Son yıllarda teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, robotlar ve yapay zeka teknolojilerinin farklı sektörlerdeki potansiyelini ve insan hayatına etkilerini gözler önüne seriyor. Bu teknolojilerin gelecekte yaşam tarzı, iş süreçleri ve toplumları kökten değiştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.
Robotlar ve yapay zeka, sağlık sektöründen eğitim alanına, üretimden taşımacılığa kadar birçok alanda daha güvenli, verimli ve etkili bir gelecek yaratma potansiyeli sunuyor. Bu teknolojiler, iş süreçlerini otomatikleştirme, hastaların sağlık izlemini geliştirme ve enerji verimliliğini artırma gibi alanlarda büyük faydalar sağlıyor.
Antik kent Pompeii, robot köpekler tarafından korunuyor
Pompeii kentindeki antik Roma kalıntılarının güvenliği için kullanılan Spot adlı robot köpek, Pompeii Arkeolojik Parkı tarafından yönetilen alanın korunmasına önemli bir katkı sağlıyor. Yani alanın güvenliğini sağlamak için robot teknolojilerine başvuruluyor. Boston Dynamics tarafından geliştirilen dört bacaklı robot, en dar ve zorlu alanları dahi güvenli bir şekilde inceleyebilme yeteneğine sahip. Ayrıca Spot, Pompeii çevresindeki kaçak kazıları izlemek ve yeraltı tünellerini incelemek gibi görevlerde de yardımcı olabiliyor. Bu, tarihi kalıntıların korunmasında önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
Pompeii, M.S. 79 yılında Vezüv Dağı'nın patlaması sonucu lav ve kül altında gömülen bir antik Roma şehri olarak biliniyor. Spot'un topladığı veriler, insan arkeologlarına siteyi ve çalışanları güvende tutma konusunda önemli bilgiler veriyor. Bu da tarihi kalıntıların korunmasında önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
İsviçreli teslimat robotları
İsviçre'de bulunan Swiss-Mile adlı bir şirket, şehirlerdeki son mil teslimatlarını hızlandırmak için geliştirdiği dört tekerlekli bir robotu tanıttı. Bu robot, şehirlerdeki ürün teslimatlarını daha hızlı ve verimli hale getirme potansiyeline sahip. Yani trafik sıkışıklığı gibi sorunlara takılmadan, ürünleri müşterilere daha hızlı bir şekilde teslim edebilme potansiyeli sunuyor. Bu da tüketiciye hızlı ve sorunsuz teslimatlarla daha iyi bir alışveriş deneyimi sunma amacını taşıyor.
Bu robot, humanoid-quadruped transformer yani insan benzeri dört ayaklı dönüşümcü olarak tanımlanıyor. (Elbette Türkçeye çevrildiğinde birçoğumuz için anlamsız. Burada aslında bir robotun veya yapay organizmanın hem insan benzeri hem de dört ayaklı bir formda çalışabilme veya dönüşebilme yeteneğine atıfta bulunuyor.)
Sosyal hizmetler alanında robot teknolojileri
İskoçya'da yapılan araştırmalar, robotların sosyal hizmetler alanında nasıl kullanılabileceğini ve insanlara nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor. National Robotarium adlı kuruluş, gerçek bir evi andıran bir destekli yaşam laboratuvarı oluşturmuş durumda. Burada bilim insanları, uzun vadeli sağlık izlemeyi içeren görevleri yerine getirmek için robotik, yapay zeka ve sensör teknolojilerini kullanıyorlar. Bu teknoloji aynı zamanda insanların telefon görüşmeleri yapma, ışıkları açma, kapıları açma ve televizyon izleme gibi günlük görevlerinde de yardımcı olabiliyor.
National Robotarium verilerine göre, İskoçya'da 1.1 milyon gönüllü bakıcı bulunuyor. Bu kişilerin beşte biri beş yıldan daha uzun bir süredir işe ara vermediği yani tatil yapmadığı belirtiyor. Bu robotlar sağlık personeli krizine bir çözüm olarak görülüyor. İskoçya'daki bu araştırmalar, robotların sağlık hizmetleri ve bakım sektörlerinde kullanılmasının, bireylere bağımsız yaşama fırsatı tanıyarak bakım personeli eksikliği gibi sorunlarla karşı karşıya olan bölgeler için büyük önem taşıyabileceğini gösteriyor.
Atlas Robotics ile Newton ilişkisi
Hatırlarsanız Ağustos 2021'de YouTube'da yayınlanan bir video, Boston Dynamics tarafından üretilen Atlas robotu, internette ünü kazandı. Videoda robotun işçiye ulaşmak için yaratıcı bir şekilde bir yol oluşturabilme ve ardından çantayı işçiye doğru atabilme yeteneği gözler önüne serildi.
Robotların karmaşık görevlerini başarıyla yerine getirmesi, çevrelerindeki nesnelere uyguladıkları kuvvetin sonuçlarını anlama yetisiyle doğru orantılı. Bu önemli fiziksel prensip, robotların nesneleri doğru ve güvenli bir şekilde fırlatma yeteneğinin temelini oluşturuyor.
Newton'un üçüncü hareket yasası gereği, her eylem bir tepki doğurur ve bu tepki, eyleme eşit büyüklükte ve zıt yönde olur. Yani, bir nesneyi fırlattığınızda, bu nesnenin hareketine eşlik eden bir tepki kuvveti oluşur. Bu kuvvet, nesnenin doğru hedefe gitmesini sağlamak için dikkate alınmalıdır.
Özellikle robotlar için, bir nesneyi güvenli bir şekilde fırlatma yeteneği oldukça karmaşıktır. Robotlar, nesneleri doğru hedefe ulaştırırken aynı zamanda çevrelerine ve kullanıcılarına zarar vermemelidirler. Bu nedenle, robotlar bu fiziksel prensibi anlamalı ve uygulamalıdır.
Atlas robotu, inşaat ve endüstriyel sektörlerde önemli bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. Bu tür robotlar, insanların gerçekleştirmekte zorlandığı veya tehlikeli olabilecek görevleri başarıyla yerine getirme kapasitesine sahip olmalarıyla dikkat çekiyor ve böylece endüstriyel verimliliği artırma potansiyeli taşıyorlar.
Slime'dan yapılmış robotlar
Chinese University of Hong Kong'daki bilim insanları, slime'dan yapılmış robotlarla çığır açan bir teknolojiye imza atıyor. Slime, kıvamı muhallebiye benzeyen bir madde olarak biliniyor. Ancak üzerine manyetik parçacıklar eklenerek dışarıdan mıknatıslarla kontrol edilebilir hale getirildi. Bu özel karışım sayesinde slime son derece esnek bir yapıya ve dar alanlarda hareket edebilirken nesneleri kavrama yeteneğine sahip oldu.
Slime tabanlı robotlar, bir dizi farklı uygulama için büyük potansiyel taşıyor. Özellikle endüstriyel makinelerde kullanıldığında, hassas işlevleri gerçekleştirme yeteneğine sahip. Aynı zamanda insanların zararlı nesneleri taşıma ve hatta yanlışlıkla yutma riskini azaltma konusunda da yardımcı olacağı tahmin ediliyor.
Arama kurtarma yapan robotlar
Robotlar, arama ve kurtarma operasyonlarında insan ekiplerine önemli bir destek sağlıyor. Tehlikeli koşullar altında hayat kurtarma görevini üstleniyorlar. Özellikle doğal afetler veya felaketler sırasında, robotlar insanların yardımına koşma ve zorlu koşullarda önemli bir rol oynama potansiyeli taşıyorlar.
Arama ve kurtarma robotları, enkaz altında kayıp kişileri bulma görevinde özellikle etkili oluyorlar. Bu robotlar, kameralar ve sensörlerle donatılmış dayanıklı araçlar olarak tasarlanırlar ve enkazın içinde arama yapıyor, engelleri aşıyor.
Japonya'daki üniversite ekipleri ise çöken binaların içinde arama yapabilen bir video kamera olan Active Scop Camera adlı hortum benzeri bir arama ve kurtarma robotu geliştiriyor. Bu tür teknolojik gelişmeler, arama ve kurtarma operasyonlarının daha etkili ve güvenli bir şekilde yürütülmesine olanak tanırken, insanların olay yerlerini yukarıdan görmek için dronları kullanmaları da bu sürece katkı sağlıyor.
Robotlar, gelecekteki acil durum müdahalelerinde ve arama-kurtarma operasyonlarında daha da yaygın bir şekilde kullanılabilecekleri için bu teknolojik ilerlemeler, insan hayatını koruma ve yardım sağlama açısından büyük önem taşıyor.
Sel felaketlerini önlemek için
Kanalizasyon sistemleri, şehirlerin altında gizli bir şekilde çalışan ancak zaman zaman büyük sorunlara yol açabilen altyapıların başında gelir. Bu sorunlardan biri de fatberg olarak adlandırılan yağ, bebek bezi ve benzeri atıkların kanalizasyon borularını tıkamasıdır. Bu tür tıkanıklıklar, su borularının tıkanmasına ve hatta sel felaketlerine neden olabilir.
Hollanda merkezli Sewer Robotics adlı bir şirket, bu soruna çözüm bulmak için yeraltı robotları geliştiriyor. Bu özel robotlar, yeraltı borularının incelemesini yapma, temizleme, kesme ve bakımını üstleniyor. Üstelik bu robotlar, yüksek basınçlı su jetleriyle donatılmış durumda, böylece yağ birikintilerini parçalayabiliyorlar.
Sewer Robotics'in geliştirdiği bu teknoloji, kanalizasyon sorunlarının çözümünde büyük bir adım olarak kabul ediliyor. Kanalizasyon sistemlerinin daha etkili bir şekilde yönetilmesine katkı sağlayarak şehirlerdeki altyapı sorunlarını azaltma potansiyeli taşıyor. Yeraltı robotları, kanalizasyon sistemlerinin daha verimli ve temiz bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak, çevreye ve topluma büyük fayda sağlıyor.
Yeşil robot girişimi: Verdant Robotics
Yeşil teknoloji, enerji üretiminde çevre dostu yaklaşımların kullanılmasını sağlarken, bu teknolojilerin bakımı ve denetimi önemli bir sorun oluşturabiliyor. Özellikle yüksek yerleşimli rüzgar türbinlerinin bakımı, cıvataların kontrolünü içerir. Bu da oldukça zorlu bir iş olabilir. Ancak yeni bir proje, bu sorunu çözmek için altı bacaklı bir robot geliştirdi.
Bu özel robot, rüzgar türbinlerinin cıvatalarını otonom olarak inceleyip düzeltebiliyor. Bu sayede insanların tehlikeli ve zorlu görevi üstlenmesine gerek kalmıyor.
Bu, çevre dostu enerji üretimi alanında sürdürülebilirlik ve verimliliği artırmak için büyük bir potansiyele sahip. Bu robotlar, yeşil enerji sektörünün büyümesine ve çevreye daha az zarar veren enerji kaynaklarının kullanılmasına katkıda bulunacağı tahmin ediliyor.
ABD merkezli bir girişim olan Verdant Robotics, çiftçilere yardımcı olabilecek bir robot geliştirdi. Bu teknoloji, bitki tarlalarındaki yabancı otları tespit edebilme, gübreleme işlemlerini gerçekleştirebilme, hastalıklarla etkili bir şekilde mücadele edebilme ve çiftlik üzerinde bitki seviyesinde ayrıntılı veri toplama yeteneği sunuyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap