Her yatırım geri dönüş sağlamak için yapılır ama her yatırımın geri dönüşü hesaplanabilir mi? Buna kesin bir şekilde “evet” yanıtını vermek pek mümkün değil. Çünkü bazı zamanlarda yaptığınız yatırımın geri dönüşünü ölçebilmek için ihtiyacınız olan verilere ulaşmanız mümkün olmayabilir.
Son zamanların en çok tartışılan konularından biri de sosyal medya yatırımlarının geri dönüşünün hesaplanmasının mümkün olup olmadığı yönünde. Bu konuda çok fazla deneme yapılıyor ama bir beğeninin değeri veya bir takipçinin size reel olarak ne kazandırabileceğini ölçmeye yönelik çabaların pek de başarılı olduğunu söylemek mümkün değil.
Peki ama geri dönüşü ölçmek isterken acaba yanlış yere bakıyor olabilir miyiz?
Sosyal medya büyük çoğunluk için bir pazarlama aracı. Ölçümlenmek istediğinde ise alışageldiğimiz geleneksel yöntemler bize somut sonuçlar sağlayamıyor. Çünkü elimizdeki somut veriler takipçi sayısı veya etkileşim oranı gibi arzu edilen dönüşümle doğrudan bağlantı kurulması zor değerler.
Aslında kolayca elde edebildiğimiz bu sosyal medya verilerinin çok sayıda ve çok çeşitli olması, günün sonunda elde etmek istediğimiz tek veriye, yani yatırımın geri dönüşüne indirmeyi daha da zorlaştırıyor. Diğer yandan temel olarak finansal bir terim olan yatırımın geri dönüşü, sadece sosyal medya yatırımlarınız özelinde ele alındığında bir anlamda elma ile armudu toplamaya çalışmaya benziyor.
Tüm bunlar da sosyal medya için bu hesabı yapmanın anlamsız olduğu sonucuna varmamıza neden oluyor. Eğer bunu kabul edersek geriye; sosyal medya pazarlamasını marka gücünü ve imajını güçlendiren ama doğrudan geri dönüşü olmayan bir çalışma olarak kabul etmekten başka bir seçenek kalmıyor.
Fakat sosyal medya geleneksel bir iletişim ya da pazarla aracı değil. O yüzden geleneksel yöntemlerin dışına çıkıp daha değişik bir yaklaşım ile konuyu ele almak çok işe yarayabilir. Bu şekilde belki finansal anlamda bir geri dönüş hesabı yapmak söz konusu olmayacak ama en azından sosyal medya için yaptığınız yatırımın ne şekilde işinize yaradığını görmek mümkün olabilir.
Bunun için ilk önce sosyal medya çalışmalarınızı ölçülebilir parçalara, yani kampanyalara bölmenizde fayda var. Bir şeyi ölçebilmek için ilk ihtiyaç duyduğumuz şey bir hedef. Dolayısıyla her kampanyanın ölçülebilir bir hedefi olmalı. Özellikle başlangıçta hedefleri ne kadar dar kapsamlı tutarsanız ölçmesi ve değerlendirmesi o kadar kolay olur. Hedeflerin kapsamları zaman içerisinde genişletilebilir.
İlk hedefler için şunlardan biri seçilebilir; bir formun doldurulmasını sağlamak, kullanıcıların ebülteninize üye olmasını sağlamak, belirli bir ürün veya ürün grubunun satışlarını artırmak, belli bir gün veya günün belli bir saatinde satış sağlamak, sitenizin belli bir sayfasının ziyaret edilmesini sağlamak… Bu örnekleri kendi durumunuza göre çeşitlendirebilirsiniz. Önemli olan sizin için bir değeri olan hedefler seçebilmek.
Bu koşulların her birine dair kampanya öncesinde elinizde bazı veriler olması, kampanyanın etkisini ölçmek açısından önemli. Daha sonra her kampanya özelinde yaptığınız yatırımı ve geri dönüşlerin sizin için net değerini karşılaştırarak bu yatırımlarınızın geri dönüşünü hesaplayabilirsiniz.
Kampanya esnasında sizin kontrolünüzde olan sosyal medya kanallardan kaç kişiye ulaşabildiğinizi de bu hesaba katarsanız, daha sonraki çalışmalarınızda eriştiğiniz kişi sayıları değiştiğinde ne gibi geri dönüşler alabileceğinizi de ön görmek açısından faydalı olabilir.
Sonuç olarak elinizdeki geleneksel anlamda bir yatırım geri dönüşü hesabı olmayacak ama doğru bir strateji ve bu basit yöntem bile bu konudaki çabaların somut olarak ne kadar işe yaradığını görmeniz için işinize yarayabilir.