2006 Yılından beri Doğan Online bünyesinde onbinlerce kullanıcısına hizmet vermekte olan blog platformu Onpunto, 9 Temmuz'da ana sayfasına aşağıdaki .jpg uzantılı açıklamayı yerleştirerek Türk internetinin kaybet-kaybet-kaybet öyküsü olarak yayın hayatına veda etti.
Araştırma yaparken karşılaştığım bir çok şey vardı. Kullanıcı yazıları, kapanışı hazmedemeyen yazarların açtıkları isyan blogları ve benim için en önemli ayrıntı Yenibiris'teki "son başvuru tarihi: 30.11.2008" olan iş ilanı. Bu ilanla Onpunto'nun ne kadar ani bir kararla dağıtıldığını resmen anlayabiliyoruz.
Onpunto şu saniye gerek alan adı olsun, gerek mevcut kullanıcısı olsun değerlendirilmesi gereken fırsatlardan biri. Site içinde tanıdığım yazarların hepsi öğrenmeye ve yazmaya çok aç ve bu ismi gerçekten kaybetmek istemiyorlar. Projenin kendi içinde yaşadığı iletişim sorunları nedeniyle, bugüne kadar kullanıcısıyla ve bizlerle başarılı bir ilişki kuramadıklarını eklemeliyim. Bu da tabii ki bu projedeki genel başarısızlığı getiren bir diğer önemli etkendi.
Son olarak; sitenin kuruluşunda yer alan Türkiye'nin ilk blogger'ı olduğunu kabul ettiğim Cihan Salim'in yazısı ve o yazı içindeki Hürriyet yazarı ve projenin lider kadrosundan Yurtsan Atakan'ın yorumu dışında yayınlayacak ve benim üstüne diyecek bir sözüm yok.
"Doğan Online altında özellikle azbuz.com, daha az bilinen e-kolay’ın blog platformu, hatta blog sayfası tutma imkanı veren gayet.net gibi rakipler varken Doğan Grubu altında Hürriyet’in Sen de Yolla, hatta sonrasında YazarKafe girişimleri, Milliyet’in Milliyet Blog‘u OnPunto’ya sadece aynı bina altında bile ne kadar rakip olduğunu anlamak açısından önemli. Hele Hürriyet ve Milliyet’in platformlarının gazetelerin marka gücü ve de yazarın yayınlanma şansı hissetmesi nedeniyle, OnPunto ile aynı kulvarda yarışmıyor gibi görünse de, ne kadar güçlü rakipler olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı…
Lafın kısası, OnPunto’nun arzulanan popülariteye ulaşmamasının bir nedeni içinde bulunduğu medya grubunda ciddi rekabete maruz kalmasıdır. Bu durumu olumlu ya da olumsuz görmek yaklaşıma göre değişir. Hedef kitle, pazarını az da olsa farklılaştırabilen kurum içi “rakipler” pek çok durumda rebaketin sağladığı çeviklik, yenilikçiliği göstererek kurumu dinamik ve başarılı kılabilir, ama bunu başarmak zordur. Genellikle şirket bir ürününün satışını arttırırken diğerinin düşmesini engelleyemez.
OnPunto da test yayınına başladıktan ancak iki yıl sonra Hürriyet gazetesi ilk sayfasına haber taşıyabilmiş, anasayfada haberin devamı (ve belki kaynağı da diyebiliriz) 15 günde bir yayınlanan e.Yaşam ilavesi olarak gösterilmiştir. e.Yaşam ilavesi dışında OnPunto’nun Hürriyet’in sayfalarında en fazla 1-2 kez anılmış olması “Hürriyet’in desteğine rağmen kapandı” savının doğru olmadığını göstermektedir." Cihan Salim
"Onpunto kapanmış olabilir ama vizyonu bitmedi. Dünyanın bir yerinde başka Onpunto’ların doğduğundan ve en azından birinin yaşayacağından eminim." Yurtsan Atakan
Sonuç, Onpunto'nun kullanıcısına bir şekilde ayıp oldu ve Türk interneti kullanıcısını üzerek ve kırarak bir adım geriye gitti!