Dün yerli ve yabancı basında Fatih Projesi kapsamında 15 milyon adet tablet bilgisayarın Türkiye'ye kimin tarafından getirileceği konusunda bir çok haber yer aldı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ABD'de yaptığı bir dizi görüşme sonucunda HP, Intel, Microsoft, Apple ve hatta Motorola'nın yeni sahibi olmaya hazırlanan Google'ın konuyla ilgilendiği ifade ediyor ancak bana Hindistan modeli daha yakın geliyor.
Fatih Projesi Nedir?
Fatih Projesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen teknoloji temelli bir eğitimde kalkınma planı. Üç yılda tamamlanması planlanan projenin destekçisi yeni adıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarımızın 620.000 dersliğine dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlanmasını hedefliyor.
Tablet Bilgisayar mı E-Kitap mı?
Fatih Projesi'nin sitesinde tablet kelimesine sadece tek bir yerde rastlanıyor ama Bakan Çağlayan'ın açıklamalarına göre dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri 15 milyon tablet bilgisayar temini ve üretimi konusunda istekli; Microsoft ödevine daha iyi hazırlanmış, Apple ise daha yenilikçi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, cihaz üretimlerinin Türkiye'de yapılmasını istediklerini belirtmişti. Başbakan da da 4 yıl içinde her öğrenciye tablet verileceğini ifade etmişti. Geçen yıl ilkokula başlayan 1 milyonun üzerinde öğrenciyle yaklaşık 16 milyon öğrencimiz olduğunu düşünürsek 4 yıl içinde bu sayının daha da artacağı çok açık. Konuyla ilgili bir de tanıtım videosu bulunuyor.
Microsoft'un ulusal (devlet kurumlarını göz önüne alırsak) yazılım tedarikçimiz olması ve Windows işletim sisteminin bilinirliği işbirliği konusunda öne çıkmasını sağlasa da tablet bilgisayar konusunda Apple'la karşılaştırılamayacak aşamada.
Tablet bilgisayarlar için ortalama 500 dolar fiyat biçilmesi, birinci nesil iPad'ler için yeterli olabilir. Düz hesapla Apple'ın 7,5 milyar dolarlık bir iş hacmini geri tepmesi pek akıllıca olmaz ama projenin tamamına (akıllı tahtalar, projeksiyon cihazları, dizüstü bilgisayarlar vs..) ayrılan bütçenin buna yetip yetmeyeceği tartışılır. Bakan Ergün'ün belittiğine göre tüm ürünler için oluşacak pazarın büyüklüğü zaten 7,5 milyar dolar.
Her ne kadar teknolojiye dönük bu adıma karşı iyi niyetimi korusam da, yazıyı yazarken yapılan resmi açıklamalarda geçen "e-kitap" teriminin tablet bilgisayarı değil de, bildiğimiz elektronik kitap anlamında söylenmiş olabileceğini düşündüğümü itiraf edeyim. Bu düşünceyi Türkiye'deki ekonomik ve eğitim sorunlarına ve Hindistan modeline bakarak üretmiş olmalıyım.
Hindistan Modeli Nedir?
Hindistan'ın 35 dolarlık tablet hedefini hatırlayanlar olacaktır. Yazıda da dile getirildiği gibi 35 dolara tablet bilgisayar üretmek pek mümkün değil, popüler akıllı telefonların donanım bedelini düşündüğümüzde de bunu söyleyebiliriz ancak Hindistan'ın tablet konusunda kısa süre önce 220 dolara sonuçlandırdığı bir girişim, Beetel Magiq var.
Hindistanlı Beetel Telekom'un ürettiği cihazlar, Fatih Projesi için rol model olabilir. Yerli üretim konusu çok tartışmalı olsa da, teknoloji ve yazılım ithalatı değil ihracatı yapmamız gerektiğine inanıyorum. Peki bu nasıl olacak diyenlere de, Turkcell'in son çeyrek finansal sonuçlarını açıkladığı toplantıda, Süreyya Ciliv'e Androidli tablet bilgisayar hedeflerinin Fatih Projesi'yle ilişkisinin sorulmuş olması bir fikir verebilir. Ciliv'in cevabı tablet planları devam ettiği yönündeydi.
Bakanlıklar ve Fatih Projesi yönetim ve danışma kurullarından çıkacak sonucu merakla bekliyorum. Belki de bu kurullara yine Hindistan modeliyle birer iPad parası vermek bu işten daha karlı çıkmamızı sağlayabilir.