Av. Burcu Tuzcu Ersin, Moroğlu Arseven ortaklarındandır bu yazısı Webrazzi'de konuk yazar olarak yayınlanmıştır.
Son yıllarda ülkemizde girişimci/yatırımcı ekosisteminin genişlemesi ve derinleşmesi ile orantılı olarak artan işlem sayısı, pek çok girişimcinin ortalama 7-8 sayfalık "Term Sheet" (TS) olarak adlandırılan müzakere dokümanı ile tanışmasına ön ayak oldu. TS’in Türkçe’de benim bildiğim tam bir karşılığı olmadığı için İngilizce terimi kullanmak durumunda kaldım.
TS en genel anlamıyla herhangi bir ticari anlaşmanın esaslı koşullarının tespiti için hazırlanan belgedir. Bu yazı ve takip edecek seri blog yazıları kapsamında kullanacağımız anlamıyla TS ise yeni bir girişim veya iş fırsatına başlangıç (start-up) veya erken dönemde (early stage) yatırım yapmak isteyen bir girişim sermayesi fonu (VC) tarafından finansman işleminin esaslı koşullarını belirlemek amacıyla hazırlanan ve girişimciye müzakere amacıyla gönderilen doküman olarak ifade edilebilir.
Başlangıç ve erken dönem yatırımı yapan kişi ve kuruluşlar arasında sadece VC'lerin değil, kimi melek yatırımcıların da yatırımlarını TS yardımıyla müzakere ettiklerini gözlemleyebilirsiniz. Bu tür yatırımların kendine has özellikleri sebebiyle TS'in hükümlerinde ve müzakere sürecinde ciddi farklılaşma görüldüğü için bu ve bundan sonra yayınlanacak blog yazılarının kapsamına sadece VC’ler tarafından hazırlanan TS'leri dahil edeceğim.
Peki TS ve içerdiği hükümler ne seviyede bilinerek müzakere ediliyor? Kimileri için belki de ilk soru: "Aslında TS nedir?" Kendi tecrübemden yola çıkarak Türkiye'de yadsınamayacak sayıda girişimciden bu soruyu duyduğumu söyleyebilirim. Bu soruyu hiç duymadığınız, masaya oldukça donanımlı şekilde oturan ve müzakeresini en ince detaylara kadar kendi başına yürüten sayıca çok daha az olan bir grup da var. Bu yazı ve bundan sonra devam etmesini hedeflediğim yazılarda, hem sayıca az olan bu kitleye, hem de daha ilk sorudan itibaren TS ile ilgili kısıtlı bilgisi olan ve Türkçe bir kaynaktan bilgi edinme ihtiyacı içinde olan girişimci kitlesini hedef alıyorum. Zira, bu konuda Türkçe bilgi edinebilecek kaynak çok az ve bilgiye erişim sınırlı olduğunda ister istemez yatırım alma kabiliyeti ve süresi de olumsuz yönde etkileniyor.
Tipik bir başlangıç dönemi veya erken dönem yatırımını kafamızda canlandıralım; başarılı olacağına inandığınız bir iş fırsatı geliştiren ve bunun ilk uygulamasını başlatmış bir girişimcisiniz. Yatırımcılar ile bir araya gelebileceğiniz çeşitli kanalları kullanarak, bazılarıyla görüşme fırsatı buldunuz ve bunlardan biri veya bir kaçı tarafından size sunulan yatırım teklifini değerlendirmek istiyorsunuz. Değerleme, yatırımcının işe sağlayacağı para ve sair ekonomik menfaatler ve karşılığında yatırımcının girişiminizden alacağı pay oranı konusunda anlaşma sağladınız. Artık TS ile karşı karşıya geleceğiniz noktadasınız.
Girişimciler ile yatırımcıların karşı karşıya geldiği ortamda, sözleşme müzakerelerin uzun soluklu olması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Müzakere süreci girişimci ve yatırımcı ile başlar ve girişimci ve yatırımcının avukatları ve diğer danışmanlarının dahiliyeti ile devam eder. Yatırımın temel ekonomik koşullarında anlaşma olsa dahi, bu anlaşmaya eklenen pek çok başka yan unsur olacaktır ki; bu detayların tamamı kimi zaman yüzlerce sayfaya yayılabilecek bir sözleşme seti içinde düzenleme alanı bulur. Sözleşme müzakereleri kimi zaman o kadar uzun soluklu sürer ve eksenini kaybeder ki, tarafların müzakere ettikleri temel esasları hatırlayacak bir referans noktasına ihtiyacı olur. İşte TS bu tür bir referans noktası oluşturması bakımından, yatırımın esaslı koşullarına dair taraflar arasında anlayış birliği sağlanabilmesi amacıyla oluşturulan ve müzakerenin çeşitli safhaların tarafların atıfta bulundukları ve sözleşmelerin hazırlanması ve sonlandırılması için esas aldıkları bir müzakere belgesidir.
Tahmin edilebileceği üzere TS aslen 20. yüzyılın ilk yarısında, Amerika’da ve özellikle girişim sermayesi yatırımlarının yoğun olduğu Silikon Vadisi’nde bugünkü VC’lerin ilk formu olan yatırımcılar tarafından ilk kez kullanılmaya başlanmış ve zaman içinde evrim geçirerek kapsamları bir yatırımın neredeyse tüm temel esaslarını kapsayacak bir hale gelmiştir. TS'de yer alan hükümler yatırımın tamamlanması halinde siz ve şirketinizin imza edeceği pek çok sözleşmenin omurgasıdır.
"Madem bunların daha detaylısı sözleşme olarak karşıma çıkacak niye bu metnin üzerinde tartışıyoruz?" dediğinizi duyar gibiyim. Bunun iki esaslı sebebi var; i) yatırımın ticari koşulları üzerinde bu tür daha kısa bir metin üzerinde tartışmak ve uzlaşmaya varmak daha kolay, anlaşılır ve hızlı, ii) VC bakımından sonunu getiremeyeceği bir yatırımın müzakeresi için özel inceleme (due diligence) yapmak ve sayfalarca sözleşme hazırlatmakla zaman kaybetmek ve danışman maliyetine katlanmak tercih edilmeyecek bir yol.
Bu tür müzakereleri işinin bir parçası olarak sürekli şekilde tekrarlayan yatırım profesyonelleri için bu ihtiyaçlar daha kolaylıkla görünür ve teşhis edilir durumdadır. Bu sebeple TS, VC tarafından kendi yatırımını yapmak arzusunda olduğu koşulları bir araya getirmek suretiyle hazırlanır ve girişimciye iletilir. Aynı yatırıma birden fazla yatırımcı dahil olacak ise, genellikle bütün yatırımcıların üzerinde hem fikir olduğu bir metin size lider yatırımcı tarafından iletilir.
Yatırım süreci uzun süredir hayalini kurduğunuz veya üzerinde yoğun şekilde çalıştığınız girişiminiz ile ilgili esaslı etkilere sahiptir. Konunun tek başına müzakere süreci ile sınırlı olduğu yanılgısına düşmemek gerekir. TS kapsamındaki hükümler sizin yatırımı nasıl alacağınız ve yatırım aldıktan sonra girişiminizi nasıl yöneteceğiniz ve yönlendireceğinize dair çok önemli ipuçları içerir. Nasıl ki her bankadan alacağınız kredinin koşulları aynı olmayacaksa, her VC’den alacağınız yatırımın koşulları da aynı olmayacaktır.
Ama yine de hemen hemen bütün TS’ler kapsamında aşağıda yer verdiğim başlıklar altında düzenlenen hükümleri şu üç ana grup altında toplamak mümkün; i) yatırımın yapılması ve ekonomik arka planı, ii) yatırımın yönetilmesi ve yürütülmesi, ve iii) yatırımdan çıkış.
Yatırımın yapılması ve ekonomik koşulları
- Şirketin yatırım öncesi ve sonrası değerlemesi
- Yatırımcıya verilecek pay adedi ve oranı
- Yatırımın ne zaman ve ne şekilde yapılacağı
- Özel inceleme öncesinde öngörülen yatırım koşulları
- Gizlilik ve münhasırlık
Yatırımın yönetilmesi ve yürütülmesi
- Girişimcinin paya hak kazanış şekline ilişkin koşullar
- Girişimcinin başka işte çalışma ve rekabet yasağı
- Sonra yapılacak yatırımlara karşı mevcut yatırımcının nasıl korunacağı
- Yatırımcının yönetim, denetim, bilgi edinme ve oy hakları
- Kar payına yönelik düzenlemeler
Yatırımdan çıkış
- Pay devir yasakları ve kısıtlamaları
- Tasfiye ve tasfiye benzeri haller ve sonuçları
- Yatırımcının yatırımdan çıkışı
Sizin için şaşırtıcı olabilir ama bu hükümlerin özellikle istisna tutulanlar dışında bağlayıcı nitelik taşımamakta olduğu hemen bütün TS'lerde yer alan açık bir düzenlemedir. Hukuken aslında "bağlayıcılık taşımamakta" şeklinde kesin ifadede bulunmak çok kolay değil. Ancak bu ifadeyi -her bir TS ve olay bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gerekirse de- TS kapsamında yer alan ve açıkça bağlayıcı olduğu düzenlenmemiş olan hükümlerin bir sözleşme niteliği taşımadığı ve sadece tarafların müzakere ettikleri bir sözleşmede olmasını istedikleri hükümler bakımından ortak anlayış ve niyetlerinin beyanı olarak anlayabiliriz. Tabii ki müzakerelere son verilmek istenmesi halinde, her bir hükmün etkisi ve müzakereden çıkmak isteyen tarafın herhangi bir hukuki sorumluluğu olup olmadığının her bir olay bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Bu tür bir kararı avukatınız ile değerlendirmeden karşı taraf ile paylaşmak çok akılcı olmayacaktır.
Peki hiçbir hüküm bağlayıcı nitelik taşımıyor mu? Bugüne kadar gördüğüm bütün TS'lerde en az iki hükmün bağlayıcı şekilde düzenlendiğini söylemeliyim; i) münhasırlık ve ii) gizlilik. Münhasırlık TS'in imzasından sonra, belirli bir süreyle sadece TS imzaladığınız VC ile sözleşme görüşmesi yürütmenizi gerektiren ve yatırım almak veya benzeri sonuçlar doğurabilecek bir başka işlem için başkalarıyla görüşmenizi yasaklayan bir düzenleme. Doğaldır ki, TS'in imzasından sonra VC masada başka bir tarafın olmasını istemez. Keza gizlilik de aslen ilgili VC ile yatırım görüşmeleri yürüttüğünüzü gizli tutmak için getirilen bir yükümlülük. Genellikle VC'lerin kendileri bir gizlilik taahhüdü verdiği sık görülen bir durum değildir. Ancak nadir de olsa VC'lerin de bu yönde tercih kullanmakta olduğunu söyleyebilirim.
Bunları okurken "TS ve hükümlerini benim bilmeme ne gerek var; nasıl olsa avukatım ve konusunda uzman pek çok danışmanım var" diyor olabilirsiniz. Müzakere sırasında avukatınızın ve konusunda uzman diğer danışmanların desteğini almanın ne derece önemli olduğunu ifade etmeye dahi gerek olduğunu düşünmüyorum. Ama hangi avukat ve danışmanlarla çalışırsanız çalışın, geminin rotasına karar veren sizsiniz; siz olmalısınız. Pek çoğunuzun bilebileceği üzere; "Nereye gitmek istediğini bilmiyorsan, vardığın yerin bir önemi yoktur."
Sadece bu kısa yazı kapsamında bile TS'de yer alan hükümlerin ne denli VC yatırımlarına özel nitelikler taşıyabildiğine yönelik örnekler verdiğimi düşünüyorum. Bu hükümlerin büyük çoğunluğu VC'lerin kendi iş yapış biçimleri ve karakteristiklerinden kaynaklanıyor ve hükmün düzenlenmesi ile ilgili olarak VC'nin arka plandaki menfaat ve tercihleri bilinmediği sürece bu hükümleri müzakere etmek veya kendi lehine iyileştirmeler sağlamak çok zor.
Bu hükümlerin büyük çoğunluğunun tamamen metin dışına çıkmasını beklemek genellikle kabul görmeyecek bir tercih. Bu doğrultuda takip eden yazılarda yukarıda bahsettiğim üç ana grup altında yer alan koşullar hakkında daha detaylı bilgi aktarmaya devam edeceğim. Özellikle ilgilendiğiniz bir hüküm veya sormak istediğiniz bir soru olursa bu yazıya yorum olarak yazmanız halinde devam eden yazıları mümkün olduğunca sizlerin soru ve ihtiyaçlarını da dikkate alarak geliştirmek isterim.