Perakendeciler için etkileşim yaratmak, potansiyel müşterilere erişmek ve aynı müşterilere farklı ürünler satmak için kullanıcı davranışlarını gerçek zamanlı olarak tahmin edebilmek oldukça önemli. Bu noktada yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi yollarla kullanıcı hareketlerini belirlemek adına kritik bir role sahip. Çünkü insan beyninin karar verebilme gücü bir yere kadar yeterli kalıyor ya da çok uzun çalışma sonucu bir anlamsal bütünlük yakalanabiliyor.
2020 yılında iki kız kardeş Gonca Gülser ve Gülşah Gülser tarafından kurulan Quin AI, kulanıcıların davranışlarını gerçek zamanlı tahmin ediyor. Kurucu ortaklardan aynı zamanda akademisyen olan Gonca Gülser, şirketin kuruluş sürecini şöyle anlatıyor:
"Kurumsal hayatta sürekli aynı şeyleri yapıp sonuçların değişmesini beklemek ne kadar zorlayıcı da olsa içinde bulunduğum süreçte beni daha fazla hayal kurmaya itti. Bu hayal ise hem akademide yer aldığım hem de iş hayatında rasyonelize edebildiğim büyük veri temellerindeki bilgi ve tecrübelerimi Click Stream (gerçek zamanlı) data konusu üzerine yoğunlaşmamı sağladı. Aynı zamanda Machine Learning ve AI’ın insan davranışlarını, motivasyonel yaklaşımlarını anlamlandırması konusu ise özel ilgi alanım. Boğaziçi Üniversitesi'nde ders veriyorum. Dolayısıyla akademik olarak elde ettiğimiz bilimsel verileri gerçek hayatta daha uygulanabilir modeller üzerine çalışmak beni hep farklı heyecanlara sürükledi."
Quin AI, 15 bin üzerinden veriyi 70 ms saniye içinde anlamlandırabiliyor. Şirketin alametifarikası tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Karmaşık veriler, yapay zeka teknolojisi sayesinde basitleştiriliyor. Quin; Koçtas, Vivense ve Under Armour gibi alanında önde gelen markalarla çalışıyor. İngiltere’de ise Brand Alley, Castore, Thrift+ gibi şirketler ile deneme süreci devam ediyor. Şirketin geliştirdiği teknoloji; artan veri mahramiyeti, etik konuların önem kazanması ve üçüncü taraf çerezlerin kalkmasıyla önemli bir alana konumlanıyor.
Bugüne kadar öğrenilen genel prensipte geçmiş datayı toplamanın çok önemli olduğunu söyleyen Gonca Gülser, şirketin neden ve nasıl kurulduğunu şöyle anlatıyor:
"Halbuki insanı anlamak geçmişteki var olan statik durumları inceleyerek bir sonuca varmak bizi sadece belli bir noktaya kadar götürecektir. Dolayısıyla bunun devamı gelmeyecektir. İnsanı anlamaya çalışırken çevresel faktörler, duygusal değişkenlikler tüm akışkanlığı değiştirecektir. Yani tüm düşünceleri ardışık şekilde lineer düşünürken, lineer dışına çıkan bir veri var gerçeğinde. Bu değişkenlik yaşandığında ise seni eski ardışık davranışlarınla tanıyorduk hala lineer bilgilerdeki veriye göre sana davranacağız dediğimizde başarılı sonuçlar yerini maalesef başarısız sonuçlara bırakıyor. Lineer dışı ilerlemeyi devam ettirmek istiyorsak geçmiş veriyi optimize etmekten ziyade tahminleme mekanizmasını güçlendirmek gerekiyor.
Bunu duyunca ilk başta şaşıracaksınız fakat biraz düşündüğünüzde insan zihni zaten daha fazla optimize etmeyi maliyetli buluyor. Davranışını da bu çerçevede gerçekleştiriyor. Dolayısıyla var olan datayı bu çerçevede oynatmaya başlıyorsun. Her kişinin kendine ait sadece o an’a özel bir patikası oluşuyor ve insan kendi yolunu kendi belirliyor. Gerçek zamanlı verinin akademik prensiplere dayandırılarak ortaya konması beni, anlattığım bu nedenle çok heyecanlandırıyor. Bir de bulunduğumuz sektörde herkes gerçek zamanlı veriyi kullanma ve anlamlandırma konusunu hep konuşuyor fakat bugüne kadar yapabilen olmadı maalesef. Bütün bunlar kafamda uçuşurken bunu ben neden yapmıyorum dedim ve Quin doğdu."
Şirketi "ethical by design" konseptiyle çerçevelediler
Gonca Gülser, gerçek zamanlı veri suna teknolojisi sayesinde perakendecilerin, olan çerezlere ihtiyaç duymadan, müşteri eylemlerini anlamak için yeni araçlara sahip olacağın ifade ediyor. Özellikle girişimi kurarken bu konuda oldukça hassas parametrelere sahip olmaya özen gösterdiklerini ve tüm yaklaşımı "ethical by design" konseptiyle çerçevelediklerini anlatıyor.
Günlük hayatta kullanılan yeni teknolojilerin çokluğu göz önüne alındığında, şirketler ve kuruluşlar, hakkında her türlü veriyi topluyor. Quin AI, sahip olduğu datanın hiçbir verisinin geçmişle ilişkilendirilmeden kadın, erkek, din, dil, ırk gibi konuları ele almadan; insanın o andaki davranışına odaklanarak datanın yaratabileceği hiçbir ayrımcılığı veri biçimlendirmeye sokmuyor. Bu konuda etik data kültürü şirket için en önemli içsel konu. Quin ethical by design datanın toplanmasından işlenmesine ve sonucuna varıncaya kadar herhangi bir ayrımcılığa ötekileştirilmesini engelliyor.
Yeni yatırım turu içindeler
Şirket, geçen Mayıs ayında yatırım turunu tamamladı. İngiliz yatırım grubu SFC’nin önderliğinde, Almanya’dan NCA, Logo VC ve StartersHub tura katıldı. Aldığı 580 bin pound yatırımı ürünü geliştirmek, takım kurmak ve İngiltere pazarını test etmek için kullanıyor. Şu an yeni yatırım turunda olduklarını söyleyen Gonca Gülser, "Ürünümüzü daha da geliştirmek ve de hedef müşterileri belirleyip ürün pazar uyumunu belirlemek icin kullanacağız" diyor.
Quin'in inovasyon merkezi Londra'da yer alıyor. Gülşah Gülser, İngiltere, teknoloji ve AI girişimlerinin getirdiği ekonomik değer ile yeni nesil çözümlerin en aktif olarak yer aldığı ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Şirket, özellikle gelişmiş ülkelerdeki teknolojiyi çok yakından takip ediyor. İngiltere pazarında domine edici gücü ele almayı istiyor. Bu konuda ciddi bir çalışma hali hazırda devam ediyor. Gülşah Gülser şirketin hedefini şöyle anlatıyor:
"Ana amacımız global ölçekte No Code AI teknolojisi olmak. Ethical by design kavramlarını benimseyen yenilikçi, herkesin düşünmediği hatta bildikleri doğruların akışını değiştirecek lider ve takip edilen teknoloji firması olarak yola devam etmek istiyoruz. Bu konuda da hem kendimize hem de ekip arkadaşlarımıza inanılmaz güveniyoruz. Biz tüm bu süreci hep birlikte hayal ederek yola devam ediyoruz. Bu hayalin de ortak bir şekilde biçimlenmesi bizi çok daha güçlü kılıyor. Quin’in inovasyon merkezi Londra’da yer alıyor. Quin’in İngiltere’deki Direktörü Daniel Rawles ile birlikte inovasyonu yaptığımız her işin kalbine koyarak hem Londra pazarında hem de Türkiye pazarında büyümesini sağlıyoruz."
Gülşah Gülser, "Quin AI, temelde bir rakip yaklaşımıyla değil, büyük veri datasını ve maliyetlerini yönetmek isteyen online retail dünyasında bir data işleyicisi olarak yer alıyor. Dolayısıyla rakiplerimiz olarak gözüken ya da onsite marketing'in aksiyonlarını konumlayan tüm firmalarında datasına müdahil olup doğru zamanda doğru aksiyonu kişiye indirgeyerek yapabiliyoruz. Rakipten daha çok, kapsayıcı ve toparlayıcı bir yanımız var" diyor.
Quin AI, gerçek zamanlı olarak işlediği veriye göre fiyatlandırma yapıyor. Özellikle bulut teknoloji sistemlerinin varlığı ve kolay ulaşılabilir olması teknoloji merkezli firmaların maliyetlerini optimize etmek için avantaj yaratıyor. Bu da girişimin müşterilerinin daha ulaşılabilir fiyatlara yenilikçi teknoloji elde etmelerini sağlıyor.
İki girişimci de uzun yıllar hem teknoloji hem de akademik alanda yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Girişimi kurarken hem Türkiye de hem de dünyada birçok büyük fonlar ile görüşme fırsatı bulduklarını anlatan Gonca Gülser, "Kadınların kozmetik, moda gibi sektörler daha çok sanki uygunmuş gibi bir algı var. Anlayacağınız ön yargı çok büyük bu konuda. Hele ki teknolojide bu iş daha da zor oluyor. Tanrı vergisi bir yetenek değil bu. Çok çalışma ve akademik bir altyapıya dayandırdığımız bir konu. Kadın, teknoloji ve AI evet bu üçlüyü dünyadaki fonlara anlatma çabamız maalesef biraz zorlayıcı idi. Ama Quin AI özelinde ise azınlık kadın teknoloji girişimi olmamız tutkulu bir şekilde nish alanlarda teknoloji ve inovasyon üretebiliyor olmamız İngiltere hükümetinin yatırımlara erişimden, UCL gibi üniversitelerle iş birliği ile hibe desteklerine ve Orrick gibi inovasyonu merkezine koymuş hukuk şirketi ile çalışabilmemizin önünü açtı. Bu güçte oradaki varlığımızı sürdürebilmemiz için önemli desteklerden biri oldu" dedi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap