili yaptığı araştırmaya göre 2020 yılına kadar çalışma ortamlarında 75 milyon giyilebilir cihaz kullanılıyor olacak. 2018 yılına kadar ise 2 milyondan fazla çalışanın giyilebilir teknoloji ürünlerini kullanacağını öngörüyor. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda "giyilebilir teknolojiler ile gelecek nasıl olacak sorusunun cevabı olarak aşağıdaki infografiği paylaşabiliriz.
Giyilebilir teknolojilerin geleceğin iş ortamları için de birden fazla önemli katkı sağlaması bekleniyor. Bunların en önemlileri şunlar:
- Verimliliği artırmak
- İş kazalarının önüne geçmem ve minimuma indirmek
- Maliyetleri/giderleri azaltmak
- Kabiliyetleri artırarak iş yerlerini geliştirmek
Bu maddelere çok daha fazla şey eklenebilir ama ilk adımda yeni teknolojik gelişmeler bu adımları çok daha ileriye taşıyacak diyebiliriz. Örneğin; giyilebilir teknolojilere sahip bir çalışan, özellikle ağır bir işte çalışıyorsa kendi sağlığını bu cihazlar aracılığıyla kontrol altında tutabilir, dalgınlık oranını azaltır ve bu sayede de şirketin sağlık giderlerini azaltmış olur. Tabi aynı zamanda kendi sağlığını da korumuş olur.
Giyilebilir teknolojilerin verimli kullanıldığı şirketlerde çalışanlar merkez ofisleri ile ve diğer çalışma arkadaşlarıyla da bağlantılı durumdadır. Yine acil yardım gerektiren durumlar müdahaleler en hızlı şekilde gerçekleşerek olası kötü durumların önüne geçilebilir. Çalışanlar birbiriyle bağlantılı olduğu için bir kişi iş arkadaşından, çalıştığı iş konusunda çok daha hızlı bilgi alabilir ve bu da verimliliği artırmak açısından oldukça önemlidir.
Biraz daha ileri gidelim. Müşteri temsilcilerinin her gün önemli müşterileri ziyaret ettiği ve verimli görüşmeler gerçekleştirdiği bir iş alanındasınız. Şirketiniz, tüm çalışanlarına Apple Watch dağıttı ve onların uyku düzenlerini ve verimliliklerini takip etmeye başladı. Buğra çok önemli bir görüşme öncesinde diğer günlere göre daha kötü bir gece geçirmiş ve uyku düzeni bozulmuş ise görüşmenin verimli geçmesi için onun yerine bir başkasını gönderebilir, Buğra'nın öğlene kadar kendini daha iyi hissetmesi sağlanır ve sonraki görüşmeye onu gönderebilirsiniz. Tabi ki bu süreci kontrol eden ve atamaları yapan akıllı bir yazılımınız olduğunu hayal ediyoruz. Nasıl? Hem çalışan mutluluğu hem de şirket verimliliği bir anda yükselmiş olmaz mı?
Şirketler şimdiden çalışanlarının iş ortamındaki güvenliğini sağlamak için giyilebilir teknolojilerden yararlanmaya başlamış durumda. Özellikle ağır yaralanma veya ölüm ile sonuçlanabilecek kazaların olma ihtimali, bir çok şirketi bu yola yönlendirecek. Ağır yaralanmalara neden olabilecek kazaları önlemek için sensörler ve gelişmiş algoritmalar kullanırlar. Örneğin ağır bir malzemenin inip çıktığı veya yer değiştirdiği bir yerde giyilebilir teknolojileri kullanan çalışanlar gerçek zamanlı olarak uyarılır ve hem dikkatlerini toplamaları sağlanır hem de erken uyarı sayesinde acil durumlarda bu ağır malzemelerin üzerine düşmesi önlenebilir.
Kişisel Bilgi Güvenliği ve Gizlilik
Şirketler hem verimliliği artırmak hem de güvenlik konularından ötürü çalışma ortamlarında giyilebilir teknolojileri kullanacak ve hatta çalışanlarının iş dışındaki hayatlarını bile takip etmek isteyecek ve hatta edecek. Durum böyle olunca hukuki problemler de mutlaka olacak. Çalışanların artan performansları için primler veya terfiler verilirken sorun yok ama diğer çalışanlar yani performans artışı göstermeyen (stabil çalışan) kişiler için negatif yaptırımlar olursa bu olay artık ayırımcılığa doğru gideceği için bir çok dava açılacaktır.
İş dışında da özellikle akıllı saatler ve fitnes takip cihazları aracılığıyla çalışanların verilerini depolayan ve bunları kullanan şirketler yine kişisel gizlilik ihlalleri üzerine davalar ile karşılaşabilir. Bu nedenle şirketler her ne kadar giyilebilir teknolojileri yoğun bir şekilde kullanmaya başlasa da hukuki konularda ciddi düzenlemeler yapmak zorunda kalacak. Bu da işin ayrı bir boyutu.
Sonuç ne olursa olsun dijital sanayi devrimi ile beraber kaçınılmaz bir gelecek bizi bekliyor. Burada büyük şirketleri bekleyen en önemli soru şu; Ayak uyduracak mısınız? Direnecek misiniz?