Bugün Amerika'da bir girişime imza atmak hemen her gencin aklındaki yegane fikir. Milyon dolara varıncaya kadar 6 haneli tohum yatırımlarının yapıldığı ve bir kaç yıllık şirketlere milyar dolarlar biçildiği bir pazar için bunun tersini beklemek de biraz anlamsız olur. Peki herkesin üretim yeteneğine sahip olmadığı ama bir girişime imza atmak istediği bir dünyada, teknik yani yazılımcı bir yetenek olmanız şart mı?
Bu soru çoğu zaman 'iyi bir fikrim var ama uygulayacak yazılım bilgim ve param yok' şeklinde karşımıza çıkıyor. Girişimcilerin teknik anlamda yetkin olması konusunda tutucu kişilerin haklı sebepleri elbette var. Ancak bu bir şart olmadığı gibi, teknik+iş geliştirici bir kurucu ekiple işe başlamanız girişiminizin geleceği için daha iyi olabilir. Tabii eğer ilk adımı atan sizseniz bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor.
Alexey Komissarouk, teknik yetkinliği olmayan ama bir fikrini hayata geçirmek isteyenler için bazı tavsiyelerde bulunuyor. Ben de Komissarouk'un söylediklerine bir takım eklemeler yaparak bu konudaki fikirlerimi paylaşıyorum.
- Az da olsa yazılım bilgisi öğrenin. Böylece yazılımcı ortağınızla aynı dili konuşabilir ve girişiminizin geliştirme sürecini doğru yönlendirme şansınız olur. Codeacademy gibi yeni nesil servislerle bunu kolayca başarabilirsiniz. Eğer bunu yapamaz veya istemezseniz, daha önce hiç teknik bilgisi olmayan bir kurucuyla çalışmış bir yazılımcı arayın.
- Yazılım ekibinize destek olmak için dışardan iş yaptırın. Bu işinizi dışarda yaptırmak anlamına gelmiyor. Sadece geliştiricinizin işini kolaylaştıracak ve ona zaman kazandıracak bir destek bulun. Zira işin ilk safhalarında her zaman 2 yazılımcı ortak, 1 yazılımcı 1 iş geliştirici veya pazarlamacı ortaktan daha hızlı iş yapacaktır.
- En alt seviyede uygulanabilir ürüne (MVP) odaklanın ve basitleştirin. Hem kendi ürününüzü bu prensiple hayata geçirin hem de girişiminize dahil edebileceğiniz küçük ve iyi çalışan ürünleri kullanın. Artık çok hızlı bir dönemdeyiz, Google gibi ne kadar iyi şekilde piyasaya çıkarsam ilk izlenimim o kadar iyi olur deme şansınız pek yok. Bir an önce piyasaya çıkmaya çalışın ama her şeyi yüzünüze bulaştırmamaya da gayret edin. Örneğin bir e-ticaret girişiminde ödeme sisteminde sorun yaşamanız girişimin geleceğini tehlikeye atabilir.
- Mümkün olduğunca iyi bir takım kurmaya çalışın. Yazılımcı okul arkadaşınızla iş yapmak sizin için kolay olabilir ama girişiminizi ne kadar ileri götürebileceğini iyi düşünün. Hem arkadaşlığınızı hem de işinizi kaybedebilirsiniz.
- Çevrenizdeki yazılımcılarla iyi bir iletişim kurun ve onlardan bir şeyler kapmaya çalışın. Günün birinde aynı fikir için doğru zamanda masaya oturabilirsiniz. Aksi takdirde yazılımcı aramaya çıkarasanız ne olduğunu bilmediğiniz bir şeyi almak için pazara çıkmış gibi endişeli olursunuz.
- Bir işin hayata geçirilmesini taslak/ürün geliştirme, yazılım geliştirme ve test aşaması olarak 3 safhaya ayırırsak, yazılımcı ortağınız kendine ait olan orta safhadan sorumlu olacaktır. Siz ilk safhada işe dahil olabileceğiniz gibi son sahfada da ciddi bir iş yüklenebilirsiniz. Zira bir çok ürünün mükemmelliğe yakınlaşmasını başarılı bir test sürecine borçludur.
Umarım bu tavsiyeler yukarıda paylaştığım soruya bir cevap olmuştur. Henüz Türkiye'de techcofounder.com gibi yazılımcı ortak bulma siteleri açılmadı. Dolayısıyla biraz daha çaba göstermeniz gerekecek ama işiniz ne kadar kolay olsa da teknik bir ortakla çalışma konusunda Quora'daki Technical-Co-founders başlığına göz atmanızı öneririm. Daha fazla ikna olmak isterseniz şu ve bu yazı da ilginizi çekebilir.
Sizin de bu konuya olumlu/olumsuz eklemek istedikleriniz veya deneyimleriniz varsa lütfen paylaşmanızı bekliyoruz.