Konuk yazarımız Phil Libin, Silikon Vadisi'ndeki yazılım şirketi Evernote'un kurucu ortağı ve CEO’sudur. @PLibin
Kendi şirketinizi kurmayın. Size verebileceğin en iyi tavsiye bu.
En azından sizi fazla tanımadan verebileceğim en iyi tavsiye bu. Sizi fazla tanımıyorum, o nedenle sizin de birçok insanla benzer nedenlerden dolayı girişimci olmak istediğinizi tahmin ediyorum. Aynı yanlış nedenlerle...
Kendi işinizi yapmaya girişmek için o kadar çok yanlış neden var ki... En tepedeki üç nedeni sıralayalım:
1) Para kazanmak
Ne şekilde hesapladığınıza bağlı olarak, yeni şirketlerin % 95 ila %99’u batıyor. Başarılı olanlar dahi nadiren kurucularına büyük finansal ödüller getiriyor. Genel anlamda akıllı, yetenekli ve enerjik bir insansanız (ki bu makaleyi okuyorsanız öylesiniz demektir) ve yaşam boyu gelirinizi olabilecek en yüksek düzeye artırmak istiyorsanız, bir şirket kurmak bunu yapmanın en etkisiz yolu. Onun yerine düzenli, iyi maaşlı bir işe girin ve çıkmayın. Bankacı, avukat ya da uzman doktor olun. Yaşadığınız ülkede hangi iş iyi kazanç getiriyorsa o işi yapın. Ya da, daha da iyisi, ailenizden size yüklü bir miras kalsın. En iyi plan herhalde bu.
Kendi şirketinizi kuracaksanız yaşayacağınız en olası durum şu: Üç ila yedi yıl çok yoğun çalışacaksınız, o süre zarfında iki yakanızı bir araya getirecek kadar parayı zar zor kazanacaksınız, sonra ya yorulduğunuz için ya da dünya değiştiği ve iş modeliniz artık sürdürülemez olduğu için şirketi kapatacaksınız. Yıllar boyu kazandığınız hatırı sayılır bir parayı da heba etmiş olacaksınız, üstelik büyük bir şirkette çalışmaya geri dönecek olursanız kariyer terfi basamaklarına yıllarca geriden adım atmış olacaksınız. Bu da olabilecek en kötü senaryodan iyi bir ihtimal.
Elbette kayda değer pek çok istisna var, yok değil! Kendi şirketini kurup tonlarca para kazanan birçok isim var. Bill Gates, Steve Jobs, Hiroshi Mikatani ve, şey, Ronald McDonald (gerçek ismi değil)... Bir sürü zengin girişimci var. Piyangoyu kazanan bir sürü insan da var. Ama kazanamayanların sayısı çok daha fazla. Üstelik girişimci olmak piyango bileti almaktan çok daha zahmetli bir iş.
Girişimci olmak para kazanmanın iyi bir yolu diye düşünüyorsanız, demek ki matematiğiniz kötü. Dipnot: Başarılı bir girişimci olmak için matematiğinizin epey iyi olması lazım, işte şimdiden iki darbe yediniz bile.
2) Güç sahibi olmak
Bir şirket kurmak, CEO olmak, saygı ve otorite kazanmanın iyi bir yolu gibi düşünebilirsiniz. Ne de olsa geleneksel şirketlerin organizasyon şeması belli: En tepeye tünemiş olan CEO’dan aşağıya doğru ilerleyen bir astlar piramidi. Kendi şirketinizi kurunca işler öyle yürümüyor.
Bir start-up şirkette CEO’ysanız, sanki herkes sizin patronunuzmuş gibi hissediyorsunuz. Tüm çalışanlarınız patronunuz. Müşterileriniz, yatırımcılarınız, hatta medya bile patronunuz. Hayatım boyunca Evernote’ta çalıştığım kadar çok kişi için çalışmadım. Şöhret ya da prestij de beklemeyin; çok az istisna hariç bir girişimcinin hayatı son derece mütevazıdır.
3) Daha fazla boş vakit
Kendi programlarını kendileri belirlemek ve daha fazla boş vakte kavuşmak için kendi şirketini kurmak istediğini söyleyenler oldu. Bu konuda çok söz söylemeye gerek yok: Kendi şirketinizin CEO’su olduğunuzda çok esnek bir programınız olması gerekiyor; öyle esnek ki günün istediğiniz herhangi bir yirmi saatinde çalışabilin... Ailenizle daha fazla vakit geçirmek istiyorsanız, girişimcilik yolu izlenecek bir yol değil.
Bu yüzden, girişimci olmak istemenin pek çok yanlış nedeni var. Bence sadece tek bir iyi neden var. Bunun ne olduğunu zaten biliyorsunuz:
Dünyayı Değiştirmek
Dünyayı değiştirmek için girişimci olmanız gerekmiyor! Büyük bir sanatçı, yazar, müzisyen, bilim insanı ya da politikacı olabilirsiniz. Ben bunların hiçbiri olamadım tabii, çünkü yeteneğim yok. Yine de bir etki yaratmak istedim. Küçük çapta da olsa, içinde yaşadığım dünyanın beni fark etmesini istedim. Geriye kalan tek yol girişimci olmaktı, hem de iyi bir girişimci olmaya çalışmaktı.
Girişimci olmayı deneyip denememeniz gerektiğine şu basit deneyi yaparak karar verin: Diyelim ki size, şirketinizi kurduğunuzda %100 garantili neler olup biteceğini şöyle izah ettim: Bir kere on yıl boyunca her gün bu fikir üzerinde çalışmanız gerekecek. Hiç çalışmadığınız kadar çok çalışacaksınız. Fikriniz başarıya ulaşacak! Milyonlarca insan ürününüzü kullanacak ve dünya bu sayede biraz daha iyi bir yer olacak. Ancak bir dizi pürüzden ötürü bu şirketten bir kuruş para kazanamayacaksınız. On yıl sırtınızdan ter damlayarak çalıştıktan sonra bunun karşılığında cebinize tek kuruş girmeyecek. Garanti ediyorum. Hala şirketi kurar mıydınız?
Cevabınız, “tabii ki hayır” ise tebrikler! Aklı başında, makul bir insansınız demektir; işinize devam edip, başarılı olup girişimcilik yoluna hiç girmemenizi tavsiye ederim.
Cevabınız “evet”se...
Cevabınız “evet”se önünüzde epey zorlu bir yol var demektir. Kötü haber, başarısız olacağınız neredeyse kesin. İyi haber, başarısız olmak sizi korkutmuyorsa ve doğru nedenle şirket kurmak istiyorsanız tarihte bundan daha iyi bir zaman olmadı. Bugün girişimciler için geçmişte var olmayan inanılmaz fırsatlar mevcut. Ayrıca başarı şansınızı artırmak için yapabileceğimiz pek çok şey var. Ben bunlardan birkaçını öğrendim ve önümüzdeki birkaç ay içinde bazılarını bu köşede sizlerle paylaşmayı umuyorum. Ayrıca okurlarımdan da birkaç şey öğrenmeyi umuyorum.
Öyleyse, başta sorduğunuz soruya geri dönelim: Ben ve şirketin benim dışımdaki kurucuları işi ilk kurduğumuzda ne yapacağımıza dair bana ne kadar güven duyuyorlardı? Fazla değil. Ama yine de bunu yapmak istediğimizden ne kadar emindik? %100. Biz başarısızlığa hazırdık.
Siz hazır mısınız?