Fikir Atölyesi'nin yaratıcısı Tunç Kılınç, uzunca bir süredir hayata sıfırdan nasıl başlanacağını formüle etmeye çalışıyor. Profesyonel geçmişinde 16 yılını PG'den Nissan'a Komili'den Turkcell'e tanınmış şirketlere adadıktan sonra kurduğu Fikir Atölyesi ile bunu sık sık dile getiren Kılınç, öğrendiği formülleri yeni kitabı 'Sıfır'da, aşina olduğumuz samimi üslubuyla aktarıyor.
Tunç Kılınç, 'Sıfır'da kazandığı unvanlar ve iş hayatında elde ettiği başarılarla ördüğü duvarların oluşturduğu hapishaneden firarını yaşatıyor okura.
Birinci ağızdan anlatılan 'Sıfır'ın ana karakteri bir gün kendisini otomobilini duvara karşı tam gaz sürerken buluyor. Çarptığı duvar yerle bir oluyor, garip bir rahatlama hissediyor. Ölümle yüzleşmesiyle, hep ertelediği 'ömür muhasebesini' öne çekiyor.
Gerisi, bedenini geride bırakıp, özgürce bir gezintiye çıkan ana karakterin, Tunç Kılınç'ın, hayal gücüne kalıyor. Steve (Jobs) ile, kendisinin 'diğer tarafta' tasarladığı iBaraka adlı bir mekanda muhabbeti Türk kahvesine bağlayabiliyor örneğin.
'Sıfır' sizden birinin, size her anıyla tanıdık gelen kişisel yolculuğunu sunan, "kurumsal saçmalıklardan" sıkılmalarıyla meşhur, girişimci ruhların da ilgisini çekebilecek bir kitap.
"Burada, “hatalarıyla bütünlüğü yakalayabilen bir insan” olduğum duygusu hâkim. Hayatıma dair ne varsa bilindiğini, anlaşıldığımı ve en önemlisi yargılanmadığımı hissediyorum. Bu, kendimle barışık olma halimin en zirve noktası. Burada Einstein var; Steve Jobs, Benjamin Button, Andy Warhol var… Yetmez! Anne ve babasına “Sevmek yeter sandınız!” diyen büyüme sancıları içindeki genç var. V for Vendatta var, Fight Club var; Süveyda, Erhan, Bilge var. Ancak daha önemlisi sen varsın, ben varım, hepimiz varız. Hâlâ yetmedi mi? O zaman sevgilin var, kardeşin var, annen baban var. Gören gözlere, duyan kulaklara, dokunan tenlere… Sıfır!" diyor Tunç Kılınç
Sıfır'ı almak isterseniz bağlantıyı takip edebilirsiniz.