Konuk yazarımız Av. Çiğdem Kurt, yatırım fonu Doğa Girişim‘de girişimcilere hukuki konularda destek olmaktadır.
Uzun zamandır bir hukukçu olarak içinde bulunduğum girişim projelerinin şirketleşmesine ilişkin müzakere süreçlerinde tarafların ve özellikle de ilk kez profesyonel anlamda ticari hayata adım atan girişimcilerin şirket organlarının işlevleri ve bunların şirket yapısı içindeki önemi konusundaki bilgi ve farkındalıklarının artırılmasının müzakere zemininin sağlamlaştırılması ve kısaltılması açısından faydalı olacağına inanıyorum.
Öncelikle, ortada öyle çok da ‘karmaşık’, ‘anlaşılmaz’ ve birçok girişimciden duyduğum tabirle ‘hukuk dili’ bilmeyi gerektiren bir yapı olmadığını, aksine bunun kolayca anlaşılabilecek ve gerek şirket menfaatleri gerekse ortakların şahsi menfaatleri açısından anlaşılması zaruri bir husus olduğunu belirtmek isterim. Artık bir proje olmaktan çıkıp ticarileşen, kendisini oluşturan ortakların şahsından bağımsız, ayrı bir tüzel kişilik haline gelen ‘Şirket’iniz ticari hayatın yeni bir aktörü olarak bu arenada kendi organlarıyla nefes alıp verecek, kararlar alacak ve hareket edecektir.
Peki, şirketinize hareket kabiliyeti veren bu mekanizmalar nasıl işler? Ve en önemlisi, bu hikayenin içinde sizin rolünüz nedir?
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (‘’TTK’’) çerçevesinde anonim şirketlerin iki zorunlu organı vardır. Bunlar; pay sahiplerinin tamamının doğrudan söz sahibi olduğu, oy hakkı kullandığı ‘Genel Kurul’ ve genel kurulun seçimi ile görevlendirilen ve şirketi yönetim yetkesine sahip olan ‘Yönetim Kurulu’dur.
Bu kısa tanımdan da anlaşıldığı üzere, genel kurulda yer almak sadece şirkette pay sahibi olmakla kazandığınız bir hak olup seçilme, atanma vs. söz konusu değildir. Yönetim kurulu ise sizin ve diğer tüm pay sahiplerinin birlikte belirleyeceği bir yönetim kadrosunu ifade etmektedir. Bunların dışında kanunda zorunlu kılınmamış ancak ihtiyari olarak belirlenebilecek organlar da vardır elbette ama bunlar her şirkette değişiklik gösterebileceğinden bu yazımda sadece anonim şirketlerin zorunlu organları olan genel kurul ve yönetim kurulunun görev ve yetkilerine yer vereceğim.
Şimdi bu iki temel organı biraz daha yakından tanıyalım.
Genel Kurul
Genel kurulu tüm payların temsil edildiği ve tüm pay sahiplerinin yer aldığı, TTK ’da ve şirket ana sözleşmesinde tanımlanan yetkilerle donatılmış bir meclis gibi düşünebiliriz. Bu yetkiler çerçevesinde görüşülecek konular genel kurul toplantı gündemine alınarak, pay sahiplerinin toplanması ile yapılacak genel kurul toplantısında karara bağlanır. Daha önce de belirttiğim gibi genel kurul seçimle oluşan bir organ değildir, her pay sahibi doğal olarak genel kurula katılma ve oy kullanma hakkına sahiptir.
Genel kurul, şirket ana politikasını belirleme ve şirketin genel işleyişine ilişkin birçok konuda karar alabilme yetkisine sahiptir. Bu yetkilerin bazıları TKK ’da münhasıran genel kurula tanınmış olup diğer organlara devri mümkün değildir. Bu yetkiler içinde şirket açısından kanımca ‘hayati kararlar/yetkiler’ olarak nitelendirebileceğimiz ve müzakere sürecinde göz önünde bulundurmanız gerekenlere örnek olarak aşağıdakileri sayabiliriz;
- Esas sözleşmenin değiştirilmesi (esas sermayenin artırılması, eksiltilmesi, şirketin faaliyet alanının değiştirilmesi vb. işlemler),
- Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, azli, ibrası, görev sürelerinin ve ücret, prim gibi haklarının belirlenmesi,
- Yıllık kâr üzerinde tasarrufa ilişkin kararların alınması,
- Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı
Genel kurul, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin toplanması ve toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu karar alır. (TTKmd.418). Bu nisaplar esas sözleşme ile ağırlaştırılabilir, ancak hafifletilemez. Pay sahiplerinin menfaatlerini ve şirketteki diğer haklarını doğrudan etkilemesi sebebiyle en önemli esas sözleşme değişiklikleri arasında sayabileceğimiz sermaye artırımı, kar üzerinde tasarruf gibi kararlar için daha ağır toplantı ve karar nisaplarının öngörülmesi uygulamada sıklıkla rastladığımız bir durumdur.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta; genel kurul toplantı ve karar nisapları hesaplanırken sanıldığının aksine pay sahiplerinin sahip oldukları pay sayı değil, sahip oldukları payların toplam nominal değerinin şirketin esas sermayesine oranının dikkate alındığıdır. Basit bir örnekle somutlaştıracak olursak; 50 bin TL esas sermayeli bir şirkette nominal değeri 1 TL olan 1 adet payın genel kuruldaki oy hakkı 1/50.000 olurken, aynı şirkette nominal değeri 2 TL olan 1 adet payın genel kurulda oy hakkı 2/50.0000 olacaktır.
Yönetim Kurulu
Yönetim kurulu anonim şirketlerin idare organıdır ve genel kurul tarafından seçilir. Yeni TTK ’ya göre yönetim kurulu üyelerin pay sahibi olma zorunluluğu kaldırılmıştır. Bu zorunluluğun kalkması şirketin daha profesyonel bir kadro tarafından yönetilmesine imkan tanımaktadır. Zira bir çok yatırımcı, yatırım yaptığı her bir şirketin yönetim kadrosunda bizzat görev almak yerine şirketin iştigal alanına hakim, profesyonel yöneticiler atamayı tercih etmektedir. Yönetim kurulu içinde de görev dağılımı yapılarak bilhassa teknik konulardaki yetkilerin belli yönetim kurulu üyelerine özgülenmesi ve hatta yönetim kurulu dışından murahhas müdür atanması da uygulamada oldukça sık başvurulan yollardandır.
Kanun, yönetim kurulu üye sayısı için herhangi bir alt limit öngörmediğinden yönetim kurulu tek bir üyeden dahi oluşabilir. Üyeler en çok üç yıl süreyle seçilirler ancak esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, üç yılın sonunda tekrar seçilmelerine engel yoktur.
Yönetim kurulu, kanun ve esas sözleşmeyle çizilen sınırlar içinde şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.
Bunların başında;
- Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi, yönetim teşkilatının belirlenmesi, muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması,
- Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini sahip bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları,
- Şirketin 3.kişilerle yürüteceği ticari ve hukuki ilişkilerin yönlendirilmesi,
- Genel kurul kararlarının icra edilmesi gelmektedir.
Görüldüğü gibi genel kurul, tüm pay sahiplerinin temsil edildiği ve esas sözleşme değişikliği, yönetim kurulu seçimi, azli, yıllık kâr üzerinde tasarruf gibi daha ziyade şirketin temel işleyişinin ve ana konulardaki şirket politikasının şekillendirildiği bir meclis görevi yaparken yönetim kurulu, kanunla ve esas sözleşmeyle belirlenen bu yetki sınırları içinde şirketin yönetimsel yapısını ve operasyonel konularda rotasını belirleyen daha teknik ve profesyonel bir işleve sahiptir.