Bu sene 16'ncısını düzenlediğimiz Türkiye'nin en etkili teknoloji ve girişimcilik konferansı Webrazzi Summit 2025, hızlı bir şekilde başladı.
Gün boyunca yapay zekadan e-ticaretin geleceğine, fintech'ten dijital pazarlamaya birçok başlığın gündemde olacağı konferansımızda Turkcell Yapay Zeka ve Analitik Çözümler Direktörü Yusuf Yiğit de "Yapay Zeka - Hızlı Değişim İçinde Değer Üretmek" adlı sunumuyla sahnedeydi.
Yiğit, yapay zekayı konuşurken en çok iki kavramın öne çıktığını belirtti: Değişim ve değer üretimi. Ancak bu iki kavramın bir araya gelebilmesi için kurumların hızla dönüşen teknolojik ortama doğru şekilde adapte olması gerektiğini vurguladı.
Yiğit, son bir yıl içinde yapay zekada "frekansın arttığını" ve dört temel kırılımın yaşandığını belirtti. Bu dönemde artık düşünebilen ve yorum yapabilen modellerin ortaya çıktığını, açık kaynak modellerin yükseldiğini, video üreten modellerde devrim yaşandığını ve açık dünya modellerinin kullanıma sunulduğunu aktardı. Bu değişimin öncüllerinden söz ederken Elon Musk, Jensen Huang, Bill Gates, Dario Amodei ve Marc Benioff gibi isimlerin yapay zeka konusundaki öngörülerine de sunumda yer verdi.
Yiğit’e göre yapay zeka alanındaki hızlı ilerleme, kurumsal şirketlerde henüz beklenen karşılığı bulmuş değil. Şu anda şirketlerin yüzde 95'i üretken yapay zekaya dair çalışmalarından anlamlı bir getiri sağlayamıyor. Ancak bu alanda öne çıkan bazı başarılı örnekler mevcut. ChatGPT, dünya yetişkin nüfusunun yüzde 10'una ulaşarak yaygınlaşırken Cursor, yalnızca 12 ay içinde gelirini 1 milyon dolardan 100 milyon dolara taşıdı. Perplexity, aylık 22 milyon, Character AI ise 20 milyon aktif kullanıcıya ulaştı. ElevenLabs çözümleri ise Fortune 500 şirketlerinin yüzde 41'i tarafından kullanılmaya başladı.
Yiğit, bu şirketlerin ortak başarısının "ihtiyaçtan yola çıkmaları, kolay kullanım sunmaları ve doğru beklenti yönetimi" olduğunu söyledi. Yapay zekada değer üretmenin donanım, model, platform ve uygulama katmanlarıyla mümkün olduğunu belirten Yiğit, Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın "OpenAI bir model şirketi değil, bir ürün şirketi" sözünü hatırlatarak, modelleri ürünleştirmenin önemine dikkat çekti. MIT raporlarından da alıntı yapan Yiğit, özelleştirmede başarılı olan ve iş ekiplerinin öncülük ettiği çalışmaların daha verimli sonuçlar verdiğini ifade etti.
Üretken yapay zekada en büyük risklerden birinin "beklenti uçurumu" olduğunu vurgulayan Yiğit, bir yazılım projesinde prototipin işe yarar olduğunu ama üretken yapay zeka demolarının bir günde yapılabildiğini söyledi. Yiğit, beklentilerin çok yükseldiğini; fakat canlıya alınmak istendiğinde işler değiştiğini ve bu yüzden beklentiyi doğru noktada tutmanın kritik olduğunu sözlerine ekledi.
Turkcell'in yapay zeka projelerinde üç aşamalı bir prensip izlediğini belirten Yiğit, "piyasada hazır bulunan ürünleri kullan, var olan çözümleri uyarla, sıfırdan geliştir" yaklaşımının kurum içi verimlilikte önemli rol oynadığını söyledi.
Sunumun sonunda Yiğit, yapay zekanın mevcut modelleriyle bile güçlü araçlar sunduğunu; kurumların bu araçları doğru yüklerle, ihtiyaç odaklı reflekslerle ve optimize edilmiş iş yapış biçimleriyle değerlendirerek rekabet avantajı elde edebileceğini vurguladı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap