Dün Google, blogundan yaptığı açıklamayla, Çin hükümetinin isteği üzerine iki taraflı anlaşmayla uygulanan aramaları filtreleme uygulamasını kaldırdığını açıkladı. Blogda yapılan açıklamaya göre geçen ay Google sunucularına yapılan kompleks saldırıların arkasında Çin hükümetinin olma ihtimali Google'ı Çin'de uyguladığı modeli yeniden gözden geçirmeye itmiş.
Geçtiğimiz ay Çin merkezli yapılan saldırılarda Google sunucularından kişisel bilgiler çalınmaya çalışılmış ancak saldırılar başarıya ulaşmamış. Yapılan açıklamada saldırıyı gerçekleştirenlerin sadece 2 Gmail hesabının kişisel bilgilerine ulaşabildiği ve bu e-posta hesaplarındaki maillerin sadece başlıklarının saldırganlar tarafından görüntülenebildiği söyleniyor.
Google'ın bu kararı almasını tetikleyen en önemli sebeplerin başında saldırılan e-posta hesaplarının sahiplerinin insan hakları savunucuları olması olmuş. Dünya genelinde ve Çin özelinde aktif olarak çalışmalar yapan insan hakları savunucularının e-posta hesaplarına direkt olarak saldırılması ve ele geçirilmeye çalışılması Google için bardağı taşıran son damla olmuş. Kendisiyle birlikte 20 tane şirketin daha verilerine düzenli saldırılar gerçekleştirildiğini tespit eden Google yetkilileri, bu tür yaklaşımlar devam ederken Çin'de iş yapmaya devam etmeyebileceklerini açıkladılar.
Google 2006 yılında Çin hükümetiyle anlaşarak aramalarda hükümetin koyduğu kısıtlamaları uyguluyordu. O dönemde pek çok kimse Google'ı şeytanla ortaklık yapmakla suçlamıştı. Ancak Google Çin pazarını tamamen kaybetmemek için böyle bir ara çözüm bulmayı uygun görmüştü. StatCounter'ın rakamlarına göre Google şu anda Çin arama motoru pazarında %42 ile Baidu'nun arkasında ikinci sırada geliyor ve Çin'den yılda $600 milyon gelir elde ediyor.
Google'ın kısa süre önce sıkıntı yaşadığı ülkelerden bir diğeri olan ülkemizde de geçtiğimiz aylarda 71 milyon TL vergi cezası alan şirketin, bir diğer sitesi YouTube yüzünden yaşadığı sorunlar da zaten hepimizin bildiği şekilde sürüyor. YouTube meselesindeki Google'ın tavrı bir parça da olsa Çin'deki durumu çağrıştıyor. Türkiye'nin hassasiyetlerine kulak tıkayan Google, YouTube'daki videoları ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirmiş ve sürekli videoların silinmesinin veya filtrelenmesinin yapılamayacağını söyleyerek mahkeme sürecini çıkmaza sokmuştu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamasını hatırlayacak olursak; Google'ın Türkiye'den elde ettiği gelirin vergisini ödemesi ve Türk hükümetinin isteklerini ciddiye alması gerektiği dile getirilmişti.
Şirketin global anlamda büyümesi aynı zamanda global çapta problemleri de beraberinde getiriyor. İnternet kullanımı her ülkede büyüyor olsa da Çin'deki en ufak büyümenin sonucunda oluşan hacim internet üzerinde iş yapan her şirketin iştahının kabarmasına sebep oluyor. Bu açıdan bakıldığında Google'ın Çin'den çekilmesi bizim bakış açımıza göre pek mümkün görünmüyor.
Sonuç olarak, ülkelerin iç ve dış politikada aleyhlerinde kullanılabilecek içeriklerin internet üzerinde yayılmasını engelleme çabaları önümüzdeki yıllarda da devam edecek ve Google ile ülkeler arasındaki çekişmeler devam edecektir.