NFT konsepti ilk olarak, Ethereum'dan bile önce 2012 yılında matematikçi Meni Rosenfield tarafından tanımlandı. Geliştirilen konseptin adı "renkli coinler" idi ve Bitcoin blockchain'i üzerindeki dijital varlıkların temsil edilmesi ve sahipliğinin kanıtlanması ile ilgili bir takım metodlar içeriyordu. Bitcoin'in sınırlamaları dolayısıyla bu gerçekleştirilemese de sonradan NFT'ye dönüşen konseptin ilk tohumları atılmış oldu. 3 Mayıs 2014 tarihinde Kevin McCoy, Quantum isimli çalışmasını, dünyanın ilk NFT'sini mint etti.
Sonrasında 2017 yılında CryptoPunks ile biraz daha tanınır hale gelen NFT'ler, 2021'de Bepple'ın efsanevi "Everydays: The First 5000 Days" isimli çalışmasının 69.4 milyon dolarlık satışıyla ana akım olma konusunda zirve yaptı. Böylece bir süre NFT'ler bir sanat akımı olarak algılandı. Bir çok insan, özellikle aşırı pahalı NFT'lere bir tepki olarak bu NFT'lerin balon olduğunu ve yakında patlayacağını söylüyordu. Oysa aksine NFT'ler gittikçe daha fazla sektöre ve daha fazla kullanım alanına yayılıyorlar.
Henüz Beeple'ın başarısının üzerinden ancak 1 sene geçmişken dünya NFT'lerin sanattan çok daha başka alanlarda da kullanılabileceğini fark etti. Spor giyim markaları, spor takımları, bilgisayar oyunları hatta ünlüler ve influencer'lar NFT yaratmaya ve kullanmaya başladı. Axie Infinity'nin Filipinlerde yaşam geliri elde edecek kadar getiri getirdiğinden ve bunun toplumsal etkilerinden bahsetmiştik. Ayrıca Asics'in Stepn ile ortaklık kurarak özel seri NFT ayakkabılar ürettiğini de belirtelim. Öte yandan Adidas şimdiye kadar oyun, AR, NFT ve metaverse alanını en çok sahiplenen markalardan biri oldu. Gucci ise Sandbox'tan NFT olarak metaverse alanı satın aldı. Gucci, SandBox'ta satın aldığı bu arazide "interaktif moda deneyimi" inşa etmeyi planlıyor.
Şimdilerde NFT'lerle en çok ilgilenen sektörlerden biri ise organizasyon sektörü.
NFT'ler organizasyonlara ne gibi faydalar getirebilir?
Aslında bu gelişme kaçınılmazdı diyebiliriz çünkü bilet ve organizasyon sektörü zaten, hem bilet satışı hem de etkinliğin kendisi anlamında pandemi dolayısıyla dijitale ağırlık vermeye başlamıştı. Fakat aynı zamanda fazla merkezi olduğundan, yani denetlenemediğinden dolayı ikinci el diye tabir edebileceğimiz karaborsa piyasası da kendine daha geniş bir alan buldu.
Biletleri önceden büyük miktarlarda satın alıp etkinliğe katılmak isteyenlere bilet kalmayınca onlara fahiş fiyatlardan satanlar, hem etkinliğe, hem organizasyona hem de etkinliğe samimiyetle katılmak isteyen katılımcılara zarar veriyor. Daha da kötüsü, bir çok durumda bu biletler sahte bile olabiliyor. Üstelik etkinlik alanına gidene kadar bunu kontrol edip doğrulamanın da bir yolu yok.
Çözüm blockchain'de olabilir
Konser, festival veya spor müsabakası etkinliklerinin biletlerini NFT olarak satmanın bazı avantajları var. Öncelikle biletleri NFT olarak alan seyirciler / katılımcılar / taraftarlar, bu biletlerin hem orijinal olduğunu hem de meşru bir organizatör tarafından satıldığını bilecekler. Bilet satış platformu Tixel'in kurucusu ve CEO'su Zac Leigh'e göre satın alınan biletlerin yüzde 30'u halihazırda el değiştiriyor. Bu satışlardan ne organizatörler, ne mekân ne de sanatçılar ya da sporcular faydalanamıyor. Biletler ikinci el piyasasında NFT olarak satıldığında organizatörler, mekân, sanatçılar ve sporcular belli bir oranda komisyon kazanacak. Bu da etkinliği gerçekleştiren bütün taraflar için ekstra bir gelir anlamına geliyor. Bilet satışlarını ve gelirlerin ne kadarının kime gideceğini yönetecek basit bir akıllı kontrat vasıtasıyla bu problem çözülebilir.
NFT biletler aslında bundan çok daha fazlasını yapabilir. Bazı NFT'ler konser alanında bazı ayrıcalıklı yerlere girmenizi ya da sevdiğiniz sanatçıdan imzalı bir poster edinmenizi sağlayabilir. Bu özel NFT'lere, sahip olanlar arasından yapılacak bir çekilişle, mekânda kullanılacak bir hediye çeki veya konser sonrası kulis ziyareti gibi heyecan verici imkânlar tanımlanabilir. Dahası, sahip olduğunuz NFT size konaklama, uçak ya da otobüs bileti ve araç kiralama gibi üçüncü parti hizmetleri de sağlayabilir.
Etkinlik biletlerinde öne çıkan veriler
NFT biletleri teknolojisi henüz çok yeni ve dolayısıyla gelişecek ve yayılacak oldukça çok alanı var. Teknoloji eğer doğru kullanılırsa 2026 yılı beklentisi, endüstrinin kendisi kadar yüksek olabilir. Bu da 100 milyar dolara yakın bir hacim demek. Endüstride beklenen rakamlara bir bakalım.
Statista'nın 2021 Aralık ayında yaptığı araştırmaya göre etkinlik biletleri segmentinde bu yılın sonunda beklenen gelir 72,3 milyar dolar. Bu gelirin 2026 yılına kadar yıllık yüzde 6,85 oranında büyümesi bekleniyor. Bu da 2026 itibariyle 94,27 milyar dolarlık piyasa hacmi demek. Pazarın en büyük segmenti olan spor müsabakalarının 2022 yılı beklentisi ise 27,62 milyar dolar. Bu gelirin büyük bir kısmının Amerika'da gerçekleşmesi bekleniyor.
Sektörde kişi başından elde edilecek gelir beklentisi ise yıl sonunda 92,71 dolar olarak belirlenmekle birlikte 2026 yılında kullanıcı sayısının 897,7 milyon olması bekleniyor.
NFT biletleri piyasasında beklentiler ne yönde?
NFT biletleri pazar yeri Oveit'in COO'su Mike Dragan'ın elindeki verilere göre, biletli etkinliklerin yüzde 18'i katılımcılarının deneyimini artırmak için NFT'leri ya kullanıyor ya da kullanmayı düşünüyor. Bu sayı geçtiğimiz yılın Temmuz ayında sadece yüzde 2 idi. Mike Dragan bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını düşünüyor çünkü bu zaman zarfında hem teknoloji daha olgunlaşmış olacak hem de daha çok insan kripto cüzdanlarını kullanmaya başlayacak. 2027 yılında NFT biletleri piyasasının, toplam biletli etkinlik piyasasının yüzde 25'ini oluşturmasını beklediklerini belirten Mike Dragan, bunun sadece canlı etkinlik endüstrisinde 18.5 milyar dolarlık bir piyasa hacmi anlamına geldiğini vurguluyor.
Tabi her ne kadar organizatörlerden gelen ilgi ve piyasa beklentisi olağanüstü yüksek olsa da bunların gerçekleşmesi için teknolojinin ana akım olması, bir başka deyişle kullanıcı dostu olması gerekiyor. Aslında NFT'ler dünyanın her yerinde ana akım olmaya başladı bile. Bunun daha büyük kesimlere ulaşabilmesi için bir yandan teknolojiyle ilgili rehberliklere ve eğitimlere ağırlık verilirken bir yandan da arayüzlerin biraz daha basitleştirilmesi ve anlaşılır olması gerekiyor. Teknolojinin arkayüzlerinde de kullanıcının uygulaması gereken adımlar azaltılmalı. Bir NFT biletleri çözüm firması olan Get Protocol'ün pazarlama ve iletişim bölümünde çalışan Colby Mort'a göre NFT biletleme teknolojisi halk ile Web3 arasında bir yeri, Web 2.5'i temsil ediyor.
Seatlab NFT'nin içerik müdürü Charlie Gardiner ise NFT biletlerinin merkezi büyük oyuncuları oyundan çıkarma potansiyeline dikkat çekiyor. Aslında dışarıdan bakıldığında farklı bir şey yokmuş gibi görünse de temelde çok ciddi değişikliklerin olacağı bir gelecek yarattıklarına değiniyor. Bu değişiklikler ise özetle; katılımcıların deneyimlerini geliştirmek, sanatçılara daha çok gelir sağlayabilmek ve ikincil marketin dizginlerini tekelcilere karşı, çalışanlar lehine kontrol altına almak.
Bu arada eğitilmesi gereken sadece halk değil aynı zamanda sektörün markaları. Markalara da koleksiyon NFT'leri yapmanın dışında işlevler anlatılmalı. Böylece markalar, bu teknolojiyi ne şekillerde kullanılabilecekleri konusunda aydınlatılmalı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap