LinkedIn'in 380 milyondan fazla kullanıcıyla sahip olduğu küresel erişim, birçokları için bu profesyonel ağda olmayı adeta bir zorunluluk haline getiriyor. Buna karşın ya da belki bunun bir sonucu olarak LinkedIn, kullanıcı memnuniyetini bir öncelik olarak gören bir teknoloji şirketi değil ve böyle bir iddiası da olmadı. Bu, son olarak şirkete 13 milyon dolara mal olan bir hata olarak kayda geçti.
LinkedIn kullanıcısıysanız ve LinkedIn'den çok fazla e-posta aldığınızı düşünüyorsanız size tanıdık gelecek olan vaka, LinkedIn'in yeni bağlantı ekle (Add Connections) özelliğiyle ilgili. LinkedIn'in profesyonel ağına kayıt olma aşamasında, kullanıcıların e-posta hesaplarındaki bağlantılarına, sanki kullanıcı tarafından gönderiliyormuş gibi, otomatikman bağlantı isteği göndermesi California yasalarına göre illegal bulundu. San Jose bölgesel mahkemesi LinkedIn'i Eylül 2011 ve Ekim 2014 dönemini kapsayan bu uygulama için 13 milyon dolar cezaya çarptırdı. Mağdur kullanıcıların başvurularını iletmesi halinde LinkedIn'den yaklaşık 10 dolar tazminat alacağı tahmin ediliyor.
Şirketin kullanıcı tabanını genişletmek için aldatıcı UX kalıpları kullandığı konusuna dikkat çeken vaka, LinkedIn'den soğumak için tek neden değil. Halihazırda kullanıcı tarafından en az sevilen sosyal ağlardan biri olan LinkedIn'den soğumak için onlarca neden daha var:
Ana mobil uygulaması: Özellikle haber akışınızdaki estetik karmaşa konusundaki şikayetlerimizi bir kenara bıraksak bile, LinkedIn mobil uygulamasında tavsiyelere yanıt verememek, Grouplar'da alt kategorileri görememek gibi ciddi sorunlar var.
Mobilde haber akışı temizliği: Haber akışınızı halihazırda kişisel ilgilerini merak etmediğiniz birçok bağlantınızın görmek istemediğiniz paylaşımlarından nasıl arındıracağınız muamma. Facebook bunu "Unfollow" ve Twitter "Mute" seçenekleriyle çözmüştü. LinkedIn'in web'de sunduğu "Bunu görmek istemiyorum" seçeneği ise mobil uygulamasından kullanılabilen bir fonksiyon değil.
Porno sorunu: LinkedIn'in porno içerik sorunu uzunca bir süredir devam ediyor. Aradığınız bir isme ait LinkedIn hesabını Google'dan bulup, sayfaya gittiğinizde sizi oldukça rahatsız edici, bir sayfanın karşılama olasılığı var. Tepesinde +18 işareti bulunması gereken bir profil fotoğrafı ve ağır porno diliyle gelen profillerin yanlarında, LinkedIn benzer profilleri de size göstermekten geri kalmıyor. LinkedIn'in bu sorunu görsel tanıma yazılımlarıyla kolaylıkla çözebileceği ortada ancak bazıları bu içeriğin SEO için amaçlı bir şekilde engellenmediğini savunuyor.
Sahte hesaplar ve dolandırıcılık sorunu: LinkedIn'de sizin adınıza porno sayfa açılmasına çanak tutan bu sorun, bazılarının başının daha ciddi belaya girmesine neden olabiliyor. Zira sahte profilleri kullanan dolandırıcılar, şirketlerin adını kullanarak size iş görüşmesi teklif edebiliyor. Tipik bir dolandırıcılık senaryosunda, yurt dışındaki bir iş görüşmesi için sizden verilen hesaba yüklü miktarda para yatırmanız isteniyor. Paranın size görüşmeye gitmeniz halinde iade edileceğini söyleyen dolandırıcılar bu şekilde özellikle kıdemli yönetici adaylarını "avlıyorlar".
Taciz sorunu: LinkedIn'in geçtiğimiz hafta incelediğimiz sorunu, daha çok kadın kullanıcıları rahatsız ediyor.
Fiyat/kalite dengesizliği: LinkedIn'in Premium teklifleri Türkiye'de bugün aylık 79,99 liradan başlayan fiyatlarla sunuluyor. LinkedIn'in size bunun karşılığında sunduğu en önemli iki hizmet, aylık 5 InMail gönderme ve profilinize kimin baktığını gösterme özelliği. Premium üyelik için bir süre para ödedikten sonra yeterince fayda elde ettiğinizi sorgulamanız işten bile değil.
Mesajlaşma: Yakın zamanda kendi anlık mesajlaşma servisini devreye aldığında, birilerinin LinkedIn'e 2015 yılında olduğumuzu hatırlatması gerektiğini düşündüyseniz yalnız değilsiniz. Günümüzün Slack sonrası kurumsal dünyası için epey geç ve geriden gelen bir servis var şimdi LinkedIn'de.
Yorumları beğenememe: LinkedIn'in beğeni tuşu, yorumları beğenmenize izin vermiyor.
Beğeni ve aktiviteler: LinkedIn'de bir kullanıcının beğenileri, yorumları ya da paylaşımları son aktiviteleri altında, profilinin görünür bir bölümünde gösteriliyor. LinkedIn profilleri kullanıcının CV'leri niteliğinde ve kişisel fikrim aktivitelerin burada yer yer epey ilgisiz göründüğü.
Endorsements: LinkedIn'in size en sık bildirim gönderdiği konulardan biri, başka bir kullanıcının sizin bir becerinizi öne çıkarması yani endorse etmesi. Bunun platformda etkileşimi arttırdığı ortada ancak kullanıcıya somut bir fayda sağlayıp sağlamadığı tartışmalı.
Şirket sayfalarının görünürlüğü: LinkedIn kurumsal şirketler için sayfalar sunmasına karşılık, bu şirketlerin kullanıcı tabanını genişletmesi için oldukça sınırlı sayıda seçenek sunuyor.
Birden fazla profil: Birden fazla e-posta adresi olan kullanıcıların yaşadıkları bu sorun karşısında ikinci profillerini nasıl sileceklerini bilmemeleri en çok şikayet alan konulardan biri.
Yardımın zamanında gelmemesi: Kullanıcıların burada yer verdiğimiz ya da bunların dışında kalan daha yüzlerce sorun için LinkedIn yardım masasına şikayetlerini iletmelerine karşılık, yardım konusunda yavaş davranmakla suçlanan LinkedIn'in ilgili sorunu gerçekten çözen bir geri dönüşle kullanıcılara ulaşması nadir bir deneyim olarak niteleniyor.
LinkedIn, bugün geniş bir ağa sahip olabilir ancak ağı oluşturan bağlantıları tutma konusunda henüz büyük sınavı vermedi. Ağın kırılganlıkları elbette birçokları için yeni fırsatları işaret ediyor olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?