Gelmiş Geçmiş En Başarılı Sosyal Medya Kampanyası: Barack Obama

Obama, ana kampanyasını gençler üzerine kurguladığında, bu gençlere nasıl ulaşacağını çok iyi biliyordu. Gençler televizyon izlemiyor, gazete - dergi okumuyor, onun yerine sosyal ağlar üzerinden iletişimde bulunuyorlardı.
Gelmiş Geçmiş En Başarılı Sosyal Medya Kampanyası: Barack Obama

baracklogo1Obama, ana kampanyasını gençler üzerine kurguladığında, bu gençlere nasıl ulaşacağını çok iyi biliyordu. Gençler televizyon izlemiyor, gazete - dergi okumuyor, onun yerine sosyal ağlar üzerinden iletişimde bulunuyorlardı. Sosyal medyanın bilincinde olan Obama da bu gücü kullanarak ve örgütleyerek dünya'daki en büyük sosyal medya başarısına imza attı. Kampanyanın sonunda Amerika Başkanı seçildi. Peki ne yapmıştı Obama ve nasıl yapmıştı?

Bunun için ilk yapması gereken projenin başına en uygun kişiyi getirmekti. Bu kişi Mark Zuckerberg ile birlikte Facebook'u kuran 1983 doğumlu Chris Hughes idi. Chris göreve gelmeden önce barackobama.com yayındaydı ama o da etkin olarak kullanılmıyor ve Obama konuşma yaptığı zamanlarda trafiği kaldıramayarak çöküyordu.

Chris, Nisan 2007'de Facebook'tan ayrılarak bu kampanyanın online direktörü oldu. Riskli bir karardı aslında bu. Facebook gibi bir şirketi kurduktan sonra bırakmak pek alışılmış bir şey değildi. Amerika Başkanı'nı seçtirme etkisinin verdiği heyecan ile bu riski göze aldı. Pişman da olmadı, bu başarı ona prestij ve 2008 yılının en iyi pazarlama profesyoneli listesinde birincilik getirmişti, üstelik Guy Kawasaki, Michael Arrington, Pete Cashmore gibi isimleri geride bırakarak.

Göreve geldiğinde, ilk olarak yaptığı iş Barackobama.com'u düzeltmek oldu. Bir diğer site ise mybarackobama.com idi. Burayı Facebook tarzı bir sosyal ağa çevirdi. Kullanıcıların kendi bloglarını yaratmasına izin verdi. Web 2.0'ın temeli olan içeriği kullanıcılara ürettirdi ama bu içeriği de çok güzel yönlendirdi ve yönetti. Obama severlerin kendi etkinliklerini organize edebilecekleri bir ortamı kolaylaştırdı. barackobama

Bu sosyal ağ vasıtası ile gençlerin dikkatini çekmeyi başaran Obama, gençleri interaktif bir şekilde seçim sürecinin içine kattı. Genç seçmenler kendilerinin de politikanın bir parçası olduklarını hissettiler. Amerika'da siyaset, özellikle ilk defa oy kullanacak kitlenin hiç ilgisini çekmezken, bu gençler kendi istekleri ile aktif siyasetin içinde rol oynadılar. Artık bir politikacının sıkıcı konuşmasının dinleyicisi değil bu sürecin bir parçasıydılar.

Obama, ilk başta e-posta ile iletişim kurdukları gençlere mobil kampanyalar ve sms ile de ulaşıyordu. Bu süreçte bazı kişiler öne çıkınca hemen bu konuda blog yazmaları teşvik ediliyordu. Kendi yarattıkları sosyal ağın yanı sıra Facebook, Twitter, Friendfeed ve diğer sosyal ağlar da çok etkin bir şekilde kullanılıyordu. Hatta bir Obama gönüllüsü Myspace'de 160.000 kişilik bir arkadaş grubu yaratmıştı.

Bu kampanya offline tarafta da çok güçlü destekleniyordu. İletişim genel olarak üniversite ve üniversite olan kentler üzerine yoğunlaştırılıyor ve bu sitenin reklamı çok iyi yapılıyordu.

Kampanya içinde "Viral Pazarlama" çok etkili iyi bir şekilde yönetiliyordu. "Super Obama Girl" isimli bir bir video dizisi oluşturulmuş ve bu videonun 5. bölümü, sadece YouTube'da 15 milyon kere izlenmişti. Seriyi bu ekip yapmasa da, videoların dağılımı için gereken özeni göstermişlerdi.

Kampanyanın Advergaming tarafı da unutulmamıştı. X-box için "Race to White House" (Beyaz Saray Yarışı) isimli bir oyun yaratılmış ve buna benzer diğer web tabanlı oyunlar ile gençlerin ilgisi kampanyaya çekilmişti.

Bu arada sitede bulunan "bağış yap" tuşu ile gençler, bütçelerini zorlamayacak şekilde kampanyaya finansal olarak da destek oluyorlar ve tarihin en büyük bağışını toplamayı başarıyorlardı. Bu ayrıca, dünyanın en büyük ve aktif gönüllü ordusuydu. Gençler kampanyanın bir parçası olarak hissettikleri için oy vermekten ziyade, kampanya için gönüllü olarak çalışmayı, hatta ceplerindeki parayı istekli bir şekilde Obama için harcamayı bir ayrıcalık olarak görüyorlardı.

Obama ve ekibi gençleri ikna etmenin ve örgütlemenin daha iyi bir yolu olmadığının bilincindeydiler. Onun için yapılmamışı yaptılar, risk aldılar, profesyonel davrandılar ve çok büyük bir başarıya imza attılar. Bu kampanyadan Türk siyasetinin ve ülkemizdeki Sosyal Medya Stratejistlerinin öğrenecekleri çok şey var. Bu sebeple, bu kampanyadaki her bir Sosyal Medya aracının daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesini tavsiye ederim.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.