McKinsey Digital Technology Trends Outlook 2023 raporundan öne çıkanlar

McKinsey Digital'in Technology Trends Outlook 2023 raporuna göre teknoloji trendlerine yapılan yatırımlar yıldan yıla küçüldü.
McKinsey Digital Technology Trends Outlook 2023 raporundan öne çıkanlar

McKinsey Digital'in hazırladığı Technology Trends Outlook 2023 raporu, teknoloji trendleri perspektifinden yetenek arz ve taleplerini mercek altına alıyor. Gelin rapordan öne çıkan detayları birlikte inceleyelim. 

Üretimsel yapay zekanın ekonomiye 4.4 trilyon dolar değer katacağı düşünülmekte. Bununla beraber şirketlerin üretimsel yapay zeka yatırımları kadar diğer yapay zeka teknolojilerine de yatırım yapması önerilmekte. 

Teknoloji trendlerine yapılan yatırımlar yıldan yıla küçülse de; 2022 küresel iş ilanlarında mutlak yatırımlar 2021'den 2022'ye kadar toplam 1 trilyon dolardan fazla oldu. 

Şirketin geçen yıl teknoloji trendleri raporunda 14 trende yer vermişti. Güvenlik mimarileri ve dijital kimlik, yaklaşık yüzde 50 oranında artış göstererek bu 14 trend arasında en fazla büyüyen trend oldu. Bu noktada uygulamalı yapay zeka (Applied AI), gelişmiş bağlanabilirlik (advenced connectivity), bulut ve uç bilişim (edge computing) gibi diğer trendlere yapılan yatırımlar azaldı. Uzmanlar bu durumu, bu pazarların olgunlaşma sürecine bağlıyor. 

Raporda yer alan bilgilere göre: 2023 yılında yapılan analizler kuantum bilişimin en erken ekonomik etkiyi göstereceği dört sektörün, otomotiv, kimya, finansal hizmetler ve yaşam bilimleri olacağını gösteriyor. Bununla beraber bu dört sektörün 2035 yılına kadar potansiyel olarak 1,3 trilyon dolara kadar değer kazanacağı ifade ediliyor. 

Teknolojide yetenek dinamikleri 

Raporda paylaşılan bilgilere göre, teknoloji trendlerinden değer elde etmek için gereken becerilere sahip kişilere olan talep ile mevcut yetenekler arasında büyük bir uçurum var. McKinsey'nin bu teknoloji trendlerini kapsayan 3,5 milyon iş ilanı üzerine yaptığı anket, en çok talep gören becerilerin çoğunun, ilan başına küresel ortalamanın yarısından daha az sayıda nitelikli uygulayıcıya sahip olduğunu ortaya çıkarıyor. Yani bir yetenek açığından söz etmek mümkün. 

Bununla beraber, önümüzdeki on yıl içinde, çalışanların işte geçirdikleri zamanın yüzde 20 ila 30'u otomasyon teknolojileri tarafından dönüştürülebilir. Bu durum, çalışan becerilerinde de önemli bir değişim yaratacaktır. 

Teknoloji trendleriyle ilgili alanlardaki iş ilanları 2021 ve 2022 yılları arasında yüzde 15 oranında artarken, küresel iş ilanları genel olarak yüzde 13 oranında azaldı. Uygulamalı yapay zeka ve yeni nesil yazılım geliştirme alanları, 2018 ve 2022 yılları arasında yaklaşık bir milyon iş ilanı verdi. İş sayısı bakımından en önemli büyümeyi ise yeni nesil yazılım geliştirme alanı gerçekleştirdi. 

Bu sonuçlar, pek çok uygulayıcı/yetenek için heyecan verici olsa da; taleplerini karşılamak için yeterli yetenek bulmakta zorlanan işverenler ciddi bir zorlukla karşı karşıya. Nitelikli yetenek sıkıntısı, yapay zeka, kuantum teknolojileri, uzay teknolojileri, elektrifikasyon ve yenilenebilir enerjiler de dahil olmak üzere birçok yüksek teknoloji alanının büyümesini sınırlamakta. 

Yetenek açısından yaşanan bu sıkışma, özellikle bulut bilişim ve makine öğreniminin endüstriyelleştirilmesi gibi çoğu sektörde kendini göstermekte. Buna ek olarak mobilitenin geleceği ve kuantum bilişim gibi son derece uzmanlaşmış profesyonellerin istihdam edildiği alanlarda da büyük bir zorluk yaşanmakta. 

McKinsey ekibi, raporda yer alan 15 teknoloji trendinin değerlendirilmesini kolaylaştırmak için bunları, yapay zeka devrimi, dijital geleceği inşa etmek, ileri mühendislik, bilgi işlem ve bağlantı sınırları ve de sürdürülebilir bir dünya olmak üzere beş geniş kategoride gruplandırdı.  

Bu kategoriler altında yer alan uygulamalı yapay zeka, makine öğrenimi ve üretimsel yapay zeka alanlarındaki yetenek ihtiyaçlarına birlikte bakalım. 

Uygulamalı yapay zeka (Applied AI)

Rapora göre uygulamalı yapay zeka, 2018'den bu yana 3 kattan fazla artan iş ilanlarıyla yetenek talebinde hızlı bir büyüme kaydetti. Veri bilimcileri ve yazılım mühendislerine yönelik talep 2021'de önemli seviyede artarken, 2022'de ılımlı bir büyüme kaydetti.

2022'de uygulamalı yapay zeka alanında 104 milyar dolar yatırım yapıldı. 2021 ila 2022 arası iş ilanlarında ise yüzde 6 artış gözlemlendi.

Mevcut yeteneklere yönelik taleplere baktığımızda, makine öğrenimi, veri bilimi, NLP ve ilgili bazı araçların uygulayıcılarına olan talebin arza kıyasla yüksek olduğunu görmekteyiz.

Makine öğreniminin sanayileştirilmesi (Machine Learning) 

Rapora göre, makine öğrenimi ve yapay zekanın hem ölçeklenebilir şekilde büyümesi hem de uygulanması için ölçeklenebilir yetenek kazanımı mühim. Yapay zekanın benimsenmesi arttıkça, ilgili roller için iş ilanları da artış gösterdi. Bu alandaki iş ilanları, 2018'den bu yana yaklaşık 4 kat artış gösterirken, 2021'den 2022'ye kadar yüzde 23,4 yükseliş gösterdi. 2022 yılında bu alana 3 milyar dolar yatırım yapıldı. 

Sanayileşen teknolojiyi geliştirmek ve uygulamak için gereken kilit roller arasında veri bilimcileri, yazılım mühendisleri, veri mühendisleri ve makine öğrenimi mühendisleri yer almakta.

Makine öğrenimi girişimlerini genişleten şirketler, birçok teknik beceriye sahip profesyonele ihtiyaç duymakta. Ancak bu alanda yeterli sayıda yetenek bulunmuyor. Üstelik söz konusu profesyoneller artık geçmişte olduğundan daha fazla yazılım mühendisliği becerisine ihtiyaç duyuyor. Raporda verilen örnekten yola çıkarsak; veri bilimcileri MLOps için araştırma yapmak adına gerekenden daha nitelikli yazılım mühendisliği becerisine sahip olmak durumunda. 

Üretimsel yapay zeka (Generative AI) 

Rapor, üretimsel yapay zekanın, 2018'den bu yana yetenek talebinde güçlü ve hızlanan bir büyüme kaydettiğini belirtiyor. Rapora göre, üretimsel yapay zekaya artan ilgi ve bu alandaki yatırımlar neticesinde 2023'te işe alım talebi önemli ölçüde artış gösterecek.

Paylaşılan bilgilere göre, bu alandaki iş büyümesi, diğer teknoloji trendlerinden farklı bir yol izledi. Bu bağlamda direktörler ve yöneticiler için verilen ilanlar, bireysel katkıda bulunanlara yönelik ilanların sayısından daha fazla oldu.

Araştırma sonuçlarına göre, birçok işletme, üretimsel yapay zekaya yönelik stratejiler geliştirmek için hızla çalışıyor. Bununla beraber, yasal düzenleme alanında çalışan direktörlere yönelik talepte keskin bir artış görülmekte. Bu artış, şirketlerin ürün ve hizmetlerini, kamu kurumlarındaki kaygıları dikkate alacak şekilde geliştirme arzusuna dikkat çekiyor. 

Şirketlerin kurum içi yetenekler oluşturmaya büyük bir yatırım yapmadan önce teknolojinin değerini doğrulama fikri, teknik alanda katkı sunan kişiler için nispeten düşük işe alım oranı ile sonuçlanıyor. Şirketler bu kapsamda açık kaynaklı modellerin pilot uygulamasını gerçekleştirmeye yönelebilir. 

2022 yılında 5 milyar dolar yatırım alan bu alanda iş ilanları 2021-2022 yılları arasında yüzde 44 artış gösterdi.  Buna ek olarak üretimsel yapay zeka alanının, uygulamalı yapay zeka ve makine öğrenimini sanayileştirme trendleriyle beceri örtüşmesi yaşadığını da eklemekte fayda var. 

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.