Ağır geçen kriz yıllarından sonra Avrupa ekonomisi en azından teknoloji ve internet girişimciliği cephesinde halinden memnun ve umutlu görünüyor. Önceki hafta medya destekçisi olarak katıldığımız Slush 2015 konferansında özellikle 2014 ve 2015’ten teknoloji ekosisteminde önemli eşiklerin aşıldığı yıllar olarak söz ediliyordu.
Finlandiya Hükümeti (Tekes aracılığıyla) ve İskandinavya’nın belli başlı yatırım kuruluşlarının güç birliğiyle düzenlenen konferans yerelde başlayıp hızla küreselleşen devasa bir etkinlik ve Avrupa'daki girişim ekosistemine ait önemli bir vitrin aynı zamanda. Ona paralel hazırlanan ve sektöre ilişkin önemli öngörülerin yer aldığı rapordan bazı bilgileri paylaşmak istiyorum burada.
Slush&Atomico araştırması, Avrupa'da faal 800 seri girişimci ve yatırımcıya gönderilen soru ve formlardan derlenen bilgilere dayanıyor ve son beş yılda kıtada gelinen noktayı karşılaştırmalı olarak açıklamaya çalışıyor. Bazı temel verileri paylaşayım önce. Avrupa’da teknoloji girişimlerine VC’lerce yapılan yatırımların toplamı 2015’te 10 milyar doları geçmiş durumda. Aktif melek yatırımcı nüfusu bu yıl Avrupa’da 5 bini bulurken yelpazenin öbür ucunda, unicorn’lar kulübünde, değerlemesi 1 milyar doları geçen yazılım firmalar arasına bu yıl 10 şirketin daha eklendiğini ve toplam sayının 35’e yükseldiğini görüyoruz.
Toplam nüfusu 506 milyonu geçen Avrupa’da bu yıl internet abone sayısı 400 milyona ulaştı. 222 milyon akıllı telefon kullanıcısının bulunduğu kıta toplam 18 trilyon dolar GSYH yaratıyor. Genel istatistiklerin ötesinde, Rusya ve Türkiye’yi de içine alan geniş Avrupa bölgesinde girişimciliğin kültürel açıdan kabulü ve buna ayrılan başlangıç sermayesi hacmi de artıyor.
Araştırmaya katılan kurucu ve yatırımcıların büyük bölümü, girişimciliğin beş yıl öncesine kıyasla bugün kültürel ve toplumsal açıdan "çok daha kabul edilebilir" bir kariyer seçimi olduğu kanısında. Aşağıdaki grafiklerde de görüleceği üzere Avrupa'daki girişimciler başarısızlıktan beş yıl öncesine göre çok daha az korkuyor!
Avrupalı kurucu ve yatırımcıların önemli oranda hemfikir olduğu konulardan biri de bugün girişimcilerin çok daha kolay yatırım bulabilmeleri. Ankete katılanların yüzde 38'i Avrupa'da girişim sermayesi bulma ihtimalinin beş yıl öncesine göre değişmediği veya daha kötüleştiği kanısındayken, yüzde 62'si yatırım bulma şansının çok daha arttığını söylüyor. Peki başlangıç sermayesinde durum ne? Bir alttaki grafikte de göreceğiniz üzere son beş yılda tohum yatırımların sayısında etkileyici bir artış göze çarpıyor. Ancak yatırım tutarlarına bakıldığında aslan payının yine seri B ve daha ileri aşama yatırımlara gittiği görülüyor.
Peki neden?
Avrupalı girişimcilerin avantajlardan biri aslında coğrafi nitelikli; Avrupa, çok sayıda dil ve kültürün ve yüzlerce küçük yerel pazarın bulunduğu, oldukça parçalı bir bölge. Bu da Avrupalı bir girişimcinin daha ilk günden küresel düşünerek işe koyulmasına neden oluyor ve bu anlayış son beş yılda Avrupa girişim ekosisteminime egemen olmuş durumda. Değerlemesi 1 milyar doları geçen Avrupa kökenli teknoloji girişimlerinin sayısı 2011'e kadar sadece 2 iken, izleyen 5 yılda 35'e yükseldiğini görüyoruz.
Bugün Finlandiya’da hiç kimse yerel pazarı düşünerek internet şirketi kurmuyor çünkü toplam nüfusu 5.5 milyon olan ufacık bir pazar. Dolayısıyla daha ilk dakikadan itibaren küresel düşünmek Finlandiya ve diğer İskandinav ve Baltık ülkelerindeki girişimciler için tabiatın gereği.
PISA sıralamalarında sürekli Avrupa birincisi olan Finlandiya'nın eğitim sistemi, küresel vizyonları hayata geçirme potansiyeli yüksek nesiller yetiştiriyor. Bugün Finlandiya'da yaşayan 5.5 milyon kişinin 160 bini mühendis. Slush vesilesiyle tanışma şansı bulduğum Tekes Yönetici Direktörü Jukka Häyrynen, dünyanın belki de en verimli eğitim sistemine sahip olduklarını, gençlerin dayanışma ve iş bitiricilik nitelikleriyle orta öğretimi tamamladıklarını söylüyor. "Bugün Finlandiya'da istediğiniz zaman Cumhurbaşkanı'na bile ulaşabilirsiniz" diyen Häyrynen, küresel düşünen Finlandiyalı girişimlerin başarısında aralarındaki sıkı dayanışmanın büyük pay sahibi olduğunu vurguluyor.
Finlandiya'da her yıl 600'e yakın girişime sıfır faizle parasal destek sağlayan devlet kuruluşu Tekes İnovasyon Ajansı'nın başkanına göre dayanışma dışında bir diğer etken de hemen herkesin üstlenilen işi bitirmeye odaklı olması ve bu sayede oluşan serbest ve yaratıcı çalışma ortamı.
Helsinki'deki merkez ofislerini ziyaretimde tanıştığım Supercell kurucularından ve CEO Ilkka Paananen, bugün Avrupa’da bugün küresel çapta bir teknoloji girişimi kurmanın 6-7 yıl öncesine göre çok daha kolay olduğu kanısında. Bugün dersler alınabilecek, küresel başarılara imza atmış rol modellerinin sayısının daha fazla olduğunu söyleyen Paananen, Tekes'in de büyük katkısıyla, yatırım bulmanın son 5 yıldır daha kolaylaştığını belirtiyor. Elbette bulut bilişim gibi teknolojik gelişmeler sayesinde operasyonlar kurma ve yönetmenin, mesela uygulama mağazaları yoluyla küresel dağıtıma hızla çıkmanın kolaylaşması da bugünkü durumda pay sahibi.
"Önümüzdeki 10 yıllık süreçte Avrupa’dan çıkmış başarılı girişim sayısı çok daha fazla olacak. Hatta insanların artık Avrupa teknoloji sektörünün gelişmesiyle ilgili kaygıları unutacağını, teknoloji dünyasındaki yerini sorgulamayacağını, sürekli teknolojik gelişimin bir norm halline geleceğini düşünüyorum” diyor Paananen. Slush&Atomico araştırmasında yer alan aşağıdaki tablo, teknoloji girişimciliğinde Avrupa'ya egemen olan iyimserliği özetleyen gösterge niteliğinde; "Avrupa'da teknoloji girişimcisi olmak için şimdi tam zamanı" ifadesine katılan girişimci ve yatırımcıların oranı yüzde 80'leri geçmiş durumda. Daha pek çok detayın bulunduğu Slush&Atomico araştırmasını tablonun altında bulabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap