Yapılan araştırmalar (*) herhangi bir gün baz alındığında mobil uygulamaların televizyonlardaki "prime time" kuşağından iki kat büyük bir kitleye hitap ettiğini gösteriyor. Üstelik söz konusu kitle para harcamaya daha müsait. Akıllı telefonların kullanımı arttıkça uygulamaların kullanım analizleri daha da ön plana çıkıyor. Flurry de bu pazardaki en büyük oyunculardan biri.
Müşterileri arasında Skype, Andry Birds, Facebook gibi şirketlerin de bulunduğu Flurry'yi kullanan 50 binin üzerinde şirket ve 100 binin üzerinde uygulama var. Flurry'de şu an iOS, Android, Blackberry ve Windows Phone platformları destekleniyor.
Flurry, uygulamanızın kaynak koduna yapacağınız ufak eklemeler sayesinde uygulamanızın kullanımı hakkında önemli verilere ulaşabilmenizi mümkün kılıyor. Uygulamanızı yükleyen cihazların işletim sistemleri ve versiyonları, uygulamanızın aktif kullanıcıları, uygulamanızın içindeki sayfaların gösterim oranları gibi bilgilerin haricinde yine kod üzerinde belirleyeceğiniz custom eventler/özelleştirilmiş aksiyonlar ile örneğin Facebook'ta Paylaş butonuna kaç kere basıldığının istatistiğini tutabiliyorsunuz. Flurry Analytics haricinde reklam ve mobil oyunlar için farklı modelleri de bulunan Flurry'de FA yani Flurry Analytics kullanımı tamamen ücretsiz.
Twitter'dan 3 kat büyük veri
Analiz araçlarının yaşadığı en büyük problemlerden biri de sahip oldukları datanın büyüklüğü. Flurry yapmış olduğu açıklamada, saniyede 15 bin farklı kullanıcının oturum bilgilerini sakladıklarını söylüyor. Twitter'ın NBA Finali'nde bir saniyede ulaştığı tweet sayısı ise sadece 6 bin. Bu rakamlar sayesinde Flurry'nin ne kadar iyi bir teknik altyapıya sahip olması gerektiğini anlayabiliriz. Flurry de diğer birçok analiz aracı gibi Cloud Computing/Bulut Bilişim'in nimetlerinden yararlanıyor. Ayrıca Hadoop ve HBase gibi Facebook'un da kullandığı teknolojileri de kullanıyor.
Uzun vadede büyük risk: kullanıcı sözleşmeleri
Kurulduğu günden bu güne birçok yatırım alan Flurry'nin uzun vadede sahip olduğu en büyük risk ise Apple ve Android'in kullanıcı sözleşmeleri. Evet, Android Market ve App Store'a uygulama gönderen geliştiricilerin okumadan imzaladıkları sözleşmelerden bahsediyorum. Şu an için herhangi bir yaptırımla karşılaşmamış olsalar da Steve Jobs'un 2010 yılında bir soru üzerine "Uygulamanın yüklü olduğu tablet veya telefonla ilgili bilgileri kullanan yazılımlar kullanıcı sözleşmemizi ihlal etmiş oluyorlar" cümlesini hatırlatıyorum. Hızla büyüyen ve aynı zamanda ciddi bir reklam platformu haline gelen Flurry'nin kullanıcı sözleşmelerine eklenecek bir maddeden ciddi anlamda başı yanabilir.
iOS ve Android platformundaki oyunlar için ayrı bir modelleri de mevcut: Flurry Gap. Flurry Gap ile oyun sahipleri kullanıcıların oyunu ne kadar süre için oynadığını, hangi noktada ne kadar zaman kaybettiğini ve hatta oyunu terk ettiğini öğrenebiliyor. Bu veriler ise oyunu daha oynanabilir ve kullanıcı alışkanlıklarına uygun bir noktaya taşıyor.
*: Söz konusu araştırma Amerika Birleşik Devletleri'nde yapıldı.