Bu sene üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Webrazzi XYZ 2025 hızla devam ediyor. Etkinlikte, "Kripto Varlık Düzenlemeleri" başlıklı oturumda, Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör, Ussal Danışmanlık Yönetici Ortağı Ussal Şahbaz'ın sorularını yanıtladı.
Oturumda, sermaye piyasalarındaki regülasyonların kripto varlıklar üzerindeki etkisi ve bu varlıkların yasal statüsü ele alındı. Güngör; Türkiye’deki kripto varlıkların yasal çerçevesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şahbaz, düzenleme sürecinin yıllar sürdüğünü belirterek, söz konusu yasanın neden çıkarıldığını sordu. Güngör ise regülatörlerle inovasyon liderleri arasındaki çekişmelere dikkat çekerek, güvenli bir finansal ortamın önemini vurguladı.
Kripto varlık işlemlerinin dünyada yoğunlaştıkça düzenleme ihtiyacının ortaya çıktığını söyleyen Güngör, bu sürecin 2017 sonunda başladığını ifade etti. 2018’de finansal istikrarı sağlamak amacıyla çalışmalar yapıldığını ve diğer ülkelerdeki vergi düzenlemelerinin takip edildiğini belirtti.
İlk etapta saha denetimlerine odaklandıklarını, uluslararası kuruluşları yakından izlediklerini ve Türkiye’de yatırımcı sayısının arttığını söyledi. Bu kapsamda yapılan düzenlemelerin, ağırlıklı olarak platformları (borsaları) ve saklayıcı kuruluşları kapsadığını, amacın işlem yapan kişilerin güvenliğini sağlamak olduğunu vurguladı.
Kripto varlık düzenlemelerinin teknoloji ve madencilik faaliyetlerine değil, saklama hizmetleri ve temel tanımlara odaklandığını dile getiren Güngör, bu alanlarda çalışmalar yapıldığını aktardı.
Veri tekilleştirmesi yapılmadığını belirten Güngör, platformlardaki müşteri sayısının 4 ila 6 milyon arasında değiştiğini ancak bu sayıların birbirine eklenerek değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Kişisel cüzdanlar hariç tutulduğunda, Türkiye’deki kripto varlık saklama bakiyesinin 5 ila 7 milyar dolar arasında olduğunu, bazı dönemlerde bu rakamın 8 milyar dolara ulaştığını da ifade etti.
Güngör, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) entegrasyonunun piyasalara kazandırıldığını ve bu entegrasyon tamamlandığında yatırımcıların bir sicile sahip olacağını söyledi. Bu durumu menkul kıymetler borsasına benzeten Güngör, Türkiye'nin veri güvenliği açısından güçlü bir konumda olduğunu ve bu alana yüksek ilgi gösterildiğini belirtti.
Yatırımcı profilinin hisse senedi yatırımcısından farklı olduğunu belirten Güngör, bu profili 2012 sonrası Forex yatırımcılarına benzetti. Yatırımcıların teknolojiyi bilinçli kullandığını vurgulayan Güngör, kaldıraç kullanımına izin verilmesinin düşünülmediğini ve gelecekteki gelişmelerin belirsiz olduğunu sözlerine ekledi.
Tokenizasyon sürecinin finansal sistemdeki potansiyeline de değinen Güngör, varlıkların dijitalleşmesinin önemini vurgulayarak, bu sürecin etkisinin giderek artacağını ifade etti. Sekürizasyonun özellikle finansal varlıklar için kritik rol oynadığını belirten Güngör, düzenleyici bakış açısının bu noktada büyük önem taşıdığını kaydetti.
Dijitalleşmenin kıymetli madenler gibi alanlarda ilerlemeyi kolaylaştırdığını belirten Güngör, bu tür düzenlemelerin finansal sistemde önemli kolaylıklar sağladığını söyledi. İnovasyon taleplerinin arttığı bir dönemde, bazı varlıkların süreçlerinde yaşanabilecek zorluklara karşı uyarıda bulunarak, tokenizasyon sürecinin etkin işlemesi için düzenleme ve mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap