MessageMe uygulaması Mart ayının ilk haftasında yayına girdi ve şu anda bir milyonu aşkın üyesi ile hızlı büyümesini sürdürüyor.
Aslında bu hızlı çıkış bizler için de oldukça şaşırtıcıydı. Üstelik gelen toplamda 1.9 milyon dolarlık yatırımla birlikte, MessageMe'nin adını gelecekte çok daha sık duymaya başlayacağımız da aşikardı.
Biz de sizler için MessageMe'nin kurucusu Arjun Sethi ile görüştük ve kendisi ile özel bir röportaj gerçekleştirerek, MessageMe ilgili başka hiçbir yerde okumadığınız bilgiler edindik.
Sami Eyidilli: Biraz kendinizden ve önceki projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Arjun Sethi: Ben ve ekibim internet sektöründe 5 yıldan fazla birlikte çalıştık. Bir önceki projemizde Tapjoy için birlikte çalışıyorduk. Bu projede ben ürüne liderlik ederken, MessageMe'deki kurucu ortağım Justin Rosenthal, mühendisliğin başındaydı. Bizim deneyimimiz veri, dizayn ve dağılıma odaklı. Bunlar da bugün bizi MessageMe'ye getiren özellikler. Biz ayrıca Lolapps adlı sosyal ve mobil oyun üreticisi şirket için de ürünler geliştirme aşamasında birlikte çalıştık. Burada çoğunluk hissesine Nexon'un sahip olduğu Kore merkezli oyun firması 6waves ile birleşmeden önce, 150 milyondan fazla kullanıcı ile ölçeklendirebileceğimiz bir yapı vardı.
Sami: MessageMe fikri ne zaman ve nasıl doğdu? MessageMe ile rakipleri arasındaki fark nedir?
Arjun: MessageMe'nin en temel prensibi, iletişim ve kendini ifade. Biz servisimizi oluştururken, bizi etkileyen Marshall McLuhan'dan bir alıntı vardı; The medium is the message. Bunun bizim için anlamı iletişim ve bireyler. Mesajlaşma deneyimi hisler, duygular ve ifadeler üzerine kuruluyor. Arkadaşlar, iş arkadaşlarınız ya da aileileriniz ile konuşurken bu yazma ve çizme deneyimini mobilleştirmek ve tekrarlanabilir kılmak önemli. Yani tarih boyunca yazma kavramı iletişimin temelinde olmuş ve halkların inançları, duyguları ve felsefelerini aktarmasına yardımcı olmuştur. MessageMe de tam olarak bununla ilgili.
Sami: Çok kısa bir sürede 1 milyon kullanıcıya ulaştınız ve bu çok hızlı oldu. Sırrınız neydi?
Arjun: Burada hiç sırrımız yok. Biz sadece veri, dizayn ve dağılıma odaklandık. Ayrıca pek çok ortağımız ve dünyanın dört bir yanında bulunan sizin gibi sitelerden destek alarak daha çok tanındık. Bu destek için gerçekten teşekkür ediyoruz.
Sami: MessageMe'nin hızlı büyümesi hakkında bir şeyler söylemek ister misin? Bu hızlı büyümeyi gerçekten bekliyor muydunuz?
Arjun: Hayır, biz lansmanının daha ilk haftasında bu kadar büyük bir trafik beklemiyorduk. Ancak bu durum yeni özellikler oluşturmak, servisi hızlı, güvenilir ve etkileyici kılmak için bizi heyecanlandırdı.
Sami: Türkiye'den kullanıcılar ile ilgili sormak istiyorum. Türkiye'den kaç kayıtlı kullanıcınız var? Eğer rakam paylaşabiliyorsnaız, mesajlaşma ve kullanım sıklığı ile ilgili de veriler alabilir miyiz?
Arjun: Şu anda herhangi bir bölge ya da ülkeye yönelik istatistikleri yayınlamadık. Şu anda büyümeye devam ediyoruz. Ancak Türkiye, Avrupa nezdinde çok yüksek kullanım yoğunluğuna sahip. Biz uygulamayı Türkçe'ye çevirme ve Türk kültürüne yerelleştirme anlamında çok zaman harcadık.
Sami: Son olarak, sizce MessageMe bir 'SMS katili' olabilir mi?
Arjun: Biz SMS'in her zaman yerini koruyacağını düşünüyoruz ama MessageMe ona yardımcı olacak. Bunu aynı normal posta ve e-posta arasındaki parellelik gibi düşünebilirsiniz. İletişim her zaman kendini ifade etme ve özgürlük üzerine, biz de şirket olarak bu konulara odaklıyız ve bunu önemsiyoruz.